ÊLIH - Hasta tutsak Sıddık Kıvanç’ın ablası Sultan Azboy, cezaevlerindeki açlık grevlerine işaret ederek, “Bu halk Abdullah Öcalan’ın sağlığını merak ediyor. Kaç defadır deprem oluyor” diye kaydetti.
Cezaevlerindeki kötü koşullar ve hak ihlalleri nedeniyle sağlık durumları her geçen gün kötüye giden hasta tutsakların tahliyeleri tüm girişimlere rağmen engelleniyor. İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) raporuna göre; 651'i ağır olmak üzere bin 517 hasta tutsak cezaevinde tutuluyor. Temel ihtiyaçlarını dahi karşılamayacak durumda olan 38 tutsak, acil tahliye edilmeleri çağrılarına rağmen ölüme terk edilmiş durumda. Son iki yılda ölüme terk edilen 100’ün üzerinde tutsak cezaevinde yaşamını yitirirken, ölüm döşeğinde tahliye edilenler ise cezaevinden çıktıktan kısa bir süre sonra hayatını kaybediyor.
2 KEZ KALP KRİZİ GEÇİRDİ
6 Temmuz 1997 tarihinden bu yana tutuklu bulunan ve hakkında müebbet hapis cezası verilen 47 yaşındaki Sıddık Kıvanç da cezaevinde sağlık sorunu yaşayan tutsaklardan sadece biri. Tutsaklığı boyunca Êlih, Sêrt, Mêrdîn, Samsun, Tekirdağ ve Manisa’daki cezaevlerinde kalan Kıvanç, şuan Diyarbakır 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde tutuluyor.
Sultan Azboy
Bu süreç içerisinde yoğun hak ihlallerine maruz kaldı ve 2 kez kalp krizi geçiren Kıvanç, iki kez anjiyo oldu. Ailesi, olası bir kriz nedeniyle Kıvanç’ın yaşamından endişe duyuyor. Kıvanç'ın ailesi, hasta tutsakların durumunun iyileşmesinin devam eden açlık grevlerine bağlı olduğuna dikkat çekerek, tutsakların eylemine destek çağrısında bulundu.
‘AĞIR YÜK CEZAEVLERİNE BIRAKILIYOR’
Kıvanç’ın ablası Sultan Azboy, en büyük zulümlerden birinin hasta tutsaklara yönelik yaklaşım olduğunu belirterek, bu zulmün açlık grevlerinin sahiplenmesiyle sona ereceğini vurguladı. Kardeşinin 26 yıldır cezaevinde direndiğini söyleyen Azboy, “Bu süre zarfından birçok cezaevinde kaldı. Sağlam girdiği cezaevinde hasta olmuş durumda. Gittiği her yerde baskılara maruz kaldı. Cezaevlerindeki koşullar çok kötü. Şimdi ise yoğun bir tecride maruz kalıyorlar. Cezaevinde direnenlerin yükü hep ağır oluyor. Direnmek onlara kalıyor. Mücadeleye dilsiz, sağır kaldığımız için cezaevindekiler açlık grevine giriyor ve 4 duvar arasında direniyorlar. Dışarıda olanlara sesleniyorum; direneceklerse şimdi dirensinler, cezaevlerinde cenazeler çıktığında kimse cenaze için gelmesin. Herkes onların direnişine ortak olup dirensin” çağrısında bulundu.
'VİCDANI OLAN SES ÇIKARSIN'
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde ağırlaştırılan tecridin kabul edilemez olduğunun altını çizen Azboy, vicdanı olan herkesi tecridin kaldırılması için mücadele etmeye çağırdı. İmralı’da yaşanan tecrit ve baskınların son bulması için dünyanın dört bir yanında mücadele edildiğini söyleyen Azboy, “Bu halk, Sayın Öcalan’ın sağlığını merak ediyor. Kaç defadır deprem oluyor. Ne oldu orada halk bilmek istiyor. Bu hukuksuzluk son bulsun. Ailesi ve avukatları ile görüşebilsin. Tecridin son bulması için herkes elini taşın altına koysun. Bu halk için direnenleri kimse unutmasın.”