AMED - Amed’te 4 aylık bebeğiyle Adalet Nöbeti’ne katılan Eylem Yavuz, “Bu mesele sadece tutsakların sorunu değil, hepimizin sorunudur” dedi.
Cezaevlerinde politik tutsakların, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için başlatılan kampanyaya destek olmak için başlattığı süreli-dönüşümlü açlık grevi 27 Kasım’dan bu yana devam ediyor. Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü ve Kürt sorunun çözümü için tutsakların bedenlerini açlığa yatırmasının yanı sıra Amed başta olmak üzere Wan, Mersin, Adana ve İstanbul’da Adalet Nöbeti başlatıldı. Adalet Nöbeti eylemlerine, sivil toplum örgütü temsilcilerinin yanı sıra yurttaşlar tarafından ziyaretler gerçekleştiriliyor.
Tutuklu Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Derneği (TUAY-DER) öncülüğünde Amed’de başlatılan Adalet Nöbeti de Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Rezan ilçe binasında devam ediyor.
Amed’de Adalet Nöbeti’ne gelen ziyaretçilerden biri de eşi, 8 yaşında ve 4 aylık bebeği ile birlikte gelen Eylem Yavuz oldu. Kış koşullarında iki çocuğunu da alarak, nöbete gelen Yavuz’un da tek talebi de tutsakların seslerinin duyulması oldu.
‘HERKES İÇİN GELDİM’
Adalet Nöbeti’nde olanlara ses ve nefes olabilmek için geldiğini anlatan Yavuz, “Anneler burada, ben de bir anne olarak buradayım. Buraya sadece cezaevlerinde açlık grevlerinde olanlar için değil herkes için geldim” dedi. Uygulanan baskı ve zulüm politikalarına ses çıkarmak için nöbette olduğunu vurgulayan Yavuz, “Cezaevlerinde açlık grevlerinde ailelerimizden birçok kişi var. Bir anne olarak bende ailem çocuklarımla geldim. Üzerimizde her zaman baskı ve zulüm politikaları sürdürülüyor. Biz kadınlara, annelere baskı daha fazla tesir ediyor, buna da ses çıkarmamız gerekir ve bunun için de buradayız. Çocuklarımı baskı ve zulüm altında büyütmek istemiyorum. Annelerimizin canı daha fazla yanmasın. Gençlerimiz sokaklara çok daha rahat güven içinde çıkabilsin” dedi.
“Kendi evlerimizde, şehrimizde dilimizle konuşup, rahatça yaşayamıyoruz” diyen Yavuz, “Dilimizle var olmak istiyoruz. Söylemek istediğimiz o kadar çok şey var ki, yüreğimiz buruk. Başımız dik, rahat yürüyemiyoruz. Fazla bir şey istemiyoruz sadece bizde ‘varız’ diyoruz” şeklinde konuştu.
‘SORUNLAR TECRİTLE BAĞLANTILI’
Yaşanan bütün sorunların tecritle bağlantılı olduğunu vurgulayan Yavuz, şöyle devam etti: “Burada yaşanan her şey birbiriyle bağlantılı sesimizi arttırmalı, duyurmalıyız. Uygulanan bu tecridi, baskı ve zulmü bütün dünya görüyor ama bize kör ve sağırlar. Bu şekilde yaşayamayız, herkesin sesimizi duyması lazım. Anne, babalar, gençlere de çağrım burada birlikte zindanların sesi olalım. Bu mesele sadece tutsakların cezaevlerinin sorunu değil, hepimizin sorunudur.”
MA / Şilan Çil