ŞIRNEX - Beşikdüzü T Tipi Cezaevi'ndeki 60 yaşındaki hasta tutsak, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü talebiyle başlatılan açlık grevi eyleminde.
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan'dan 33 aydır haber alınamıyor. İmralı'daki tecrit ağırlaştırılırken, Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğünün sağlanması talebiyle başlatılan kampanya da büyüyor. Cezaevlerindeki tutsaklar, 27 Kasım'da aynı taleple dönüşümlü açlık grevi eylemi başlattı. Söz konusu eylem 20'inci gününde.
60 yaşındaki hasta tutsak Reşit Uyar da açlık grevine giren tutsaklardan biri. Uyar, Şirnex’in Silopiya (Silopi) ilçesinde 2015 yılında ilan edilen sokağa çıkma yasaklarında katledilen Kongreya Jinên Azad (KJA) üyesi Fatma Uyar'ın babası. Trabzon Beşikdüzü T Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan Uyar, 2012 yılında Şirnex merkezde gözaltına alınarak, tutuklandı. 11 yıldır cezaevinde olan Uyar'a prostat kanseri ve mide ülseri teşhisi konuldu. Uyar, 4 yıldır bu hastalıklardan kaynaklı düzenli olarak ilaç kullanıyor. Uyar, ailesiyle yaptığı haftalık telefon görüşmesinde açlık grevine girdiğini aktardı.
'TALEBİ ÖCALAN'IN ÖZGÜRLÜĞÜ'
Uyar’ın eşi Hatice Uyar, "Eğer sağırı oynarsak bu sorun çözülmez. Herkesin tutukluların taleplerine kulak vermesi gerekiyor” dedi. Hastalıklarına rağmen eşinin açlık grevine girdiğine dikkati çeken Uyar, "Bulunduğu cezaevi çok uzak olduğu için 2 yıldır görüşüne gidemiyorum. Geçtiğimiz gün ‘ben açlık grevindeyim' dedi. Hastalıklarına rağmen arkadaşlarına, ‘ben de açlık grevine gireceğim ve ilaç almayacağım' demiş" diye kaydetti.
Eşinin eyleminde kararlı olduğunu kaydeden Uyar, "O, bu sorumluluğu aldı. Bizlerin onların yükünü hafifletmemiz gerekiyor" dedi. Bütün politik tutsakların serbest bırakılmasını istediklerini belirten Uyar, "Reşit, Öcalan'ın özgürlüğünün Kürt halkının özgürlüğünü ifade ettiğini aktardı. Tek talepleri Sayın Öcalan üzerindeki tecridin bir an önce kaldırılmasıdır. Bizler de Sayın Öcalan üzerindeki bu tecridin son bulmasını istiyoruz. Sayın Öcalan ve siyasi tutsaklar üzerindeki bu tecrit sürdükçe hepimiz tecrit altında olacağız. Bugün cezaevlerindeki tecrit her yere yayılmış" ifadelerini kullandı.
Tecride karşı sessizliği eleştiren Uyar, şunları söyledi: "Hırsızlara ve tecavüzcülere af getirip bırakıyorlar. Ancak kendi topraklarında 'ben Kürdüm' diyen birini yıllarca cezaevinde tutuyorlar. Bu insanlar kimsenin malına, mülküne el koymamış. Tek suçları Kürt olmaktır. Eğer biz güçlü bir dayanışma sergilersek, bu eylem sonuç alacaktır. Var olan sorun çözüme kavuşacaktır. Herkes sorumluluk alarak hareket etmeli."