İZMİR - İnsanca yaşanacak bir ücretin müzakere masalarında olamayacağını belirten DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, ezilen işçi sınıfı ve yoksuların yan yana gelerek hakları için sokakta olması gerektiğini söyledi.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2024’teki asgari ücreti belirlemek için ilk toplantısını 11 Aralık’ta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda yaptı. İşçi ve işveren sendikaları ile hükümet temsilcilerinden oluşan 15 kişilik komisyon, 4 kez bir araya geldikten sonra asgari ücreti açıklayacak.
Asgari ücreti belirleyecek olan komisyonun, bir sonraki toplantısının 18 Aralık’ta yapılması planlanıyor. Bu yıl 2 defa artış yapılan asgari ücretin, 2024’te bir defa artırılacağının açıklamasına tepki gösteren Devrimci İşçi Sendikası Konfederasyonu (DİSK), açıklanan rakamların enflasyon karşısında erimesi nedeniyle yılda 4 defa güncelleme yapılması gerektiğini söyledi.
‘SOKAKTA MÜCADELE EDECEĞİZ’
DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, asgari ücrete ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Asgari ücretin rakamsal olarak ifade edilmesinden ziyade insanca yaşanabilir bir ücret beklentisi olduğunu ifade ede Sarı, “İnsanca yaşanacak ücretin masalarda, müzakere masalarında olmayacağını biliyoruz. Bu nedenle konfederasyonumuz sokakta mücadele kararı aldı. Biz de bu talep doğrultusunda sokakta mücadele edeceğiz” dedi.
‘TOPLU SÖZLEŞME MASASI OLMALI’
Enflasyon oranlarına göre belirlenen asgari ücretin iki ay sonra yüzde 40’lara varan bir oranda eriyeceğini kaydeden Sarı, "Bu nedenle TÜİK'in belirlediği yoksulluk sınırı düzeyinde bir ücretin belirlenmesi gerekiyor. Türkiye’de uluslararası normlara uyum sağlayacak hiçbir asgari ücret göstergesi yok. Avrupa'da asgari ücret belirlenirken insanların yaşam standartları göz önünde bulundurulur. Türkiye’de asgari ücreti tartışılırken iki asgari ücret olduğunu gözden kaçırıyoruz. Bu gün verilen asgari ücret 11 bin 400 TL, ikinci asgari ücret emeklilerin aldığı 7 bin 500 TL. Emeklilerin de normal çalışanların aldığı asgari ücreti alması gerekiyor. Eğer asgari ücret Türkiye'nin en büyük toplu sözleşmesi ise, ülkenin neredeyse yüzde 50’si bu ücretle yaşamını idame ettiriyorsa, asgari ücret toplu görüşme masası değil, toplu sözleşme masası olmalı. Bütün taraflar da bu konuda bir araya gelmeli. Emek platformu tekrardan hayata geçirilmeli” şeklinde konuştu.
‘GÜÇ OLMALIYIZ’
Çalışanların, üretim ilişkileri içerisinde emeğin kendilerinden kaynaklı doğduğunu bilmeleri gerektiğini ifade eden Sarı, işçilerin sendikalı olmasa da mücadele etmeleri gerektiğini söyledi. Sarı, şöyle konuştu: “Sendikalılar asgari ücretin üstünde ücret almaktalar. Ama asgari ücretin yaşanabilir bir ücret olması için mücadele ediyorlar. Herkesin, bu beni ilgilendirmiyor demek yerine mücadelenin içinde bir ses, bir nefes olarak mücadelenin bayrağını daha da yukarıya taşıyabilmesi lazım. Güç olmadan verilenle yetinmek zorunda kalırız.”
‘BİRLİKTE HAREKET EDİLMELİ’
DİSK olarak görevlerini yerine getirmeye çalıştıklarını belirten Sarı, “DİSK eğer bir karar alıp sokağa çıkıyorsa, halk, işçi, öğrenci onunla birlikte yürüyor. Çünkü DİSK yürürse ekmek büyüyor. Diğer sendikalarda tabandan gelen sesi duyup birlikte hareket edecek koşulları sağlamalı ve işçi sınıfının mevzisini geliştirecek bir algoritmayı ortaya koymalıdır. Hak talebinde birlikte yan yana olmamız gerekiyor. Bugün hangi siyasi partiye oy verirseniz verin manava, kasaba, fırına gittiğinizde, ‘sen iktidardaki A partisine oy veriyorsun, ben sana 5 liraya ekmek vereyim' ya da 'sen asgari ücret alıyorsun sana ekmeği 2 buçuk liraya vereyim’ demiyor. Sistem hepimizi aynı şekilde eziyorsa, ezenler kapitalistler yan yana gelmenin koşulunu yaratıyorsa, ezilen işçi sınıfı da yoksular da yan yana gelerek kendi hakları için sokakta olabilmeli” diye konuştu.
MA / Delal Akyüz