ANKARA - AKP’nin yeni bir kültür hegemonyası yaratmaya çalıştığını belirten DEM Partili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, kültüre dair mekanlara yönelik saldırılara işaret ederek, “Kürt düşmanı bir iktidarsınız” dedi.
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Meclis Başkanlığı’na sunulan, Plan ve Bütçe Komisyonu’ndan geçtikten sonra da Genel Kurul’da görüşülmeye başlayan “2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi” görüşmeleri üçüncü gününde devam ediyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile bağlı kuruluşların bütçelerinin görüşüldüğü oturumda ilk olarak Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Milletvekilleri söz aldı.
KURULU KÜRTÇE SELAMLADI
DEM Parti Qers Milletvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, Meclis Genel Kurulu’nu Kürtçe selamlayarak konuşmasına başladı. Mezopotamya’nın kadim kültürlerinin yok sayıldığını belirten Koçyiğit, “Televizyon dizilerinde ve filmlerde genellikle Kürtleri töre cinayetleri işleyen, kriminal kişilikleri olan, Türkçe bozuk aksanıyla konuşan ve çoğu zaman aslında büyük sermaye sahiplerine kapıcı olabilen ya da kâhya olabilen bir Kürt karakter topluma anlatılıyor” dedi.
‘KÜLTÜREL HEGEMONYA KURULMAK İSTENİYOR’
AKP’nin yeni bir kültür hegemonyası yaratmaya çalıştığını söyleyen Koçyiğit, kayyım icraatlarına işaret etti. Koçyiğit, “Ne yapıyor? Kürtlerin bütün kültürel varlığını ret ve inkâr eden bir politika güdüyor. Çokça ifade ettiğimiz kayyum atamalarının siyasi, ekonomik gerekçesi vardı. Bizimle, demokratik siyaset ve halkımızın arasına mesafe koymak gibi bir hedefi vardı ama bir hedefi daha vardı; yerel yönetimlerimizin Kürt kültürü ve genel olarak bölgedeki kültürün gelişmesine yönelik yaptığı işleri engellemek. Kürt kültürünün gelişmesi ve yeni kuşaklara, gelecek kuşaklara aktarılmasının önüne geçmek gibi de bir amacı olduğunu biliyoruz” diye belirtti.
‘KÜRT DÜŞMANI BİR İKTİDARSINIZ’
Koçyiğit, şöyle dedi: “Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesindeki Ahmed-i Hani heykelini kaldırdınız; Siirt'te Celadet Ali Bedirhan Kütüphanesi’ni yıktırdınız. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önündeki Lamassu Heykeli’ni kaldırdınız, Cizre’de Orhan Doğan heykelini, kabartma anıtını kaldırdınız. Diyarbakır’daki Roboski anıtını ve Mervânî medeniyetine ait kabartmaları kaldırdınız; Diyarbakır’daki Ahmed Arif heykelini kaldırdınız, Kızıltepe'de 13 kurşunla öldürülen 12 yaşındaki Uğur Kaymaz’ın heykelini bile kaldıracak kadar insafsız, vicdansız ve Kürt düşmanı bir iktidarsınız. Yılmaz Güney adının verildiği Batman’daki Yılmaz Güney Sineması’nı da yıktıran yine sizin anlayışınız, sizin kayyımcı zihniyetiniz.” Koçyiğit, Alevi inanç mekanlarının da yok sayıldığını sözlerine ekledi.
‘TEK ADAM KURUMU’
Koçyiğit’in ardından söz alan DEM Parti Amed Milletvekili Sevilay Çelenk ise, Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan ve de genel olarak AKP'nin çıkarları lehine siyaset alanını tasarladığını belirtti. RTÜK için ayrılan bütçenin 1 milyar 81 milyon olduğunu söyleyen Çelenk, bunun 670 milyonunun personel gideri olduğunu aktardı. “Peki, RTÜK bu bütçe ve bu kadar personelle ne yapıyor? diye soran Çelenk, “Kısaca şunu söyleyebiliriz: eğer tamamıyla çarpıtılmış bir algınız yoksa ya da tamamıyla gerçeklikten kopuk bir paralel evrende yaşamıyorsanız; RTÜK’ün yayın ilkeleri ve görevleri ile icraatlarının uzaktan yakından bir ilişkisinin olmadığını da rahatlıkla görebilirsiniz Bugün toplumun tüm kesimlerini ciddi biçimde etkileyen ekonomik krizi, derin yoksullaşmayı ve kara para aklayanlar ile çete ve mafyayla adım başı pervasızca işlenen cinayetler ve cezasızlıkla dışa vurulan ahlaki altüst oluşu perdeleyerek, toplumu özenle imal edilmiş bir beka sorununa ikna eden medya düzeninin becerikli mimarı da koruyucu kalkanı da RTÜK'tür” ifadelerini kullandı.
RTÜK’ün en çok Kürtlere sardığını dile getiren Çelenk, “TELE1’de Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’ın İmralı tecridinin hukukta hiçbir yerinin olmadığını söylediği için gözaltına alınması, tutuklanması ve TELE1’e RTÜK tarihinin bugüne kadar verilmiş en uzun yayın kapatma cezasının verilmesi olayını hatırlatabilirim” dedi.
‘ZİMMETLİ VATANDAŞ ANLAYIŞI SÜRÜYOR’
Daha sonra söz alan İstanbul Milletvekili Celal Fırat ise, Alevi inancının ve yaşam tarzının yanı sıra Alevilerin coğrafyalarına da düşmanca yaklaşıldığını ifade etti. Bunlara karşı mücadele edeceklerinin belirten Fırat, “Sizler, adaleti kendi din ve ahlaki değerleriniz üzerinde inşa ederek tarihsel gerçekleri saklayamazsınız, Alevi toplumunu da kandıramazsınız. Alevi toplumunun inancına, değerlerine saygı duyuyor musunuz? Hayır, duymuyorsunuz. Bu anlayışınız Selçuklu, Osmanlı ve ne yazık ki günümüz cumhuriyetinde ‘zimmetli vatandaş’ anlayışının bir tezahürüdür. Bu anlayış, Alevilerin inançlarından vazgeçerek cemaat, tebaa ya da grup olarak kalmasını, vatandaşlık aidiyetlerinin de Sünni kimliğine hizmet derecesinde olmasını isteyen bir anlayıştır” diyerek, tepki gösterdi.