WAN - PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü talebiyle başlatılan açlık grevlerine destek olmak amacıyla sürdürülen Adalet Nöbeti’nde yer alan aileler, “tecride karşı birlik” çağrısı yaptı.
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde tutulan ve 33 aydır kendisinden haber alınamayan PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük “mutlak tecridin” sonlandırılması ve fiziki özgürlüğünün sağlanması amacıyla cezaevlerinde başlatılan dönüşümlü açlık grevi eylemi 17’nci gününe girdi. Açlık grevlerine destek olmak amacıyla Wan Tutuklu Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Derneği (TUHAY-DER) öncülüğünde 4 Aralık’ta başlatılan Adalet Nöbeti eylemi de sürdürülüyor. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Wan İl Örgütü binasında devam eden eylemde yer alan aileler, İmralı tecrit sisteminin sonlandırılması gerektiğini belirterek, toplumsal barışın yolunun İmralı’dan geçtiğini söyledi.
‘DİRENİŞE DEVAM EDECEĞİZ’
Giresun Espiye L Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan ve açlık grevine giren ikinci grupta yer alan tutsak Metin Uyar’ın annesi Filiz Uyar, cezaevlerinde yoğun bir tecrit politikası uygulandığını ifade etti. Uyar, İmralı tecridinin sonlanmasıyla sorunların sona ereceğini vurgulayarak, “Barış ve adalet dışında bir talebimiz hiç olmadı. Lakin ülkede adalet yok. Ben sadece oğlum için değil, tüm tutuklular için buradayım. Direnişteyiz ve tüm anneler direnmeye devam edeceğiz. Başta tüm tutsak aileleri olmak üzere tüm halkımızın eylemlere sahip çıkmasını istiyoruz. Gelin el ele verelim, özgürlüğü sağlayalım. Bir ve birlik olmadan, omuz omuza vermeden özgürlük sağlanmaz. Ancak birlik sağlanırsa tecrit kırılır” şeklinde konuştu.
TECRİDE KARŞI BİRLİK ÇAĞRISI
Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde 9 yıldır tutuklu bulunan Cafer Kaçan’ın annesi Huriye Kaçan, cezaevlerinde süren baskılar ve tecridin ağırlaştırılması nedeniyle açlık grevlerinin başladığını belirterek, Kürt halkının uygulanan tecrit politikalarına karşı birliğini sağlaması gerektiğinin altını çizdi. PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan 33 aydır haber alınmamasına tepki gösteren Kaçan, “Tüm tutsakların en doğal hakkı olan aile ve avukatların önderlikle de görüşme yapmasını talep ediyoruz. Önderlik üzerindeki tecridin son bulması ve halkın refaha ulaşmasını istiyorum. Ne kadar oğlum evin tek çocuğu da olsa, o da diğer tutuklular gibi dirensin, onun canı kimseden daha değerli değil. Halkımız birliğini sağlamalı ve tecridi kırmalıdır. Halkımız artık bu yaşananlar karşısında sessiz kalmasın ve herkes elini vicdanına koysun. Herkes cezaevlerine destek çıkmalı ve çözüm için harekete geçmelidir” ifadelerini kullandı.
‘BARIŞIN ANAHTARI İMRALI’DA’
Nöbetteki ailelere destek ziyaretinde bulunan kadınlardan Devlet Çifti, Wan’da yaşayan tüm tutsak aileleri, anneleri ve vicdan sahibi herkesin eylemlere katılım sağlamasını, çözüm için destekte bulunmasını istedi. Çiftçi, “Bugün burada yüzlerce kişi olmalıydı. Nöbet alanında yer kalmamalıydı. Tüm bu yaşananlara karşı Wan’daki vicdan sahibi annelerin ayakta olması gerekiyordu. Eğer biz anneler bu eyleme sahip çıkmazsak, kimse sahip çıkmaz. En ağır yük annelerin omuzunda ve herkesin bu sorumluluğu yerine getirmesi gerekiyor. Birlikte mücadele ederek, önderliğimiz özgürleştirmeliyiz. Barışın anahtarı İmralı’da, önderliğimizin elindedir. Önder Öcalan özgürleşirse, barış ve huzur sağlanacaktır. El ele verip bu tecridi kırmamız gerekiyor. Birlikte başaracağız ve birlikte kazanacağız. Birlikte direnişe geçmediğimiz sürece başarıya ulaşamayacağız” diye konuştu.
‘BARIŞIN YOLU İMRALI'DAN GEÇER’
Nöbetteki ailelere ziyarette bulunan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Elbak (Başkale) ilçe yöneticisi Şahin Dilara, tecridin bir insanlık suçu olduğunu belirterek, “mutlak” şekilde kaldırılması gerektiğini vurguladı. Dilara, “Barışın yolu İmralı'dan geçer. Sayın Öcalan olmadan barış gerçekleşmez. Kürtler eski baş eğecek bir halk ve toplum değildir. Özgürlük ve barış için Kürtler, bedeli ne olursa olsun mücadelesini sürdürecektir. Barış ve kardeşlik için mutlaka görüşmelerin başlatılması lazım. Cezaevindeki gençlerimizin, ölümle çıkmasını istemiyoruz ve derhal barışın sağlanması gerekiyor. Tüm tutsaklara selamlarımızı iletiyoruz. Yalnız olmadıklarını ve yaptıkları eylemle yanlarında olduklarımızı belirtiyoruz” şeklinde konuştu.
MA / Mazlum Engindeniz