İSTANBUL - Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden aralında hukukçu, parlamenter ve sivil toplum örgütü temsilcisinin bulunduğu Uluslararası Kadın Delegasyonu, Asrın Hukuk Bürosu'nu ziyaret etti. Ziyarette avukatlar heyete, Kürtlerin Abdullah Öcalan'ı lider olarak gördüğünü belirterek, Öcalan'dan 33 aydır haber alınamadığını söyledi.
Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden aralarında hukukçu, parlamenter, ekolojist ve sivil toplum örgütü temsilcisinin bulunduğu 7 kişilik Uluslararası Kadın Delegasyonu, Türkiye’ye geldi. Heyet, tecrit ve cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine ilişkin iki gün çeşitli temaslarda bulunacak. Bir dizi ziyaret gerçekleştirecek olan heyetin ilk ziyareti Asrın Hukuk Bürosu oldu. Görüşmeye Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Raziye Öztürk, Rezan Sarıca, İbrahim Bilmez ve Emran Emekçi katıldı.
Asrın Hukuk Bürosu avukatları heyete, İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde ağrı tecrit koşulları altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan ve diğer üç tutsak Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve Hamili Yıldırım’ın son durumlarına hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Avukatalar, yapılan görüşmede Abdullah Öcalan’a verilen keyfi disiplin cezaları, İmralı Cezaevi koşulları, avukat yasaklarına dair son kararları ve bu kararlara karşı yaptıkları girişimleri aktardı.
'İRADESİ TESLİM ALINMAK İSTENİYOR'
Heyetle yapılan görüşmede konuşan Av. Emran Emekçi, Abdullah Öcalan’dan 33 aydır haber alınamadığına dikkat çekerek avukat ve aile görüşlerinin keyfi bir şekilde engellendiğini söyledi. Avukat görüş yasaklarının politik nedenlerle engellendiğini belirten Emekçi, “Avukat görüş yasakları ve disiplin cezalarının nedenleri bizden gizleniyor. Yasaya göre aile ve avukat görüşlerini n yasaklanması için avukat görüşmelerinin bir belgeyle kanıtlanması lazım. Olmayan avukat görüşmesine yasak getiriliyor, bunun hukuki hiçbir yanı yok. Tecrit politikalarıyla Abdullah Öcalan’ın iradesini kırmak ve onu politik haklarından vazgeçirip bireysel haklara hapsetmek istiyorlar” dedi.
'KÜRT HALKI ÖCALAN'A GÜVENİYOR'
Av. İbrahim Bilmez de, Kürt halkının Abdullah Öcalan'ı bir lider olarak gördüğünü belirterek “Daha önce Sayın Öcalan için defalarca kampanyalar yapıldı. Dünya çapında yürütülen Öcalan'a Özgürlük Kampanyası kapsamında toplanan 10 milyon 328 bin 623 imza, Avrupa Konseyi'ne teslim edildi. Çünkü Kürt halkının büyük bir bölümü Öcalan'a güveniyor. Devlet bunu biliyor ve defalarca resmi masada görüşme gerçekleştirdi. Sayın Öcalan hem Türkiye’ye hem de Ortadoğu için büyük bir şanstır. Sayın Öcalan, Kürt sorunun barışçıl yollarla çözümüne dair 1993 yılından beri çabalıyor, defalarca tek taraflı ateşkes yaptı. Sayın Öcalan aynı zamanda çok makul biridir. Kürt sorunun karmaşık olduğunun ve Ortadoğu’yu etkilediğinin farkında. Bütün bu tecrit koşullarına rağmen barış ve çözüm için çalıştı. Kürt halkı Sayın Öcalan'ın arkasında, Sayın Öcalan’a yaklaşımın Kürt halkına yaklaşım olduğunun bilincinde. Türkiye’de tecrit koşullarının ortadan kaldırması ve Kürt soruna çözüm için açlık grevleri başladı. Bu durum bizi endişeleniyor. Bizler heyetin burada olmasından mutluyuz, talebimiz yaşanan tecridin tüm kamuoyuna duyurulması” şeklinde konuştu.
'ABDULLAH ÖCALAN ÇÖZÜM İÇİN HER ZAMAN HAZIRDI'
Av. Rezan Sarıca, Abdullah Öcalan2dan 33 aydır haber alınamadığını vurgulayarak “Sayın Öcalan, şuan bir kadın heyetinin kendisi için burada bir ziyarette bulunduğunu bilseydi çok mutlu olurdu. Sayın Öcalan'dan 33 aydır haber alınamıyor. Bu bizde ciddi kaygı nedeni. Öcalan Kürt meselesinin çözümü için her zaman hazır olduğunu söyledi. Toplumun içinde bulunduğu krize dair önerilerde bulundu. Duruşu ve iradesi büyük güven ve umut veriyordu. Bunun topluma da yansıması oldu. Ayrıca o dönem yapılan açlık grevleri onun çağrıları ile sonlandırıldı. Çünkü siyasi çizgisi, yaşatma felsefesi üzerinedir. Son görüşmelerde genel çatışma potansiyellerinin de farkındaydı. Bunu bir haftada durdurabileceğine dair güçlü irade beyanında bulunduysa da eli havada kaldı. Sayın Öcalan, çözüm için her zaman hazırdı” ifadelerinde bulundu.
Abdullah Öcalan’ın kadın meselesine yaklaşımının özgürlük temelinde olduğunu kaydeden Sarıca, kadınların yaşadığı sorunları kendisi için büyük bir mücadele gerekçesi olarak ele aldığını söyledi. Sarıca, “Örneğin ‘çocuk gelinler’ meselesinde Öcalan bu konu için ‘10 devrim yaparım’ diyordu. Kadınların eşit koşulda yaşaması için büyük bir mücadele içerisindeydi. Yine o dönem güncel sorunlara merakı vardı. Kadın kurtuluş mücadelesine verdiği önem eskiden bu yana gündemindeydi” dedi.
'ZİHNİYET DEVRİMİ YARATTI'
Abdullah Öcalan’ın kadın özgürlükçü paradigmasına dikkat çeken Av. Raziye Öztürk ise “ Sayın Öcalan, kadınların kesinlikle öncü konumda olmasını istemiş ve Kurdistan'da ciddi bir zihniyet devrimi yaratmıştır. O zor koşulda bile kadın özgürlükçü paradigmasını inşa etti. Özelikle kadın boyutuyla bu sistem karşında ortaya koyduğu paradigması her yerde yaşam bulmaktadır” diye belirtti.
Avukatların aktarımından sonra görüşmeler basına kapalı devam etti.
Heyet ardından, Kadınlar Birlikte Güçlü, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV ), İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Cumartesi Anneleri’ni ziyaret edecek.