ÊLIH - Bünyan Kadın Kapalı Cezaevi’nde açlık grevinde olan Gülgeş Tatlı, İmralı’daki tecride karşı bir mücadele ağı oluşturulması gerektiğini söyledi.
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması ve tecridin kaldırılması için 27 Kasım’da başlatılan dönüşümlü açlık grevi, 13 ‘üncü gününde sürüyor. Kayseri Bünyan Kadın Kapalı Cezaevi’nde açlık grevine giren tutsak Gülgeş Tatlı, açlık grevlerini sahiplenme çağrısında bulundu.
Ablası ile 5 Aralık günü cezaevinde görüşen Hatice Tatlı, ablasının açlık grevine giren ilk grupta yer aldığını kaydetti. Ablasının kolunda, sırtında, karnında mermi ve şarapnel parçaları olduğunu söyleyen Tatlı, ablasının açlık grevinin hayati önemde olduğunu, kaybedilecek tek bir dakikanın olmadığını ve herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini söylediğini aktardı.
‘KADINLARIN MÜCADELESİ ZAFERİ GETİRECEKTİR’
Cezaevlerinde yaşanan baskı ve zulmün katmerlenerek devam ettiğini kaydeden Tatlı, ablasının söylemlerimi şöyle aktardı: “Cezaevinde direnmeye devam edeceğiz. Direnişin bir diğer ayağı dışarıda olanlardır. Tecridin derhal kaldırılması gerekiyor, bunun için toplumsal refleksin harekete geçirilmesi gerekiyor. Açlık grevi sonuç alıncaya kadar direnişe devam edeceğiz. Cezaevlerinde yaşanan hukuksuzluk insan onurunu zedeleyecek aşamada. Cezaevinde direnerek bu sorunlara karşı bir mücadele ağı oluşturmuşuz. 1999’dan bu yana devam eden ağırlaştırılmış tecridi kabul etmemiz imkansız, onur, vicdan ve yurtseverlik bilinci olan hiçbir insan bunu kabul edemez. Kabul etmediğimiz, vicdanımızı rahatsız eden bir şey ortada varsa, buna karşın bir mücadele ağı oluşturulmalı. Bizde bu ağı cezaevinden başlattık. Birçok cezaevi ve bizim cezaevinde açlık grevine giren yüzlerce kadın var. Kadın öncülüğünde gelişen mücadele zaferi getirecektir.”