MÊRDÎN - Eskişehir H Tipi Kapalı Cezaevi’nde açlık grevinde olan tutsaklar, ülkenin içerisinde bulunduğu krizden çıkışın yolunun "Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğüne kavuşması ve Kürt sorununun çözümünden" geçtiğini vurguladı.
Kendisinden 33 aydır haber alınamayan PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğünün sağlanması ve Kürt sorununun çözümü için cezaevlerinde başlatılan açlık grevi eylemi 27 Kasım'dan bu yana devam ediyor. Eskişehir H Tipi Kapalı Cezaevi'nde "Abdullah Öcalan'a özgürlük, Kürt sorununa çözüm" kampanyası kapsamında açlık grevlerini sürdüren politik tutsaklar, gönderdikleri mesajla kamuoyuna duyarlılık çağrısı yaptı.
Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin "benzeri olmayan bir tecrit ve işkence sistemi" olduğunu kaydeden tutsaklar, son 3 yıldır da Abdullah Öcalan'dan haber alınamadığını kaydetti. Tutsaklar, "Bu durum kendisinin can güvenliğini ve sağlığını tehdit eder bir aşamaya ulaşmıştır. İmralı cezaevinde uygulanan tecrit ve işkence rejimi ulusal ve uluslararası hukuk normlarına açıkça aykırı olmasına rağmen ısrarla ve her geçen gün daha da şiddetlendirilerek sürdürülmekte, işkenceyi önlemekle görevli olan CPT gibi uluslararası kurum ve kuruluşlar da buna sessiz kalarak ortak olmaktadır" diye kaydetti.
'İŞKENCE SİSTEMİNİ KABUL ETMİYORUZ'
İmralı tecridi ve Kürtlerin taleplerinin karşılanmamasının son 8 yılda ülkeyi yapısal bir krizin içerisine sürüklediğini vurgulayan tutsaklar, "Savaşın sürdürülmesi krizin daha da derinleşmesine yol açacaktır. Krizden çıkışın yolu İmralı tecrit sistemine son verilerek Sayın Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğüne kavuşmasından ve Kürt sorununun siyasal yollarla çözümünden geçmektedir. Bizler Eskişehir H Tipi cezaevindeki PKK’li tutsaklar olarak Önderliğimiz şahsında bize ve halkımıza/halklarımıza dayatılan ve hiçbir hukuki, ahlaki ve vicdani ölçüye sığmayan İmralı tecrit ve işkence sistemini kabul etmiyoruz. Önderliğimiz bizim yaşam gerekçemizdir. Önderliğimizin özgürlüğünü Kürt halkı başta olmak üzere tüm ezilen halkların, tüm demokratik toplumun özgürlüğü olarak görüyoruz" ifadelerini kullandı.
Tutsaklar, mesajlarının sonlarında ise şu çağrıda bulundu: "Tüm halkımızı/halklarımızı, tüm kadınları ve gençleri, tüm emekçileri, devrimci-demokrat çevreleri ve kendisine insanım diyen herkesi bu kampanyaya katılmaya ve kampanyanın başarısı için elinden gelen her şeyi yapmaya davet ediyoruz."