AMED - DFG Eşbaşkanı ve MA editörü Dicle Müftüoğlu'nun mesleki faaliyetleri gerekçe gösterilerek tutuklu yargılandığı davanın ilk duruşması başladı.
Sincan Kadın Kapalı Cezaevi'nde tutsak bulunan Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı ve Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Dicle Müftüoğlu'nun mesleki faaliyetleri gerekçe gösterilerek, "örgüt üyesi olmak" ve "örgüt kurmak ve yönetmek" iddialarıyla yargılandığı davanın ilk duruşması başladı.
Müftüoğlu, Diyarbakır 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden bağlandı. Avukatı Resul Temur da duruşma salonunda hazır bulundu.
DFG Eşbaşkanı Serdar Altan, Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG), DİSK Basın-İş, Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti (GGC), Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA), Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Sekreteri Banu Tuna, IPI Türkiye Temsilcisi Zeyneb Gültekin, CPJ Türkiye Temsilcisi Özgür Öğret'in yanı sıra siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcisi de duruşmayı izledi. Ayrıca 5 Aralık'ta tahliye edilen MA editörü Abdurrahman Gök de duruşmayı izleyenler arasında yer aldı.
Duruşma, kimlik tespitiyle başladı.
MÜFTÜOĞLU'NUN İDDİANAMESİ
Müftüoğlu, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında 29 Nisan’da MA editörü Sedat Yılmaz ile birlikte Amed’te gözaltına alındı. Müftüoğlu, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü gününde Yılmaz ile birlikte, gazetecilik faaliyetleri gerekçe gösterilerek “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı.
Müftüoğlu hakkında “örgüte üye olmak” ve “örgüt kurmak ve yönetmek” iddialarıyla iddianame hazırlandı. 6 Eylül’de kabul edilen iddianame 43 sayfadan oluştu. Söz konusu iddianamenin 41 sayfası, “PKK ve KCK’nin genel yapısı ve işleyişi” ile gizli ve açık tanıkların bu işleyişe dair ifadelerinden oluştu.
Bu tanıklar arasında Halkların Demokratik Partisi (HDP) hakkında açılan kapatma davası ve Kobanê Davası'nda yer alan Kerem Gökalp, Sami Baran ve Ulaş gibi isimler de yer aldı. Yine Ankara merkezli soruşturmada tutuklanan ve sonrasında ilk duruşmada tahliye edilen MA ve JINNEWS muhabirleri hakkında beyanlarda bulunan “K8Ç4B3L1T5” adlı gizli tanık ifadeleri yer aldı.
Açık tanık Gökalp’ın iddiasına göre, Müftüoğlu 2014’te Hinerê alanında bir aylık ideolojik eğitim gördü. “K8Ç4B3L1T5” gizli tanığın iddiasına göre ise, Müftüoğlu Amed’te kadın örgütleri ile “içli dışlı”. Her iki tanık da Müftüoğlu’yu “PKK kadrosu” olmakla suçluyor.
Müftüoğlu’nun meslektaşları ve haber kaynakları olan siyasetçi ve insan hakları savunucularıyla yaptığı telefon görüşmeler iddianamede suç sayıldı. Bu durum savcı tarafından “örgütsel faaliyet” olarak lanse edildi.
İddianamede, söz konusu görüşmelerle “örgütsel faaliyetlerin düzenlenmesi, eylem ve faaliyetlere katılım yapılmasının amaçlandığı” ileri sürüldü.
İddianamede dikkat çeken bir diğer husus, Müftüoğlu’nun yurt dışına yaptığı ziyaretler. Tanık Kerem Gökalp’ın Müftüoğlu’nun 2014 yılında Federe Kurdistan Bölgesi’ne çıktığını dair iddiası iddianamede yer aldı. Ancak Müftüoğlu’nun yurt dışına çıkış tarihi 2017.
Müftüoğlu’nün Federe Kurdistan Bölgesi’ndeki bağımsızlık referandumunu takip etmek için 2017 yılında yaptığı yurt dışı gezisi, iddianamede 2014 yılı olarak lanse edildi.
İddianamede Müftüoğlu’nun para alışverişi “örgüt üyesi olmak” iddiasına gerekçe yapıldı. Devamında ise sosyal yaşantısını “örgüt üyeliğine” kılıf yaptığı iddia edildi.
İddianamede, şu ifadelere yer verildi: “Şüpheli hakkında tespit edilen deliller bir bütün olarak ele alındığında şüphelinin PKK/KCK silahlı terör örgütünün İdeolojik Alan Merkezi içerisinde terör örgütünün ideolojisi ve talimatları doğrultusunda aktif olarak sosyal yaşantısını da kendisine kılıf olarak kullanarak gizliliğe riayet ederek faaliyet yürüttüğü (…)"