WAN - Evlerine baskın düzenleyen polislerin "tencere-tavayla saldırdılar" şikayeti üzerine hapis cezası verilen anne Ayfer Şahin ve kızı Şehriban Mamuk tutuklandı. Mamuk, 3 yaşındaki çocuğunu da beraberinde cezaevine götürmek zorunda kaldı.
Wan’ın Rêya Armûşê (İpekyolu) ilçesinde 14 Temmuz 2018 tarihinde Şahin ailesinin evlerine polisler baskın yaptı. Baskın sırasında aile bireyleri polislerce darp edildi. Baskın sonrası aynı aileden 2’si çocuk 8 kişi gözaltına alındı. Aile bireyleri gözaltında da şiddet gördü. Daha sonra aileden 6 kişi tutuklandı.
POLİSLER ŞİKAYETÇİ OLDU
Baskına katılan polislerin “Bize küfür edip saksı, tencere ve tavayla saldırdılar” şikayeti üzerine ailenin tüm bireyleri hakkında "Görevi yaptırmamak için direnme" ve “Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçu” davası açıldı. Van 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi, anne Ayfer Şahin ve kızı Şehriban Mamuk’a 33 ay 22 gün hapis cezası verdi.
BÜYÜKANNE, KIZI VE TORUNU CEZAEVİNE GİRDİ
Dava, Van Bölge Adliye Mahkemesi'ne taşındı. Mahkemenin 2. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin verdiği kararda “isabetsizlik olmadığına” karar verdi. Ayfer Şahin ve Şehriban Mamuk’un cezası böylece onandı. Kararın kesinleşmesinin ardından Ayfer Şahin ile kızı Şehriban Mamuk, Van İnfaz Savcılığı’na gitti. Kararın yüzlerine okunmasının ardından anne ve kızı Van T Tipi Kapalı Cezaevi'ne götürüldü. Mamuk, 3 yaşındaki çocuğu D.A. Mamuk'u da beraberinde götürmek zorunda kaldı.
İKİNCİ KEZ ÇOCUĞUYLA CEZAEVİNE GİRDİ
Mezopotamya Ajansı (MA), resmi işlemlerin yapıldığı sırada aile ile görüştü. Anne Şehriban Mamuk yaşadıklarını anlatırken, 3 yaşındaki kızı ise bir süre ayrı kalacağı parktan ayrılmak istemedi. Elindeki oyuncak bebeği elinden hiç düşürmeyen çocuğu, anne ve büyükannesi teselli etti.
Duygusal anların yaşandığı sırada yaşadıklarını anlatmayı sürdüren anne Şehriban Mamuk, 2018 yılında da 2 yaşındaki diğer çocuğuyla birlikte cezaevini girdiğini ve 15 ay cezaevinde kaldığını anlattı.
Benzer bir durumu yaşadığına dikkati çeken Mamuk, yaşadıkları hukuksuzluğa rağmen “suçlu” ilan edildiklerini ifade etti. Mamuk, "Polisler ifadelerinde ‘Bize tencere ve tava ile saldırdılar’ demişlerdi. Tank, top, helikoptere karşı biz nasıl tence-tava ile polislere saldıralım? Böyle bir iddiayı akıl alır mı?” diye sordu.
'YENGEM İŞKENCEDEN DOLAYI DÜŞÜK YAPTI'
Baskın gecesini anlatan Mamuk, “Megafonla dışarıya çıkmamızı istediler. Biz çıktığımızda bizi yere yatırarak işkence yaptılar. Babam o işkenceden dolayı yoğun bakıma yatırıldı, yengem 3 aylık gebeydi ve işkenceden dolayı bebeğini düşürdü. Annem 6 ay boyunca kan kustu. Hastaneler bize darp raporu yerine ‘kızarıklık var’ diye rapor verdi. Biz gözaltındayken her saat başı bize işkence yaptılar. Ben ve annemi ayrı hücrelere koydular. İlk gece çıplak ve ağır işkencelerden geçtik. Sabah sayımında 15 gardiyan tarafından işkenceye uğradık. Annemin orada çığlık seslerini duyuyordum. Annem falakaya yatırıldı, ayaklarının altı hala mosmor. Daha sonra aynı gün beni aldılar ve erkek gardiyanın da aralarında olduğu 15 kişi bana işkence uyguladı. Beni yere yatırıp copla ayaklarımın altına vurdular. Bir gardiyan, ‘Bacaklarına vurmayın, ayakaltına vurun ki izler belli olmasın’ dedi. Sonra orada baygınlık geçirdim. Bir ara kafamı soğuk suyun içerisinden çıkarıp ayılttılar. Baygın bir şekilde beni hücreye attılar” ifadelerini kullandı.
3 ÇOCUĞU VAR
Mamuk, “Benim, biri 13, biri 10 biri de 3 yaşında çocuklarım var. Şuan çocuklarım okula gidiyor ama artık gidemeyecekler. Kayınvalidem yatalak ve çocuklarıma bakacak durumda değil. Annem de benimle cezaevine gireceği için çocuklara bakacak kimse yok. Oğlum, sabah okula gitmeyeceğini söyledi. Günlerdir çocuklarım ağlıyor. 10 ay 13 gün cezam var ama bir gün bile çocuğum için çok fazla. Ben 3 yaşındaki kızımı da kendimle götürüyorum. Bu büyük bir haksızlık. Büyük bir haksızlığa uğradık ve bu haksızlığın bitmesi istiyorum” dedi.
Kızı ve torunuyla birlikte cezaevine giren anne Ayfer Şahin, mahkeme kararına tepki gösterdi. “Bize ceza verenler o geceye ait görüntüleri istesin ve izlesinler” diyerek, işkence gördüklerini belirtti.
'KİMSE BUNU KABUL ETMEMELİ'
Şahin, polisler tarafından saçlarından tutulup yerde sürüklendiğini anlatarak, “Orada bayılmışım, gözlerimi hastanede açtım. Gözaltında her saat başı birimizi işkenceye götürüyorlardı. Bizi cezaevine götürdüklerinde iki erkek ve iki kadın gardiyan tarafından ağır işkenceye uğradım. Ben orada bayıldım ve uyandığımda ayaklarımın altının şiştiğini gördüm. O günden beri artık tek başıma bir yere gidemiyorum. Suçsuz ve günahsız bir şekilde bize ceza verdiler. Bizim polislere tencere-tavayla saldırdığımızı söylediler. Ama parmak izi istememize rağmen mahkeme bunu araştırmadı. Kameralar vardı onların görüntülerini istedik o onu da vermediler. Bu hukuksuzluğu ne ben, ne ailem ve insanlar ne de Allah kabul etmez. Ben, kızım ve 3 yaşındaki çocuğu birlikte cezaevine giriyoruz. Kimsenin bunu kabul etmemesi gerekiyor” diyerek demokratik kamuoyuna dayanışma çağrısı yaptı.
OYUNCAK POŞETİ İLE GİTTİ
Ayfer Şahin, kızı Şehriban ve 3 yaşındaki torunu aile bireyleri ile vedalaştıktan sonra avukatıyla birlikte İnfaz Savcılığı’na geçti. 3 yaşındaki çocuk cezaevine elinde oyuncak poşeti ile gitti. Tutuklanarak cezaevine teslim edilen Ayfer Şahin 8 ay, kızı Şehriban’ın ise 10 ay cezaevinde kalacağı öğrenildi.
DAVA HAKKINDA
14 Temmuz 2018 tarihinde Yalımerez Mahallesi Eres Sokak’ta bir eve operasyon düzenlenmiş, çıkan çatışmada 2 kişi yaşamını yitirmişti. Yaralanan 3 polisten biri de kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirmişti. Çatışmanın ardından gözaltına alınan aynı aileden 2’si çocuk 8 kişi, gözaltı ve sonrasında darp edilmişti. Wan Barosu ve Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), aile bireyleriyle görüşerek işkenceyi raporlaştırmış ve kamuoyuna duyurmuştu.
Raporda, aile fertlerinden 16 yaşındaki F. Şahin’in kafasının kırıldığı, 15 polisin kendisini dövdüğü, Çocuk Şube'de gözaltında kalmasına rağmen Çocuk Şube dışından bazı kişilerin sürekli gelerek kendisini sorgulayıp darp ettiği aktarılmıştı.
Şahin ailesinin avukatları, “Görevi kötüye kullanmak” nedeniyle 66 polis hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Suç duyurusunu kabul eden Cumhuriyet Başsavcılığı, Van Valiliği’ne yazı göndererek, 66 polis hakkında soruşturma izni istemiş, Valilik ise bu talebi reddetmişti. Valilik, uygulanan işkence için "rutin kolluk kuvvetlerinin kanunların kendilerine verdiği yetkiye dayanarak kademeli, orantılı güç kullandığını" belirterek soruşturmaya izin vermemişti.
Valiliğin soruşturmaya izin vermemesi üzerine Şahin ailesi avukatları, Erzurum İstinaf Mahkemesi’ne başvurmuş, İstinaf başvuruyu reddetmişti. Avukatlar ardından AYM’ye başvurmuştu. "Örgüt üyesi olmak", "Kamu görevlisine hakaret etmek" ve "Görevi yaptırmamak için direnmek" iddiasıyla Şahin ailesi hakkında açılan davada anne ve kızı 33 ay 22 gün hapis cezasına çarptırıldı. Karar, istinafta onandı. 12 Temmuz 2018’de tutuklanan Şahin ailesi bireyleri, 6 Aralık 2019’da tahliye edilmişti.
MA / Adnan Bilen