ANKARA- Elîh kayyımının yaptığı yolsuzlukların araştırılması talebiyle Meclis’te görüşülen önergeye ilişkin söz alan HEDEP Elîh Milletvekilli Mehmet Rüştü Tiryaki, kayyımın hakaretlerine dikkat çekerek, “Seviye yerlerde olunca sonuç böyle oluyor” dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (HEDEP) Elîh kayyımının yaptığı yolsuzlukların araştırılması talebiyle verdiği önerge Meclis Genel Kurulu’nda görüşüldü. Önergenin gerekçesini açıklamak üzere söz alan Elîh Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki, AKP’nin halkın iradesini gasp ettiğini söyledi. Tiryaki, Elîh’te meydana gelen sel sonrasında 4 yurttaşın yaşamını yitirdiğine işaret ederek, bu durumun bir nedeninin çarpık kentleşme diğer nedeninin ise ıslah adı altında derenin üstünün kapatılması olduğunu söyledi.
KAYYIM SEBEP OLDU
Derenin belediye başkanlarının yerine atanan kayyım tarafından ıslah edildiğinin altını çizen Tiryaki, “Bölgede inceleme yaptık ve verileri paylaştık. Vali bize cevap verdi ama Vali kimliğiyle değil, gasbettiği belediyemizin kayyumu olarak cevap verdi ve dedi ki: ‘Sözüm ona siyasiler, sahada provokatif açıklamalar yaptı.’ Vali efendi, biz, sözüm ona değil, tam anlamıyla siyasetçiyiz! Üyesi olduğumuz partiler var ve bu parti kimliğiyle siyasetçi olarak halkımızın karşısına çıkıyoruz, oy istiyoruz, halkımızın desteğini alıyoruz, aldığımız oyla siyaset yapıyoruz. Peki, sen atanmış bir memur olarak hangi sıfatla siyaset yapıyorsun?” diye sorarak, tepki gösterdi.
‘SEVİYE YERLERDE’
Kayyımın AKP’liler ile fotoğraf çektirdiğini de aktaran Tiryaki, “Boy boy fotoğraflar veriyorsun, açıklamalar yapıyorsun ve sen bütün bunları yaparken hangi sıfatı kullanıyorsun? Kayyum sıfatını. Evet, ortada, bir, sözüm ona siyasetçi var, o da kayyum Validir ama biz değiliz. Bir de DBP Eş Başkanı Keskin Bayındır’a ‘Bu, Eş Başkanlık değil boş Başkanlık’ demiş. Siyasette de bürokraside de mülkiyede de seviye önemlidir. Eş başkanlık, 2820 sayılı Yasa’da var ve bizden önceki siyasi partilerin, mirasını devraldığımız siyasi partilerin yürüttüğü mücadele sayesinde eş başkanlık, yasalarımıza girmiş durumda. Peki, Vali bunu bilmiyor olabilir mi? Seviye yerlerde olunca sonuç böyle oluyor” dedi.
KAYYIMIN İCRAATLARI
Tiryaki, kayyımın yaptığı yolsuzluklara işaret etti. Tiryaki, “Pandemi yasaklarının devam ettiği ramazan ayında etkinlikler düzenlemişler ve bu etkinliği de AKP’nin bir aday adayına vermişler. İl Gençlik Kolları Başkanını Belediyenin Özel Kalem Müdürlüğüne getirmişler; yetmemiş, göreve gelir gelmez 140 personeli sürgün etmişler, görev yerlerini değiştirmişler. Bakın, yolda yürüyemeyen, koltuk değneğiyle yürüyen bir Belediye çalışanını süpürgeci olarak görevlendirmişler, sosyologları mezarlık temizliğinde görevlendirmişler, deniz olmayan Batman'da bir kişiyi deniz ulaştırma mühendisi olarak göreve almışlar. Daha dramatik işlerden 2 tanesini söyleyeceğim: Bir düşünün, bu ülkenin batı yakasında, Gümüşhane'de, Bayburt'ta, Kastamonu'da, Afyon’da bir vali eğer bunları yapsaydı seyirci kalır mıydınız? Bakın, İl Emniyet Müdürlüğüne ek bina yapılıyor ve bu İl Emniyet Müdürlüğünün ek bina giderleri Belediyenin olanaklarıyla karşılanıyor. Zabıtalara motosiklet alınıyor, bu motosikletleri götürüp, Belediyenin motosikletlerini Emniyet personeline veriyorlar” diye aktardı.
‘BELEDİYE KAYNAKLARI DA GASP EDİLİYOR’
Halka harcanması gereken belediyenin olanaklarının bu şekilde carcur edildiğini dile getiren Tiryaki, şöyle devam etti: “Batman’daki bütün kamu kurumlarının bütün ihtiyaçları neredeyse Belediyeden karşılanıyor; bütün tamirat işleri, bütün onarım işleri, Sağlık Müdürlüğünün onarım işleri de, üniversitenin onarım işleri de, tadilat işlerinin de tamamı Belediyenin bütçesinden karşılanıyor. Neden? Çünkü bunun ismi tam olarak, belediyelerin üzerine çökme, halkın malını gasbetme ve halkın malını bu şekilde, kamunun başka kuruluşlarına peşkeş çekme. Bu kayyum siyaseti sadece halkın iradesinin gasbedilmesi anlamına gelmiyor; emin olun, halkın iradesinin gasbedilmesinin yanında, halka ait olan belediye kaynaklarının da başka kamu kurum kuruluşlarına veya iktidara yakın kişilere peşkeş çekilmesi anlamına geliyor.”
KEYFİ KARARLARLA KAYYIM
Önergeye bağlamında Saadet Partisi adına söz alan İsa Mesih Şahin, tüm belediyelerde sorunlar yaşandığını dile getirdi. Şahin, “Millî iradenin seçmiş olduğu bir belediye başkanını mahkeme kararı olmadan, herhangi bir yargı kararı olmadan görevden almak da millî iradenin gaspından başka bir şey değildir. Bizim bu konudaki görüşümüz çok nettir; eğer bir mahkeme kararı varsa, evet, görevden alınmalıdır. Hiçbir mahkeme kararı olmadan, hiçbir somut delil olmadan, tamamen İçişleri Bakanlığının soyut, keyfî kararlarıyla bir seçilmiş belediye başkanının görevden alınmasına karşı çıkıyoruz, buradaki çifte standarda da karşı çıkıyoruz. Batıda olunca istifa kurumu işletilip doğuda olunca belediye başkanlarının görevden alınmasını da doğru bulmuyoruz” dedi.
ÇIKAR SİLAHI
İYİ Parti adına söz alan Uğur Poyraz, “Denizi olmayan Batman’da deniz ulaştırma işletme mühendisi istihdamına, memleketin düştüğü şu hazin hâle üzülmesem ‘İzahı olmayan şeylerin mizahı olur’ diyerek katılarak gülerdik. Millete hürmeti, kendine de saygısı olan bir Meclis muhakkak ki bu iddiaların aydınlatılmasını vazife sayar ve gerekli adımları hızla atar. Ama biliyorum ki bu teklif de bundan önce görüşülüp reddedilen 670’e yakın araştırma önergesiyle aynı akıbeti paylaşacak. Öte yandan, iktidarın bu iddiaları araştırması da mümkün değil. Zira kayyum müessesesi kapsamında ortaya çıkan ihlal, ihmal ve suistimaller ivedilikle ve hakkaniyetle araştırıldığı zaman pek çok iktidar mensubunun siyasi kariyeri ortadan kalkar. İktidar kayyum müessesesini amacından saptırdı, kendi siyaseti doğrultusunda silahlaştırdı. ‘Sandıkta kazanamazsam kayyumla yönetirim’ stratejisini yerel yönetimler üzerinde Demokles’in kılıcı gibi salladı. Dahası, hiçbir ideolojik tutarlılığı, değer yargısı olmadığı için bunu da kendi iktidarının bir aracı yapmakta” diye konuştu.
‘LAMİ CİMİ YOK, DARBEDİR’
Söz alan CHP’li İnan Akgün Alp ise, “Hiç lâmı cimi yok, kayyum darbeden beterdir. Bunu niye söylüyorum? Çünkü darbeciler bile bu ülkede bir süre sonra koltuklarını terk ettiler fakat siz kayyumlar yoluyla sürekli olarak halkın iradesine el koyuyorsunuz. Siz merkezî otoritede tek adam rejimini icat ettiniz ama yerelde de icat ettiniz. Bugün valiler kim? Vali, Belediye başkanları kim? Onlar da vali. İl genel meclis başkanları kim? Onlar da vali. Tam bir tek adam rejimini siz icat ettiniz. Peki, sonuç ne oldu? Van, Mardin… Kayyumun da aralarında olduğu 72 kişi hakkında 540 milyon liralık yolsuzluk soruşturması açıldı. İçişleri Bakanlığının soruşturma izni verdiği 2 ayrı soruşturma kapsamında 36 ihalede yolsuzluklar tespit edildi. Diyarbakır, Kayapınar… Geçen yıl düzenlenen asfalt ve mıcır ihalelerinde yolsuzluk iddiaları yapıldığı iddiaları üzerine İçişleri Bakanlığı müfettiş görevlendirdi. Bu örnekleri yüzlerce çoğaltabilirim ama lâmı cimi yok, tek bir cümleyle bir şey söyleyeceğim: İktidar aslında otoriter rejimini kayyumlar yoluyla tahkim ediyor; tek gerçek budur. Sizin kurduğunuz tek adam sistemi çöktü fakat sizin kurduğunuz kayyum sistemi de çöktü” diye kaydetti.
HAKARET ETTİ
Kayyım atamasını savunan ve önergenin aleyhine konuşan AKP’li Ahmet Zenbilci, “Eğer biz bu ülkede sizin söylediğiniz gibi diktatör olsaydık, eğer biz bu ülkede sizin söylediğiniz gibi demokratik teamülleri ve demokrasiyi yok saymış olsaydık hiç kimse burada bu kürsüyü kendisince hoyrat ve hovardaca kullanamaz, eleştirisinde sınırsız bir ifade kullanamazdı” sözleri ile hakaret etti. Bu sırada HEDEP’liler Zenbilci’nin bu sözlerine tepki gösterdi.
TEPKİ GÖSTERDİ
Zenbilci’nin sözleri üzerine tekrardan söz alan HEDEP’li Tiryaki, “Bu ülke tarihinde yaygın biçimde, yaygın biçimde belediye başkanları 3 kez görevden uzaklaştırıldı. Bir tanesi: 1960 darbesinden sonra bütün belediye başkanları görevden uzaklaştırıldı. İkincisi: 12 Eylül faşist darbesinden sonra bütün belediye başkanları görevden uzaklaştırıldı. Üçüncü darbeci de sizsiniz, size nasip oldu: Kürtlerin yaşadığı coğrafyadaki belediye başkanları komple görevden uzaklaştırıldı. Siz çok daha kötüsünü yaptınız. Sizden önceki darbeciler herkese kötülükte eşit davranıyordu, siz kötülükte bile eşit davranmadınız, Kürtlere daha kötü davrandınız. Bu yüzden eski darbecilerden çok daha kötü darbecisiniz. Kamu görevlisiymiş… Kimse valinin kamu görevliliği sıfatıyla ilgili bir tartışma yürütmüyor. Biz hiçbir yerde valilik kimliğiyle ilgili bir tartışma yürütmedik, kaymakamlık kimliğiyle ilgili bir tartışma yürütmedik ama halkın seçilmiş iradesine hukuksuz bir şekilde kayyum atanmasına karşı çıktık” diyerek, tepki gösterdi.
GERİ ADIM ATTI
Tiryaki’nin sözleri sonrası tekrardan söz alan AKP’li Zenbilci, ettiği hakaret nedeniyle geri adım attı. Önerge, daha sonra oylamaya sunuldu. Ancak kabul yeter sayısı bulunmadı. Bunun üzerine Meclis Başkanvekili oturuma ara verdi. Aranın ardından yapılan elektronik oylama sonrası önerge reddedildi.