RIHA –İnsan Hakları Haftası kapsamında Riha Barosu Hizmet Binası’nda açılan “Hakikat İle Yüzleşme Koridoru” sergisi, ziyaretçilerini ağırlıyor. Yaşam ve özgürlük hakları ellerinden alınmış 34 sembolik isim ve olaya dair fotoğrafların yer aldığı sergi, yakın tarihe ayna tutuyor.
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Riha Barosu’nun İnsan Hakları Haftası etkinlikleri kapsamında Riha Barosu Hizmet Binası’nın giriş katında 3 Aralık tarihinde açtığı “Hakikat İle Yüzleşme Koridoru” sergisi ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor. Sergide, Roboskî katliamından Soma, Madımak, 10 Ekim ve Pirsûs katliamlarına, Uğur Kaymaz ve Ceylan Önkol’dan Berkin Elvan’a, Gülten Kışanak’tan Selçuk Kozağaçlı’ya, Tahir Elçi’den Hrand Dink’e kadar yakın tarihte yaşam ve özgürlük hakları ellerinden alınmış 34 sembolik isim ve olaya dair fotoğraflar yer alıyor.
Her gün onlarca kişinin ziyaret etiği sergide yer alan fotoğrafların yanı başında kimi ya da neyi anlattığına dair kısa bilgilendirme notları yer alıyor. Sergi, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’ne kadar ziyaretçilere açık olacak.
20 Temmuz 2015 günü, Riha’nın Pirsûs (Suruç) ilçesindeki Amara Kültür Merkezi'nde DAİŞ tarafından gerçekleştirilen ve 33 insanın hayatını kaybettiği canlı bomba saldırısıyla ilgili davanın duruşması için kente gelen aileler ve katliamın tanıkları da sergiyi ziyaret etti.
‘NEDEN BİZİM GİBİ ÇOK KİŞİ VAR?’ DEMEKTEN ALIKOYAMADIM
Sergiye dair düşüncelerini paylaşan Pirsûs Katliamı’nda oğlu Uğur Özkan’ı yitiren Mehmet Özkan, sergiyi gezdiğinde oldukça duygusal anlar yaşadığını dile getirdi.
Özkan, “Sergiyi gezince bizim gibi mağdur olan ne kadar çok kişi olduğunu gördüm. Kendimi ‘Neden bizim gibi çok kişi var?’ demekten alıkoyamadım. Bu sergiyi gerçekleştirenlere teşekkür ediyoruz. Bu davaların unutulmaması lazım. Her zaman, her yerde katliamda yaşamını yitirenleri anmak ve yapanları teşhir etmek gerek. Birçok aile benzer şeylere maruz bırakıldı. Kürt filozofu ve şairi Seydayê Cigerxwîn ‘Eger hûn nebin yek hûn ê herin yek bi yek’ (Eğer birlik olmazsanız tek tek yok olursunuz) der. Bunun için bir olmamız ve bir araya gelmemiz gerek. Birbirimize destek verirsek katliamların önüne geçebiliriz. Bir olmazsak hepimiz bir bir yok oluruz. Katliamları ancak birliğimiz durdurabilir. Egemenlerin adaletini bekleyemeyiz, çünkü onların adaleti yok. Gelin bir araya gelerek sesimizi daha yükseğe çıkaralım” diye konuştu.
‘HER FOTOĞRAFIN HİKAYESİ BENZER'
Pirsûs Katliamı’nın tanıklarından Yalçın Demir de sergide yer alan her fotoğrafın hikayesinin benzer olmasına dikkat çekti. Yaşatılanların benzer olduğunu söyleyen Demir, bunun için mücadelenin de ortak olması gerektiğini kaydetti.
Demir, “Hakikatlerin ortaya çıkması için vermiş olduğumuz mücadeleyi büyütmememiz gerek. Mahkemelerden adalet beklememiz gerek. Her yerde her alanda Suruç için adalet herkes için adalet demeye devam edeceğiz. Suruç aileleri adına sergide katliamda yaşamını yitiren 33 düş yolcumuza da yer verildiği için teşekkür ediyoruz. Bu bizi duygulandırdı” ifadelerini kullandı.
‘HEPSİNİ KORİDORA SIĞDIRMAK MÜMKÜN DEĞİL’
Serginin amacının hakikatler ile yüzleşme olduğunu belirten Riha Barosu Avukat Kazım Ekinci İnsan Hakları Merkezi Başkanı Ahmet Taş ise, serginin amacının hak ihlaline maruz bırakılanları unutturmamak olduğunu vurguladı.
Sergide birçok farklı kesimden yaşam ve özgürlük hakları başta olmak üzere hak ihlaline maruz bırakılan kişilerin sembolik olarak seçildiğini dile getiren Taş, “Baro’ya yolu düşen herkese birçok farklı kesimden kişi veya kişilerin iktidar kıyımına maruz bırakıldığını göstermek istiyoruz. İnsan Hakları Haftası’nı bu yıl hasta mahpuslara adadık. Sergide hasta tutsaklardan, katledilen çocuklara kadar bir çok kişinin hikâyesi yer alıyor. Çok fazla mağdur edilen kişi var, hepsini bu koridora sığdırmak mümkün değil. Biz de kamuoyunda hikayeleri bilinen ve çarpıcı olan 34 kişi ya da olaya ait resimleri sergilemeye karar verdik” şeklinde konuştu.
KORİDORDA YER ALAN BAZI HİKAYELER
“Hakikat İle Yüzleşme Koridoru”nda yer alan bazı fotoğrafların hikâyeleri şu şekilde:
“* Kazım Ekinci; Riha’nın Wêranşar ilçesinde 7 Nisan 1994 yılında arkadaşı Fahri İnan ile birlikte ‘faili meçhul’ bir şekilde katledildi.
* Garibe Gezer; Kandıra F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulduğu sırada uğradığı cinsel ve fiziki şiddetin ardından 9 Aralık 2021’de katledildi.
* Ebru Timtik; Adil yargılanma talebi için sürdürdüğü ölüm orucunun 238’inci günü olan 27 Ağustos 2020’de hayatını kaybetti.
* Bazo Yılmaz; Ağır hasta tutsak olan 67 yaşındaki Yılmaz, Urfa 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi'nde 18 Ağustos 2022 tarihinde katledildi.
* Emin Özkan; Amed’in Licê ilçesinde 1993’te Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ın öldürülmesiyle ilişkilendirilerek 27 yıl hapiste tutulduktan sonra 17 Temmuz tarihinde raporla infazı ertelendi.
* Roboskî Katliamı; 28 Aralık 2011’de Şırnex’in Qilaban ilçesine bağlı Roboski Köyü’nde savaş uçaklarıyla 34 yurttaş katledildi.
* Suruç Katliamı; Riha’nin Pirsûs (Suruç) ilçesinde 20 Temmuz 2015 tarihinde Kobanê’de bulunan çocuklara oyuncak götürmek isteyen 33 Düş Yolcusu DAİŞ’in bombalı saldırısında katledildi.
* Soma Katliamı; 13 Mayıs 2014 tarihinde Manisa Soma ilçesinde yaşanan maden faciasında 301 madenci yaşamını yitirdi.
* Nazım Babaoğlu; 12 Mart 1994 tarihinde haber için gittiği Riha’nın Girê Sor (Siverek) ilçesinden bir daha dönmedi.
* Taybet İnan; Şirnex’in Silopiya ilçesine 2015 yılında ilan edilen sokağa çıkma yasaklarında, Cudi Mahallesi’nde katledildi ve cenazesi 7 gün sokakta bekletildi.
* Muhsin Melik; Riha’da 2 Haziran 1994 tarihinde arkadaşı Mehmet Ayyıldız ile birlikte uğradıkları silahlı saldırıda katledilen Kürt siyasetçi.
* Kemal Kurkut; Amed’te 2017 yılı Newroz kutlaması sırasında polis tarafından katledilen üniversite öğrencisi.
* Hacı Lokman Birlik; Şirnex’ın Dicle Mahallesi’nde 3 Ekim 2015’te yaralı bir halde gözaltına alındıktan sonra bedeni zırhlı aracına bağlanarak sürüklenerek katledildi.
* Deniz Poyraz; HDP İzmir İl Örgütü binasında dönük 17 Haziran 2021 tarihinde Onur Gencer tarafından yapılan silahlı saldırıda katledildi.
* Gülten Kışanak; Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önceki dönem Eşbaşkanı, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında 2016 yılından bu yana tutsak.
* Cumartesi Anneleri; 27 Mayıs 1995'ten bu yana her cumartesi günü Galatasaray Meydanı'nda oturma eylemleri düzenleyerek ‘faili meçhul’ cinayetlere kurban giden yakınlarının faillerini arıyorlar.
* Emine Şenyaşar; Riha’nın Pirsûs ilçesinde 14 Haziran 2018 tarihinde AKP eski Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın koruma ve yakınları tarafından eşi ve iki oğlu katledildi.
* Uğur Kaymaz; Mêrdîn’in Qoser ilçesinde 21 Kasım 2004’te evlerinin önünde babası Ahmet Kaymaz ile birlikte 12 yaşında 13 kurşunla katledildi.
* Ceylan Önkol; 12 yaşında 28 Eylül 2009 tarihinde Amed'in Licê ilçesinin Kanîsipî kırsal mahallesine bağlı Xanbaz mezrasında hayvanları otlatırken çevre karakoldan atılan havan mermisiyle katledildi.”
MA / Emrullah Acar