WAN - Tutsakların "Abdullah Öcalan'a özgürlük" talebiyle başlattığı eyleme destek veren Wan'daki yurttaşlar, tutsakların taleplerinin aynı zamanda kendi talepleri olduğuna işaret etti.
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde mutlak tecrit altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğünün sağlanması talebiyle Türkiye ve Kurdistan’da bulunan cezaevlerinde başlatılan açlık grevi eylemi 6'ncı gününde sürüyor. "Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa çözüm" kampanyası kapsamında sürdürülen açlık grevi eylemi, 15 Şubat 2024 tarihine kadar dönüşümlü olarak devam edecek.
'BU ZULÜM BİTİRİLMELİ'
Wan'da Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) buluşmasında buluşan yurttaşlar, açlık grevindeki eylemcilerle benzer taleplerinin olduğunu vurguladı. Kadir Çiçek, Kürtlerin köylerde, sokaklarda, mahallelerde ve cezaevlerinde zulüm gördüğünü söyleyerek, "Bizim sesimizi kesmek istiyorlar. Ne kadar baskı ve zulüm uygulanırsa uygulansın mücadelemiz daha güçlü sürecek. Zindanlarda grev yapan tutuklularımıza destek olmak için hazırız. Tutuklular zindanlarda nasıl direniyorlarsa bizler de dışarıda direnişlerine destek olmamız lazım. Mücadele etmedikçe bir kazanım sağlamayacağız. Mevcut iktidarın geri adım atması gerekir. Bu baskı ve zulmün bitirilmesi gerekiyor" diye konuştu.
Tecridin kaldırılması ve açlık grevlerinin sona ermesi için herkesin ses çıkarması gerektiğini söyleyen Şahabettin Elsis, "Hak savunucuları ve Kürtlerin kanaat önderleri bir araya gerek, bu tecridin kırılması yönünde çalışmalar yapmalı. Bir olmadığımız sürece sorunlarımız aynı şekilde devam edecektir” diye konuştu.
Mustafa Yalçınkaya, "Cezaevlerinde açlık grevlerinin başlaması hepimizi derinden etkiledi. Sayın Öcalan ve diğer tutsaklar üzerindeki tecridin kaldırılmasını talep ediyoruz. Güçlü bir sahiplenmeyle bu politikaları durdurabiliriz. Alanlarda, sokaklarda ses çıkarmamız lazım. Tek talebimiz ve isteğimiz özgürlüğümüzdür” ifadelerini kullandı.
'GÖRÜŞME OLURSA KRİZ BİTER'
Açlık grevleri eylemcilerine sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan İbrahim Sungur, "Şehir şehir, ilçe ilçe bu eyleme destek çıkmamız gerekiyor. Cezaevlerinden değil, sokaklardan başlaması gerekir. Ancak sesimizi öyle duyarlar. Artık sokaklarda sivil itaatsizlikler, demokratik eylemler yapılma zamanı. Tecrit güçlü bir direnişle kırılacaktır. Güçlü bir mücadele ve birlikle kırılacaktır" diye kaydetti.
Emin Orhan, tüm kesimleri tutsaklara "ses olmaya" çağırdı. Orhan, "Zindanlar açlık grevinin yeri değildir, tutsaklarımız zaten hasta ve baskı altında. Grev halk içindir tutsaklar için değil. Halkın destek çıkmaması büyük bir yanlış ve hata olur. Boykotlar yapılsın, grevler başlatılsın. Bu krizlerin, kaosların temel sebebi İmralı’dan ses çıkmadığı içindir. Eğer görüşmeler sağlanırsa kriz ve savaş ortamı bitecektir" diye konuştu.
‘TECRİDİN KALDIRILMASINI İSTİYORUZ'
Tecridin bütün Kürtlere uygulandığına dikkati çeken Mehmet Keser, "Bu halkın artık ayaklanması gerekiyor. Bir halkın lideri yıllardır cezaevinde. Kürtlerin yüzde 70’i şu an tecridin kaldırılmasını talep ediyor. Öcalan üzerindeki tecrit kalktığı zaman Ortadoğu'daki bu sorun zincirleri de çözüme kavuşacaktır. Zindanlarda yükselen mücadele hepimiz içindir. Herkesin bu mücadeleye destek vermesi gerekir” dedi.
Selahattin Ertaş ise, “Bu mücadele hepimiz için. İnsanlar ölüme gidiyor, bedenini açlığa yatırıyor. Herkesin bunun bilincinde olması gerekiyor. Bu mücadele Kurdistan mücadelesi ve herkesin bu mücadeleye sahip çıkması gerekiyor" diye konuştu.