ANKARA- PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın rolüne işaret eden HEDEP’li Ali Bozan, barışın kapısının İmralı’dan açıldığını belirterek, “İktidara ve muhalefete seslenmek istiyorum; çözüm süreci için gelin yeniden deneyelim” dedi.
Meclis Genel Kurulu’nda söz alan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Mersin Milletvekili Ali Bozan, 25 yıldır İmralı Adası’nda bulunan F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde ağır tecrit altında tutulan ve 33 aydır kendisinden haber alınması engellenen PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın rolüne ve uygulanan tecride dikkat çekti.
PKK LİDERİNİN ESTİRDİĞİ BAHAR HAVASI
Kürsüye, “Size bu gün AKP iktidarının tecride ve savaşta ısrarın faturasını anlatacağım” şeklindeki sözler ile çıkan Bozan, kuruldaki vekillere de seslenerek, sessizce dinlemelerini istedi. PKK Liderinin büyük çabaları ile başlayan ancak devlet tarafından “tasfiye” süreci olarak ele alınan diyalog sürecine değinen Bozan, bu süreci, “bahar havası” şeklinde nitelendirdi. Bozan, “PKK ve devlet arasında çatışmasızlık hali ilan edilmişti. Bu süreçte hiçbir eve ateş düşmüyordu. Ortada her şeye rağmen atılmış güzel adımlar vardı. Bu gün eğer ülkenin dört yanında sokağa çıkıp halkımız arasında gezecek olursak o dönemden şikayetçi tek bir vicdanlı yürek bulamazsınız. Çünkü vicdanlı her yürek, huzurdan, barıştan ve kardeşten yanadır” dedi.
EV HAPSİ
Barışın rantı olmadığını belirten Bozan, “Ne yazık ki güzel hava ile başlayan o süreç; çok kısa sürdü. Tüm atılan adımlar hiç atılmamış gibi derin dondurucuya kaldırıldı. Dolmabahçe Mutabakatı masasının ayağı kaldırıldı, masa dağıtıldı. İktidarın hesabına uymayan o barış günlerini yine silahların yer aldığı günler yer aldı. Yine ağıtlar yükseldi. Barış sürecinde annelerin gözlerinde yeşeren umutlar, yerini kuru otlara bıraktı. Barış sürecinde AKP’liler, sayın Abdullah Öcalan’ın duruş ve fikirlerinin önemli olduğunu söylüyordu. Sayın Abdullah Öcalan’a methiyeler yapıldı. Bunu yapan bakanlar birden u dönüşü yaptı. Söylemlerini barıştan yana değil savaştan yana değiştirdiler. Bülent Arınç ev hapsi konuşulabilir demişti. O sırada siz-Bekir Bozdağ- Başbakan yardımcısıydınız. Yozgat’ta yaptığınız bir açıklama var. Diyorsunuz ki; hükümet barışı sağlamak için tarihi kararlar aldı. Güvenlikçi politikalar ile netice alan ülke yoktur’ demişsiniz. Ne iyi demişsiniz. Çok iyi yapmışsınız” diye konuştu.
‘SİYASİ RANT UĞRUNA ATEŞE ATTI’
Bu açıklama sırasında Bozdağ’a, “Yasal düzenlemede ısrar edilirse süreci sekteye uğratır mı?” şeklinde soru sorulduğunu ve Bozdağ’ın da, “Ben sürecin sekteye uğrayacağı kanaatinde değilim. Çünkü Türk toplumu çözüm sürecine desteğini ortaya koymuştur. Süreç işleyecektir” şeklinde yanıt verdiğini belirten Bozdağ, “O tarihte çözüm süreci ile ilgili yapılan bütün açıklamalar kıymetlidir. Oysa o dönemde her şey olabilirdi. Ancak iktidar siyasi iktidar siyasi rant için her şeyi ateşe verdi. Çünkü iktidar o sırada Abdullah Öcalan ile görüşüyordu. Sayın Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmeler neticesinde bu ülkede kalıcı ve onurlu bir barışın sağlanacağını iyi biliyorlardı. Çünkü Abdullah Öcalan ile sık sık görüşen o dönem düşüncelerini en iyi bilen kendileri idi” diye kaydetti.
TALEPLER NEYDİ?
AKP’nin PKK Lideri ile görüşmeleri sonlandırması sonrasında çözümün ana kaynağına da taş koyduğunu belirten Bozan, “Halbuki talepler çok basitti. Talepler; Kürtlerin dilinin, kültürün ve kimliğinin anayasal güvence altına alınmasıydı. Bu insani talepleri reddeden iktidar, ülkeyi karanlık bir havaya hazır hale getiren ağır tecridin ilk adımlarını attı. Barış sürecinin sonlandırılması ile ne yaşandı? Kürtler Hitler faşizmini aratmayan saldırılar ile karşı karşıya kaldı. Taybet Ana’nın cenazesi 7 gün sokak ortasında bekletildi. Cizre’de katledilen Cemile’yi annesi derin dondurucuda saklamak zorunda kaldı. Cizre bodrumlarında insanlar diri diri yakıldı. İktidar bunlarla sınırlı kalmadı, saldırılarını daha da sertleştirdi. Bu ülkede bombalar patladı” diye belirtti.
KÜRTLERİN DESTANSI DİRENİŞİNE ÇARPTI
Daha sonra DAİŞ’in ortaya çıktığını ve AKP’nin DAİŞ’i, “Bir grup öfkeli genç” şeklinde değerlendirdiğini anımsatan Bozan, AKP’nin DAİŞ’i desteklediğini söyledi. Bozan, “Ama İŞİD Kürt halkının Kobanê’de verdiği destansı direnişine çarptı. En büyük darbesini burada aldı. İŞİD’in bu kaybına karşılık iktidar karanlık günleri sürdürme ısrarına devam etti. Hiçbir şekilde yanlıştan dönmedi, ısrar etti. Eş Genel Başkanlarımızın da içinde olduğu arkadaşlarımızı rehin aldı. Kobanê kumpas davasında bu gün Nazmi Gür konuştu. Ne diyordu biliyor musunuz? ‘Bu dava çözüm sürecinin bir daha konuşulmaması için açılan bir davadır’ diyordu. Çok yerinde bir tespit” diye kaydetti.
‘ÇOCUĞUNDAN EMEKÇİSİNE KİMSE MUTLU DEĞİL’
PKK Liderine yönelik tecridin sürecin bitmesi ile birlikte daha da ağırlaştığına vurgu yapan Bozan, son 33 aydır kendisinden haber alınmasının önüne geçildiğini söyledi. Bozan, PKK Liderinin aile ve avukatları ile de görüşemediğini söyledi. Bu durumların AKP’nin politik tercihleri olduğunu ifade eden Bozan, şöyle sürdürdü: “Kendi çıkarları için sürdürdüğü bu tercih nedeniyle tüm ülke, bu gün en büyük güvensizlik ortamını yaşıyor. Bu ağırlaştırılmış tecrit tüm ülkeye uygulanıyor. Ülkedeki tüm yurttaşlara uygulanıyor. Bu ülkede çocuğundan emekçisine mutlu kimse kalmadı. Adalet’e güven kalmadı.”
‘GELİN YENİDEN DENEYELİM’ ÇAĞRISI
Abdullah Öcalan’a uygulanan tecrit nedeniyle Türkiye ve Kurdistan kentlerinde bulunan siyasi tutsakların açlık grevine başladığını anımsatan Bozan, şu ifadeleri kullandı: “Abdullah Özgürlük, Kürt sorununa çözüm kampanyası başlattılar. 27 Kasım’da başlattılar. Onlar yaşadıkları onca soruna rağmen mutlak barış için hepimize bir mesaj verdi. Bu gün değilse ne zaman diyorlar. Bu gün değilse ne zaman? Bu sessi aldık ve yayacağız. Barıştan başka şansımız yok. Hepimiz barış için bu sesse ortak olabiliriz. Omuzlarına aldıkları bu yükü vicdanlarımızı bir edip hep birlikte sırtlayabiliriz. O yüzden buradan iktidara ve muhalefete seslenmek istiyorum; burada yapılan tüm konuşmalarda iktidar ve muhalefet birbirlerini çözüm süreci ve Kürtler vurmaya çalışıyor. Gelin bu dili terk edin. Başarıya ulaşmasa da daha önce denendi. Gelin yeniden deneyebiliriz. Bir gün bile vakit kaybetmeden amasız fakatsız bu ülkenin 85 milyon yurttaşın geleceği için kalıcı, onurlu bir barış için adım atalım.”
‘BARIŞIN KAPISI İMRALI’DAN AÇILIYOR’
Buna ilişkin ilk adımın ise PKK Liderine uygulanan tecridin kaldırılması gerektiğini ifade eden Bozan, “Geçmişte nasıl yapıldı ise bugün de fikirlerine kulak verilmesi gerek. Barış kapısının İmralı’dan açıldığını herkesin bildiği hakikat. Bu hakikat kapısını cesur adımlar ile açmak gerek. Tüm ülkeye seslenmek istiyorum; barış için başlatılan açlık grevlerini her yere duyuralım. Bu hepimizin sorumluluğudur. Bu gün ağırlaştırılmış tecridi kaldırmama ve tekrardan barış süreci başlatmamak için hiçbir sebep yok. Daha doğru bir yöntemle, şeffaf bir şekilde bu meclisten barışın sesi için… Bu kadar kan ve gözyaşı yetmedi mi? Gelin barış için bir olalım. Çünkü 85 milyonun buna ihtiyacı var” diye çağrıda bulundu.