ANKARA- PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecride ilişkin soruya yanıt veren Dışişleri Bakanlığı, cezaevindeki koşulların Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi’yle (CPT) yakın işbirliği içinde yürütüldüğünü savundu.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın imzası ile Meclis Başkanlığı’na sunulan 2024 yılı bütçesi, 24 Kasım’da Plan ve Bütçe Komisyonu’ndan geçti. Komisyonda 20 Kasım’da görüşülen Dışişleri Bakanlığı bütçesi sırasında Hakların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Milletvekilleri, bakan Hakan Fidan’ın cevaplaması istemi ile bir dizi soru sordu.
Bakan, sürenin yetersiz olduğunu ileri sürerek, pek çok soruyu daha sonra yazılı olarak cevaplamak istedi. Bakanlığın Dış Politika, Analiz ve Eşgüdüm Genel Müdürlüğü, HEDEP Şirnex Milletvekili Nevroz Uysal’ın 25 yıldır İmralı Adası’nda bulunan F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde ağır tecrit altında tutulan ve 33 aydır kendisinden haber alınması engellenen PKK Lideri Abdullah Öcalan’a ilişkin sorularını yanıtladı.
CPT İLE ‘YAKIN İŞBRİLİĞİ’ YÜRÜTÜLÜYOR
Uysal tarafından sorulan, “Öcalan üzerinde 25 yıldır uygulanan tecrit sisteminin, iç hukuka ve uluslararası hukuka rağmen Öcalan’dan 25 üç aydır haber alamama halinin Bakanlığınız ve uygulanmış olduğu dış politikası ile bağlantısı nedir?” şeklindeki soruya bakanlık, “Ülkemizde ceza ve tevkif evlerindeki koşullara ilişkin olarak, bu alanda faaliyet gösteren uluslararası mekanizmalarla ve özellikle Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi’yle yakın işbirliği yürütülmektedir” şeklinde yanıt verdi.
HEDEP’li Uysal, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) PKK Liderinin “ömür boyu” cezaevinde kalmasının işkence yasağının ihlali olduğuna yönelik 18 Mart 2014’te aldığı kararı da anımsattı. Uysal, bu kararın Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi (AK BK) toplantılarında yeterli düzeyde tartışılmamasında Türkiye’nin parmağının olup olmadığını da sordu. Dışişleri Bakanlığı, komitenin yılda 4 defa toplantı düzenlediğini ve bu toplantı içeriklerinin komitenin sekretaryası tarafından belirlediğini ileri sürerek, bir etkisinin olmadığını ileri sürdü.