WAN - Özgür Basın emekçilerinden biri olan dağıtımcı Adnan Işık'ın katledilmesinin üzerinden 30 yıl geçmesine rağmen failler bulunmadı.
Özgür Gündem gazetesi ve Özgür Halk dergisi dağıtımcısı Adnan Işık'ın katledilmesinin üzerinden 30 yıl geçti. Özgür Gündem gazetesi çalışanı Orhan Karaağar'ın 19 Ocak 1993 yılında katledilmesinin ardından gazetede çalışmaya karar veren Işık, bir akşam eve döndüğü sırada silahlı saldırı sonucu katledildi.
Cinayetin üzerinden 30 yıl geçmesine rağmen Işık cinayeti de diğer faili meçhul cinayetler gibi aydınlatılmadı.
ORHAN’DAN SONRA DAĞITIMA BAŞLADI
1991 yılının son aylarında Wan'ın Serav/Mehmudî (Saray) ilçesine bağlı Tûm köyünden ailesi ile birlikte kent merkezine taşınan Işık, farklı kentlere giderek inşaat işçisi olarak çalıştı. Yıllarca batı kentlerinde çalışan Işık, evlendikten sonra Wan’daki Mimar ve Mühendis Lokali'nde garson olarak çalışmaya başladı. Özgür Gündem gazetesi dağıtımcısı Orhan Karaağar'ın 19 Ocak 1993 yılında 6 kişi tarafından katledilmesiyle Işık, dağıtımcılık yapmaya karar verdi.
Özgür Gündem gazetesi Wan bürosuna giderek isteğini gazete yetkililerine ileten Işık, kentin sokaklarında gazete dağıtmaya başladı. Işık, gazete dağıtımı yapmaması için birçok kez tehdit edildi. Tehditlere karşı dağıtıma devam eden Işık, birçok kez polislerce gözaltına alındı.
KATİL BEYAZ TOROSA BİNİP KAÇTI
Bir süre sonra Işık, kendisini sürekli takip eden Toros marka beyaz aracın plakasını kaydederek gazete bürosundaki arkadaşlarıyla paylaştı. Büro çalışanları, bu plakaları birçok karanlık olayla anılan dönemin Van Valisi Mahmut Yılbaş'a vererek durumu anlattı. Yılbaş, "ilgileneceğim" dese de bu konuda hiçbir işlem yapılmadı. Tehditlerin en üst boyuta çıktığı dönemde 26 Kasım 1993’de gazete bürosundan çıkan Işık eve gitmek için belediye otobüsüne bindi. Evinin bulunduğu Erek Mahallesi'ndeki meydanda otobüsten inen Işık, burada silahlı saldırıya uğradı. Işık’a saldıran kişi 50 metre ötede bekleyen Toros marka araca binerek olay yerinden kaçtı.
FAİLLER BULUNMADI
Wan Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Işık, hastanenin imkanları olmaması üzerine Ankara'da ki bir hastaneye sevk edilmek istendi ancak “hava muhalefeti” nedeniyle Ankara’ya götürülemeyen Işık, 27 Kasım 1993'de saat 11.00 sıralarında yaşamını yitirdi.
Işık'ın ardından ailesi birçok kez faillerin bulunması için girişimlerde bulunsa da, Işık'ın failleri bir türlü bulunmadı ve dosyası kapatıldı.
'ÖLDÜRMEK İÇİN ÖZEL BİR GÜN SEÇTİLER'
Adnan Işık’ı anlatan kuzeni Ömer Işık, "Orhan Karaağar katledildiğinde, Adnan dağıtımcılık yapmaya karar verdi. Davasına bağlı bir kişiydi ve bu işi yapmanın ne karar değerli olduğunu biliyordu” dedi. Katilin cinayetin ardından aracına binip olay yerinden uzaklaştığını ve birçok kişinin olaya şahit olduğunu vurgulayan Işık, “Ama faillerin ortaya çıkması için tek bir adım atılmadı. Adnan’ın öldürüldüğü gün özel olarak seçildi. 27 Kasım akşamı yapılan bu saldırı halka mesaj vermek gözlerini korkutmak ve sindirmek amaçlıydı. Diğer cinayetlere de baktığımızda derin devlet ve gladiyonun özel günler seçiğini görüyoruz. Ama halkımız tıpkı diğerleri gibi Adnan’a da sahip çıktı. Kar fırtına olmasına rağmen binlerce insan cenazesine geldi. Kendisini ve Özgür Basın şehitlerini saygıyla anıyorum” diye konuştu.