İZMİR – İzmir’de gerçekleştirilen “Demokrasi Yürüyüşü”ne katılan yüzlerce kişi, bağımsız ve tarafsız yargı, özgürlük, demokrasi ve adalet taleplerinden vazgeçmeyeceklerini söyledi.
İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, ülkede yaşanan hukuksuzluklar ve yargıda yaşanan krize karşı “Demokrasi Yürüyüşü” düzenledi. Konak’taki eski Sümerbank önünde toplanan yüzlerce kişi, "Herkes için adalet, adalet için demokrasi" yazılı pankartla Cumhuriyet Meydanı'na doğru yürüyüşe geçti.
Yürüyüş sırasında "Karanlığa teslim olmayacağız", "Hak, hukuk, adalet", "Gezi'de düşene, dövüşene bin selam", " Baskılar bizi yıldıramaz " ve "Birleşe birleşe kazanacağız" sloganları atıldı.
Yürüyüşe İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de katıldı.
'YAŞANAN SÜREÇ YARGI DARBESİDİR'
Cumhuriyet Meydanı'na varılmasının ardından Emek Demokrasi Güçleri adına İzmir Baro Başkanı Sefa Yılmaz konuştu.
Yılmaz “Türkiye'nin insan hak ve özgürlüklerini geliştirmeyi, toplumsal yaşamı bunun üzerinden biçimlendirmeyi hedefleyen değil, koydukları sınırlarla, getirdikleri yasaklarla, acımasız sertlikte ve antidemokratik güvenlik politikalarıyla anılan siyasal iktidarlar tarafından yönetildiğini” dile getirdi.
Artık hukuk devletinden, tarafsız ve bağımsız bir yargıdan bahsetmenin mümkün olmadığını söyleyen Yılmaz, "Hapis cezasına mahkûm edilen meslektaşımız, dostumuz Av. Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesi tarafından verilen ihlal kararına uyulmamış, bununla da yetinilmemiş, kararın altında imzası olan Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmiştir. Anayasa Mahkemesi verdiği kararda hak ihlalini tespit etmiş, dosyayı görevli İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine göndermiş ve mahkemeye 'Can Atalay’ı yeniden yargıla, cezanın infazını durdur ve tahliye et' demiştir" ifadelerini kullandı.
SİYASİ TUTUKLULAR
Yılmaz, Anayasa’nın 153. maddesine göre AYM kararlarının kesin olduğunu belirterek, şöyle devam etti: "Anayasa ve Anayasa’nın emredici hükümleri ve bağlayıcı nitelik taşıyan hukuksal düzenlemeler ve kesin nitelikteki kararlar, istenildiğinde uygulanacak, istenilmediğinde göz ardı edilecek metinler değildir. Yaşanan süreç, tam anlamıyla bir yargı darbesidir. Hakkında tahliye kararı verilen, başka bir dosyada tutukluluk süresi azami süreyi aşan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eski Eşbaşkanı Gültan Kışanak da haksız ve hukuksuz biçimde halen tutuklu bulunuyor. Ülkede aydınların, gazetecilerin, yazarların düşüncelerini ifade ettikleri için, halkın haber alma hakkını kullanmasını sağladıkları için tutuklanıyor."
‘KARANLIĞA TESLİM OLMAYACAĞIZ’
Bir yanda bunlar yaşanırken, diğer taraftan örtülü af niteliğindeki infaz değişiklikleriyle Hrant Dink’in katilinin serbest bırakıldığına dikkat çeken Yılmaz, sözlerini "Yaşanan tüm hak ihlallerine ve hukuksuzluklara karşı mücadeleyi sürdüreceğiz. Demokratik, laik, sosyal hukuk devleti için, bağımsız ve tarafsız yargı için mücadelemizde susmadık, susmuyoruz, susmayacağız. Bağımsız ve tarafsız yargı istiyoruz. Özgürlük istiyoruz. Demokrasi istiyoruz. Adalet istiyoruz. Hiçbir karanlığa teslim olmayacağımızı, vazgeçmeyeceğimizi, biat etmeyeceğimizi yeniden ve yeniden haykırıyoruz” diyerek noktaladı.