DÊRSIM - Özel savaş politikalarının 1938’den bu yana sürdüğüne dikkati çeken Dêrsimli kadınlar, 25 Kasım’da yapacakları yürüyüşe katılım çağrısı yaptı.
Dêrsim’de 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü haftası kapsamında çalışma yürüten kadınlar, 25 Kasım’da yapacakları yürüyüşe katılım çağrısında bulundu. Kadınlar 25 Kasım’da, resim sergisi, panel, Gülistan Doku için imza etkinliğinin yanı sıra Sanat Sokağı’ndan Seyit Rıza Meydanı’na da yürüyüş düzenleyecek.
DÊRSIM’DE ŞİDDET ARTTI
Kentte kadına yönelik şiddet olaylarında artış yaşandığına dikkat çeken Dersim Kadın Platformu’ndan Raife Yılmaz, “Burada da yoğun bir şekilde ekonomik, fiziksel, psikolojik şiddet vakaları yaşanıyor. Nedenleri de diğer illerden azade değil. Hem erkek devletin uygulamaları hem de patriarkanın getirmiş olduğu sonuçları yaşıyoruz. Son yıllarda istismar, ihmal ve kadına yönelik şiddet vakalarında ciddi bir artış yaşanmaktadır. Özellikle aile içinde yaşanan şiddet, partner ve iş yerlerinde taciz ve mobbing vakalarına ilişkin başvurular gerçekleşmekte. Özellikle son yıllarda üniversitedeki kadın arkadaşlarımızın yaşadıkları taciz ve şiddet olayları var” diye belirtti.
‘ÖRGÜTLÜLÜKLE MÜCADELEYE DEVAM’
Birçok toplumsal olayın sonucunun kadınlara “şiddet” olarak yansıdığını belirten Yılmaz, “Ekonomik yoksulluk psikolojik şiddet olarak geri dönüyor. Bunun yanı sıra toplumun baskıladığı yapılar var. Bu 25 Kasım’da bir kez daha isyanımızı yükseltmek, mücadelemizi daha da büyütmek istiyoruz. Toplumu inşa eden kadınları bu 25 Kasım’da Sanat Sokağı’na çağırıyoruz. 25 Kasım’da eşitsizliğe, yoksulluğa, savaşa, sömürüye ve erkek şiddetine karşı 12.30’da Sanat Sokağı’nda buluşacağız” diyerek kadınlara çağrı yaptı.
‘ÖZEL SAVAŞA KARŞI ALANLARDA OLALIM’
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Dêrsim İl Eşbaşkanı Eylem Yamaç da, “Şiddetin önüne geçmek için tüm kadınlara çağrımızdır, hep beraber her yerdeyiz ve her yerde olmaya devam edeceğiz. Kurdistan’ın her yerinde olduğu gibi Dersim’de de özel savaş politikaları devam ediyor. Özellikle genç kadınlar özel savaş politikalarının hedefine maruz kalıyor. Buna bir son demek için alanlarda olalım” dedi.
HEDEP üyesi Nazlı Çelik Öz, Dêrsim’in mücadeleci tarihine vurgu yaparak, bu ruhla kadınların alanlara çıkması gerektiğini söyledi. Öz, “Aysel Doğan’ların kentindeyiz, tarihimize ışık tutan arkadaşlarımızın ışığını büyütmek bizi onurlandırıyor” dedi.
‘38’DEN BU YANA SOYKIRIM SÜRÜYOR’
“Bu toprakların diliyle konuşmak gerçekten önemli” diyen Öz, “Anadilimiz Kırmancki ama dilinde soykırıma uğradığı bir gerçeklik var karşımızda. Özel savaş politikaları ve soykırım 38’den beri süregelen bir durum. Tecavüz ve katletme 38’den beri süregelen bir durum. Erkek egemen sistemde değişmeyen bir gelenek var. Tecavüz girişimleri var ama Dêrsim’in yiğit kadınları Bese, Zarife ve tüm ardılları bunun karşısında bedenlerini uçurumlara atarak, bu duruşu sergilediler. Biz de özel savaşa karşı sesimizi yükselteceğiz” ifadelerinde bulundu.
Mücadeleci ve öncü kadınların bayrağını taşıdıklarını belirten Öz, “Öfkemiz büyük. Bunun için büyük bir mücadele veriliyor daha çok verilmesi gerekiyor. Süreç kadınlar için gerçekten zor. Bu ortamın biran önce barışa ihtiyacı var. Kadınlar açısından özellikle barış havası yaratılmalı. Ne yazık ki Dêrsim’de savaşın getirdiği psikolojik bir hâkimiyet var” diye konuştu. Her yeri mobese ile izlenen bir kentte Gülistan Doku’nun akıbetine dair gelişme olmamasına dikkat çeken Öz, “Bu tarz kayıpların önüne geçmek için kadın örgütlülüğünün güçlü olması gerekir” diyerek, 25 Kasım’da alanda olmaya çağırdı.
MA / Eylem Akdağ