AMED - Sûr’da katledilen Helin Hasret Şen’in adının verildiği akademinin çocuklara dönük ihlalleri araştıracağını belirten RUMUD Eş Genel Koordinatörü Zeynep Demir Akçer, “Politik sebeplerle ötekileştirilen çocuklar için mücadelemizi büyüteceğiz” dedi.
Rengarenk Umutlar Derneği (RUMUD) ve Mezopotamya Psikologlar Derneği (DER-MEZ), 19 Kasım’da çocuklara yönelik ihlallere karşı çalışmalarını yürütecekleri “Helin Hasret Şen Çocuk Hakları Akademisi”nin açılışını gerçekleştirdi. 12 Ekim 2015 tarihinde, sokağa çıkma yasağının uygulandığı Amed’in Sur ilçesinde Kobra tipi zırhlı araçtan edilen ateş sonucu katledilen Helin Hasret Şen’in adının verildiği akademi, çocuklara karşı her türlü hak ihlaline karşı mücadele etmeyi amaçlıyor.
RUMUD Eş Genel Koordinatörü ve Helin Hasret Şen Çocuk Hakları Akademisi Koordinatörü Zeynep Demir Akçer, akademinin kuruluş amacı ve yürütülecek çalışmalara dair konuştu.
2017 yılında kurulan RUMUD’un çocuk alanında birçok saha araştırması, izleme çalışması ve savunuculuk faaliyeti yürüttüğünü belirten Akçer, çocuklarla çalıştıkça yaşadıkları sorunları daha yakından gördüklerini belirtti. Akçer, “Bizler Kürt çocuk hakları aktivistleri olarak, bu alanda daha derinlemesine çalışmalar yapmamız gerektiğine kanaat getirdik. Çocuklarla yaptığımız tüm çalışmaları ele aldığımızda, daha kurumsal bir yapıya evrildi. Böylelikle daha sistematik çalışmalar için Helin Hasret Şen Çocuk Hakları Akademisi’nin kuruluşuna karar verdik” dedi.
ÇATIŞMALI ORTAMDA ŞİDDETE MARUZ KALAN ÇOCUKLAR
Akçer, RUMUD’un 2016 ve sonrasında yaşanan yoğun çatışmalı süreçten daha çok çocukların etkilendiği tespiti üzerine kurulduğunu belirterek, “Çocuklar toplumun en görünmeyen yüzü aslında. Biz de bu temelde mücadelemizi çocuklar üzerinden yürütmeye karar verdik. Dernek kurulduğunda Sur’da yaşayan çocuklar hala bir travma yaşıyordu. Çocukların yaşamlarının nasıl iyileştirilebileceğini, kendileriyle ve toplumla nasıl tekrar barışabileceğini arama yolları üzerine hep beraber çalıştık. Bu çerçevede, çatışmalı ortama ve şiddete maruz kalmış çocuklarla birebir çalışıyoruz. Bu çocuklar, düşünün ki Helin ve onun gibi yüzlerce çocuğun arkadaşı. Bakkala giderken ya da sokakta oynarken hayatını kaybetmemiş çocuklarla çalışmaya devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Akçer, “Özellikle Helin ve onun gibi yüzlerce çocuğun mücadelesini sürdürebilmek adına çocuklarla beraber, ailesinin de izniyle bu akademinin ismini ‘Helin Hasret Şen Çocuk Hakları Akademisi’ koyduk. Helin Hasret Şen’in bu akademiye isminin verilişi, bizim için ekstra sorumluluk demektir. Biz de bunun bilincinde olarak çocuk hakları mücadelemizi daha disiplinli devam ettireceğiz. Uluslararası boyutuyla da toplumda ve devlet nezdinde görünmeyen, birey sayılmayan, politik sebeplerle sürekli ötekileştirilen ve şiddete maruz bırakılan çocuklar için mücadelemizi büyüteceğiz. Helin Hasret Şen Çocuk Hakları Akademisi’nin kuruluşunu DER-MEZ’le birlikte başlattık. Bu mücadelemizi birçok çocuk hakları kurumu, aktivist, gönüllü ve tabii ki çocuklarla beraber büyüteceğiz” ifadelerini kullandı.
ÇALIŞMALAR TÜM BÖLGEYE YAYILACAK
Akçer, akademi kurulmadan önce “çocuk işçiliği”, oyun hakkı gibi konularla ilgili çalışmalar yürüttüklerini ve akademi ile beraber bu çalışmaların devam edeceğini belirtti. Daha önce “Çocuk Hakları Akademisi 1” eğitimleri düzenlediklerini kaydeden Akçer, “Bu dönemde 20 gönüllü arkadaşımız mezun oldu. Bunun devamını sağlayacağız. Bu alanda çalışan, çalışmak isteyen kişilerin bir arada uzmanlaşmasına ve daha sonra uzmanlık bilgilerini sahaya yaymasına destek olacağız. Bu anlamda birçok çalıştay, toplantı ve konferans öngörüyoruz. Sadece yerelde veya RUMUD olarak değil, Sur’da başlayan ama ‘kelebek etkisi’ misali tüm bölgeye yayılacak bir çalışma olacak” diye belirtti.
KÜRT ÇOCUK HAKLARI MANİFESTOSU
Akçer, önümüzdeki süreçte “Kürt Çocuk Hakları Manifestosu” ilan etmeyi düşündüklerini vurgulayarak, “Bu anlamda adım adım kısa, orta ve uzun vadeli hedeflerimiz söz konusu. Tamamen stratejik planlamalar üzerinde politika belgelerimize dayanarak ki bu belgeler dernek olarak bizim anayasamızdır, tüm bu akademik çalışmaları Helin Hasret Şen Çocuk Hakları Akademisi bünyesinde olgunlaştırıp büyütmeyi, ulusal ve uluslararası düzeyde bu toplumun en temel taşlarından biri olan çocuğun da varlığını her anlamda sağlamayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
'ÇOCUKLAR POLİTİKA MALZEMESİ YAPILMAMALI'
Güvenlik politikalarının çocuğun yaşam hakkı üzerinde tutulmaması gerektiğinin altını çizen Akçer, “Yaşam hakkı, oyun hakkı, sağlığa erişim hakkı gibi her anlamda özellikle bölgeye uygulanan sistematik fırsat eşitsizliğinin, tüm yaşamsal yönleriyle beraber bir an önce toparlanması gerekiyor. Bu anlamda yerel yönetimler ayağı çok önemli. Yerel seçimlerde özellikle çocuk bakış açısı ve katılımını önemsiyoruz. Bu kentte çocuklar da yaşıyor. Her taşıyla, her alanıyla ilgili söz hakkına sahip olmalılar. Bu yüzden çocuklarla, ailelerle ve tüm gönüllülerle yürüttüğümüz çalışmaları daha görünür kılacağız” diye belirtti.