ŞIRNEX – İktidarın, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın sesinin halka ulaşmasından korktuğunu belirten Silopiyalı kadınlar, "Önderimizin durumu hakkında bilgi almak ve serbest bırakılmasını istiyoruz" diyerek, Özgürlük Yürüyüşü’ne katılım çağrısında bulundu.
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde ağır tecrit koşulları altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan 32 aydır haber alınamıyor. Abdullah Öcalan'a dönük mutlak tecridin kaldırılması ve fiziki özgürlüğünün sağlanması talepleriyle 18 Kasım’da Kurdistan’dan Bursa'nın Gemlik ilçesine “Özgürlük Yürüyüşü” düzenlenecek. Yürüyüş öncesinde birçok kentte halk toplantıları düzenlenmeye başlandı. Halkın yoğun ilgi gösterdiği toplantılarda, “Öcalan’a özgürlük” mesajları damga vurdu.
Şirnex’ın Silopiya (Silopi) ilçesinde gerçekleştirilen halk toplantısına katılan kadınlar, “Çözümün ve adaletin anahtarı İmralı’dadır” vurgusu yaptı.
Abdullah Öcalan ile birlikte tüm halklara tecrit uygulandığını belirten Besna Ayaz (62), “Başta Abdullah Öcalan olmak üzere tüm tutsaklar serbest bırakılsın” dedi.
Artık barış ortamında yaşamak istediklerini belirten Ayşe Soner (67) , “Sayın Öcalan’ın durumu hakkında bilgi almak istiyoruz ve serbest bırakılmasını istiyoruz. Bir gün barış olacak ve eninde sonunda biz kazanacağız. Ama tecrit kalkmadan barış gelmez. Bu nedenle biran önce Kürt birliğini sağlamalıyız” diye konuştu.
‘KORKUYORLAR’
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın uzun yıllardır bir odada tek başına tutulması, ailesi ve avukatlarıyla görüştürülmemesinin büyük bir hukuksuzluk olduğunu vurgulayan Ayşe Tokay (60), “Bunu lanetliyoruz. İnsanlığa uygun hareket etmeyen, insanı insan gibi görmeyen kişiler Allah’ından bulacaklar. Barışı, huzuru ve birliği sağlamayanları lanetliyoruz. Önderimiz üzerindeki tecrit kalksın ki barış ve eşitlik olsun. Sayın Öcalan’ın sesinin halka ulaşmasından korkuyorlar. Çünkü onun sözü halka ulaşırsa barış olacak. Barışı istemeyenler, onun sesinin halka ulaşmasını istemiyor. Buna karşı Kürt halkının birliğini sağlaması lazım. Kimsenin bu noktada ikiyüzlülük yapmaması gerekir” diye belirtti.
‘ÇÖZÜMÜN ANAHTARI İMRALI’DADIR’
Türkiye’de yaşanan sorunların anahtarının İmralı’da olduğuna dikkat çeken Emine Özerk (56), “Sayın Öcalan üzerindeki tecrit kalkmayıncaya, ailesi ve avukatları onunla görüşmeyene kadar ne Türkler ‘ben varım’ diyebilir ne de biz Kürtler. Çünkü bugün çözümün ve adaletin anahtarı İmralı’dadır. Bunun için herkesin elini vicdanına koyması ve ne yapması gerekiyorsa zaman kaybetmeden yapması gerekiyor. Gün çıkar ve menfaat günü değildir. Çünkü binlerce gencimiz canını verdi. Bugün hala binlerce evladımızın yastığı kayadır, yatağı toprak, yorganı da gökyüzüdür. Şêx Sait’ten Seyit Rıza’lara bizlere ulaşan bir mücadelemiz var. Bugün birliğimizi sağlayabilmeliyiz. Bireysel çıkarlarımızın peşine düşüp dağılmamalıyız. Öyle olursak asla kazanamayız. İlk önce Sayın Öcalan üzerindeki tecridi kaldırmalıyız. Bu tecrit yalnızca İmralı’da değil bütün Kürt halkına uygulanıyor. Eğer gönlümüzce bir sokaktan geçemiyorsak, fikrimizi ifade edemiyorsak bu bir tecrittir. Bu sorunların çözümünün anahtarı da İmralı’dadır. Bu zulmü bitirmeliyiz” şeklinde konuştu. Özerk, tüm kesimleri 18 Kasım’daki yürüyüşe davet etti.
Kürt halkının ilk talebinin Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğüne kavuşması olduğunu vurgulayan Emine Ayaz (65), bu nedenle Özgürlük Yürüyüşü’nün önemli olduğunu vurguladı. Ayaz, “Bir insan düşünün 25 yıl dört duvar arasına konulmuş ve ne ailesi ne de avukatlarıyla görüştürülüyor. Çocuklarımız 30 yıl dört duvar arasına konuluyor. Gökyüzünü bile izleyemiyorlar. Bunun insanlıkla alakası var mı? Bu zulüm ne zamana kadar devam edecek?” diye sordu. Barış ve huzur ortamının oluşmasını istediğini belirten Zarife Işık (40) ise, “Artık savaş olmasın. Çocuklarımız zindanlardalar. Onlar da serbest bırakılsın. Eğer tecrit kalkarsa barış da sağlanır. Bunun için hepimizin birlik olması gerekiyor” ifadelerinde bulundu.