ANKARA - Savunma Bakanlığı bütçe görüşmelerinde kimyasal silah kullanımına dair eski Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın açıklamasını anımsatan HEDEP’li Sezai Temelli, bu silahların nerede kullanıldığını sordu.
Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülen Savunma Bakanlığı bütçesine dair söz alan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Mûş Milletvekili Sezai Temelli, Hrant Dink’in katili Ogün Samast’ın dün tahliye edildiğini anımsattı.
Temelli, Dink’in, “Barış siyaset değildir, barış hakikat arayışıdır, barış iyileşmektir, iyileşmeye ihtiyacımız var, savaş hakikatten kaçmaktır; oysa bizim barışa ihtiyacımız var” şeklindeki sözlerini de hatırlatarak, barış çağrısında bulundu.
‘BARIŞTAN BAŞKA SEÇENEĞİMİZ YOK’
İsaril’in Gazze’ye yönelik saldırısına da işaret eden Temelli, Filisin ile Kürt sorunlarının Orta Doğu’nun en büyük sorunu olduğunu ifade etti. Temelli, “Üçüncü dünya savaşının riskleri etrafımızı kuşatmışken bizim Orta Doğu'da barışı inşa etmekten başka çaremiz yoktur. ‘Büyük Orta Doğu Projesi’ adı altında düzenlemeleri hayata geçirmek - aslında küresel aktörlerin öncelikli rolüydü - bunu dayattılar, bunu hayata geçirdiler ve kırk yıl boyunca biz bu dayatmanın içinde debelenip duruyoruz aslında” diye konuştu.
TARİHİ BİRLİKTELİĞİ HATIRLATTI
Kürt sorununun kırk yıldır silahla çözülmeye çalışıldığına dikkat çeken Temelli, “Silahla çözüm olmaz, çözüm demokratiktir, demokratik çözüm olur, çünkü bu ülkenin kimyası, mayası, tarihi, kültürü budur, 1071 yılından beri. Her sene 26 Ağustos'ta Malazgirt'e gittiğimizde -değil mi- orada yapılan törenin aslında tarihsel hafızasını yok sayarak yapılmış bir törenden öteye geçememesinin nedeni, bizim demokratik çözümden kaçmamızdan başka bir şey değildir. Oysa tarih burada yaşıyor, tarih burada kendini her gün, her dakika karşımıza çıkartıyor. İki kadim halk, Kürt ve Türk halkları bir arada yaşamak zorunda ve bu yaşamaya zaten bir itirazları yok. O zaman, bu birlikteliğin, bir aradalığın üzerinden demokratik çözümü üretmek zorundayız” diye belirtti.
İŞGAL SON BULMUYOR
Türkiye’nin yıllardır Êfrîn’de askeri güçlerini bulundurmasının nedenini soran Temelli, “Afrin'de insanlar yerinden, yurdundan edildi, Grê Spî'de, Sêrêkanîyê’de edildi. Bu, sınır ötesi operasyonlarla, sınır ötesi bu işgal girişimleriyle yaratmış olduğunuz kâbus sonlanmıyor. Oysa Rojava'nın statüsünün gerçekleşmesi Suriye'yi demokratikleştirecektir; Türkiye'nin, özellikle, işte, tam da aradığı güvenlik belki de barış sayesinde bu şekilde gerçekleştirilecektir. Oysa biz ne yapıyoruz? Daha fazla silah, daha fazla savaş, daha fazla çatışma; bu sorunun içinden çıkamıyoruz” diye kaydetti.
AKAR’IN İTİRAFLARINI ANIMSATTI
Türkiye’nin kimyasal silah kullanımına da dikkat çeken Temelli, “Bu iddia ortaya çıktığında, bu iddiaların araştırılması istendiğinde inanılmaz bir saldırı oldu. Birçok insan tutuklandı, birçok insan hakkında soruşturma var. Sizden önceki Bakan Hulusi Akar çıktı, bu konuda çok şiddetli açıklamalar yaptı, hatta nefret söylemine varan açıklamalar yaptı fakat daha sonra ‘Ayrıca, bu alanda mağara girişine el bombası ve havana tepki olarak sadece göz yaşartıcı gaz kullanıldı. Bunun dışında herhangi bir silah ve mühimmat kullanılmamıştır’ E, bu da kimyasal silaha giriyor” dedi.
‘NERELERDE KULLANILDI?’
Temelli, Erdoğan Karakuş’un bir TV’de sarf ettiği, "Taktik nükleer silahlar Kara Kuvvetlerimizde var, topçu birlikleri tarafından da atılır. Japonya'da 20 kiloton atılmış, bu en büyük boy şeyi, yarım kilo olarak da bunlar kullanılır” sözlerini anımsatarak, bu sözler sonrasında Karakuş’un sözlerinin kesildiği ve programdan alındığını ve bir daha da TV’lere çıkmadığını söyledi. Temelli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Demek ki taktik nükleer silahlar da kullanılıyor bu savaşlarda. Dolayısıyla bunlar, sizin terminolojiniz içinde, biz silah uzmanı değiliz; bizim silahla işimiz yok, savaşla işimiz yok; biz barışın var edilmesini istiyoruz. O yüzden biz de size bir kez daha soruyoruz: Mühimmatınız içinde bunlar var mı? Varsa kullanıldı mı? Kullanıldıysa nerelerde nasıl kullanıldı?”
STATÜSÜNÜ TANIYIN
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin statüsünün Türkiye tarafından kabul edilmesi çağrısında bulunan Temelli, “Nasıl bir kaosun yaşandığını hep birlikte izliyoruz. Çözüm demokratiktir, çözüm siyasettedir; çözüm silahta değildir. Evet, şu anda silahların gürültüsü altında belki siyasetin sesi fazla duyulmuyor ama inanıyoruz ki silahların susmasıyla çözüm sürecinin, böyle bir sürecin başlamasıyla tüm toplum rahat bir nefes alacak ve arzuladığı demokratik cumhuriyeti el birliğiyle inşa edebilecek” diye konuştu.