ANKARA - HEDEP milletvekilli Cengiz Çiçek, darbe yapanların isimlerinin sokak, cadde, bulvar ve parklardan kaldırılması için kanun teklifi verdi.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü ve aynı zamanda Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek, cadde ve sokaklara verilen darbeci askerlerin adlarının kaldırılması için Meclis Başkanlığı’na kanun teklifi verdi.
Türkiye tarihinin darbeler tarihi olduğu belirtilen kanun teklifinde, “Devlet ile toplum, darbe ile demokrasi ikilemleri Türkiye’nin siyasi tarihini arka planda takip etmiş ve kimi zaman devlet aklı darbeyle toplumu hizaya getirmek istemiştir. Nitekim 12 Eylül gibi küresel kapitalizme eklemlenme başta olmak üzere çok sayıda darbe örneği, temelde farklılıkları ve toplumsal hak taleplerini bastırmaya yöneliktir gerçekleştirilmiştir. Türkiye’de toplumun demokrasi ve özgürlük mücadelesine yönelik darbeler tek yönlü ve biçimli gelişmemiştir. Zira darbe, sadece apoletlilerin silahla gerçekleştirdikleri bir fiil değildir. Demokratik siyasetin ve toplumsal mücadelenin önünü kesmek için meşruiyet aranmaksızın devreye konulan her teşebbüs darbeci anlayışın zuhur etmesinin örneği olmuştur” denildi.
‘DARBE GELENEĞİ SÜRDÜRÜLÜYOR’
Şark Islahat Planı’na dikkat çekilen kanun teklifinde, “OHAL bölge valiliklerine kadar birçok olay darbe mekaniğinin dinamik unsurları olmuştur. Demokratik siyasetin geriye itildiği ve toplumsal itirazların şiddetle karşılık bulduğu her dönemde; siyasi iktidarlar ile bürokrasi el ele vererek darbe mekaniğini canlı tutmuştur. Kuşkusuz kodları kuruluşa kadar uzanan bu sistem, halk korkusu ve düşmanlığını bağrında taşımıştır. Düşmanlık ve korku, sistemin farklılıklara ve topluma karşı her daim seferberlik durumunda olmasına neden olmuştur. Bu seferberlik hali, kolluk güçlerine verilen sınırsız yetki ile cezasızlık politikaları güvencelerinde vücut bulmuştur. Cumhuriyet tarihinde yaşanan her darbe ve darbe girişimiyle toplumun geleceği ipotek altına alınmış, onarılması güç yaralar açmıştır” ifadeleri kullanıldı.
Teklifte, AKP’nin de darbe mekaniğini sürdürdüğünün altı çizilerek, şöyle devam edildi: “Yeni Anayasa tartışmalarını her fırsatta diline dolayanların samimiyet testlerinden birisi de darbe yaptıkları için resmî ideoloji tarağından kahramanlaştırılan ve modern bir mit haline getirilen kişilerin kamusal alandan silinmesidir. Demokrasi tarihi açısından bu isimler olsa olsa bir utanç müzesinin konusu olabilirler. Nitekim darbelere maruz kalmış ülkelerin birçoğunda darbe yapanlar yargılanmış ve adlarının bir daha anılmamak üzere silinmesi için büyük çaba gösterilmiştir. Türkiye’de ise böyle bir yüzleşme ve hesaplaşma gerçekleşmediği gibi birçok okul, bulvar, cadde, sokak, park gibi kamu kurumu ve kamusal alanlarda darbecilerin isimleri yaşatılmaktadır. 1960 darbecilerinden Cemal Gürsel’den 12 Eylül Darbesi’nin lideri Kenan Evren’e kadar birçok darbecinin ismi onlarca okul, kışla gibi kamu kurumlarının yanı sıra birçok cadde ve sokakta varlığını korumaktadır. Bu durum yeni Anayasa tartışmaları yapanlar için bir samimiyet ölçüsü ve yeni yaşamın inşasında olmazsa olmazlardan olan hakikatlerle yüzleşme açısından kabul edilemez bir durumdur.”
‘İSİMLER KALDIRILDISIN’
Teklifin, maddelerinde ise, “Sivil yönetimleri devirmek amacıyla Cumhuriyet tarihi boyunca yapılan darbelerin ve darbe girişimlerinin faillerinin isimleri hiçbir şekilde, kamu kurum ve kuruluşlarına; cadde, sokak, park gibi kamu alanlarına verilemez. Darbe yapanlar ile darbe girişiminde bulunanların adlarının verildikleri kamu kurum ve kuruluşları ile bulvar, cadde, sokak, park gibi kamu alanlarından 3 ay içerisinde kaldırılması amaçlanmaktadır” denildi.