İSTANBUL - AKP'nin "aileyi" bir ideolojik aygıt olarak kullandığını belirten yazar Berrin Sönmez, "AKP, politikalarını dindarlık şemsiyesi altında topluma kabul ettirmeye ve bu politikalarla kadın haklarını budamaya çalışıyor" dedi.
Türkiye'de kadına yönelik şiddet her geçen gün artarak devam ediyor. AKP iktidarı, kadına karşı şiddeti ve ayrımcılığı ortadan kaldırmak yerine, “aile” konulu çalıştaylar ve sempozyumlar düzenleyerek içinde “kadın” kelimesi geçen her mekanizmayı hedef alıyor.
Bu kapsamda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından 81 ilde “ailenin korunması, güçlendirilmesi ve sosyal refahının artırılması” adı altında “Aile Çalıştayı” düzenlendi. “Aile, Eşitlik ve Adalet”, “Aile, Sosyal Kalkınma ve Refah”, “Aile, Hayat Boyu Gelişim ve Öğrenme”, “Aile, Çevre ve İklim”, “Aile, Teknoloji ve Dijitalleşme”, “Aile Odaklı Sosyal Hizmetler” başlıklarının ele alındığı çalıştayların ardından bu kez Adalet Bakanlığı “Uluslararası Aile Hukuku Sempozyumu” düzenlendi. Sempozyumda ise nafaka ve tazminat ile ilgili yasal değişikliklerin değerlendirilmesi, boşanmalarda arabuluculuk, 6284 Sayılı Kanunun uygulanmasında risk değerlendirmesi gibi kadın haklarını güvence altına alan bazı konular tartışmaya açıldı.
Gazeteci - yazar Berrin Sönmez, AKP'nin kadına yönelik şiddeti önleme adı altında düzenlediği çalıştaylar ve sempozyumu değerlendirdi.
'ÇALIŞTAYLAR CİNSİYET EŞİTLİĞİNE AYKIRI'
AKP iktidarının bir gecede İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmasının ardından kadın kazanımlarına dönük saldırıların ard arda geldiğini belirten Sönmez, Medeni Kanun değişikliğiyle başlayan sürecin, 6284 sayılı yasanın hedef alınması ve Anayasa değişikliğinin hedeflenmesiyle devam ettiğini belirtti. İktidar kanadından “ailenin güçlendirilmesi” için yapılan çalışmalara vurgu yapan Sönmez, 81 ilde yapılan Aile Çalıştayları’na dikkat çekti. Sönmez, en son Ankara'da yapılan Aile Çalıştayı’ndan hemen sonra Cumhurbaşkanlığı bünyesinde 8 aile şurasının gerçekleştirildiğini söyledi. Türkiye'nin her şehrinde eş zamanlı olarak düzenlenen Aile Çalıştayı etkinliklerinde eğitim, kalkınma, dijitalleşme gibi konuların ele alındığını belirten Sönmez, bu çalışmalara barolar ve kadın örgütlerinin davet edilmediğini ve halktan gizli yürütüldüğünü kaydetti. Aile Çalıştayları’nın toplumsal cinsiyet eşitliğine aykırı başlıklarla yapıldığını sözlerine ekleyen Sönmez, iktidarın kadınların kazandığı medeni haklar üzerinde değişiklik yapma hazırlığında olduğunu ifade etti. Sönmez, çalıştayların hak temeli olmadığının altını çizdi.
ULUSLARARASI AİLE HUKUKU SEMPOZYUMU
“Uluslararası Aile Hukuku Sempozyumu” hakkında bilgi veren Sönmez, sempozyumun iki yıldır yürütülen projenin ayaklarından biri olduğunu ve Adalet Akademisi ev sahipliğinde gerçekleştiğini belirtti. Sönmez, projenin aynı zamanda Avrupa Birliği (AB) destekli olduğunu ifade etti. Projenin 33 aydır devam ettiğini ve Aralık ayında sona ereceğini dile getiren Sönmez, projede yedi pilot ilin seçildiğine dikkat çekti. Sönmez, pilot il olarak belirlenen yerlerde çeşitli toplantıların yanı sıra yurtdışı gezilerinin de yer aldığını söyledi. Sempozyumun başlıklarına işaret eden Sönmez, “Nafaka süresi, 6284 sayılı yasanın iyileştirilmesi, aile hakları, boşanmaların kolaylaştırılması gibi başlıklar yer alıyor. Görünürde kadın lehine gibi gözüken ama içeriği incelendiğinde kadın haklarını tehdit eden başlıklardır. Adalet Bakanlığı’nın yaptığı açıklamadan gördük ki, bütün bu çalışmalar toplumun geneline şeffaf bilgi olarak yayılmadı, parça parça toplumun gözünden kaçırıldı” şeklinde konuştu.
'TOPLUMA TUZAK KURAN BİR EĞİLİM'
Sempozyuma son anda bazı kadın örgütleri ve baroların davet edildiğini belirten Sönmez, davet edilen kurumların projenin bütünü görmede başarılı olmadığını vurguladı. “Projenin yürütücüleri arasında yer alan Barolar Birliği dahi kadın örgütlerini ve toplumu haberdar etmemiş” diyen Sönmez, “Ben bundan çok rahatsızım çünkü kadın hareketinin, feminist hareketin bir şeffaflık ilkesi vardır bu çiğnenmiştir. Hukuk kurumlarıyla bu çalışmalar tabiki yapılır ama feminist örgütler tarafından mutlak kamuoyuna açıklanır. Bunu görmemiş olmak iktidarın işini kolaylaştıran, topluma tuzak kuran bir eğilim olmuş” dedi.
KADIN HAKLARI TEHLİKEDE
Sağ muhafazakâr politikanın en önemli özelliğinin “eşitlik ve özgürlük” karşıtı olduğunu vurgulayan Sönmez, iktidarın aileyi bir ideolojik aygıt olarak kullanmak istediğini kaydetti. Sönmez, “İktidar, kadınların eşit, özgür, bireyler olma hakkını aile kurumunun mahremiyeti gibi algılarla budamak istiyor. Bunların başında nafaka hakkı geliyor. Diğer taraftan kadına yönelik şiddeti önlemede gerekli yasaları uygulamayarak kadını ikincilleştiren eril şiddetin önünü açtılar” diye belirtti.
'AİLE AKP'NİN PROPAGANDA ARACINA DÖNÜŞTÜ'
AKP iktidarının muhafazakar politikalarını dindarlık şemsiyesi altında topluma kabul ettirdiğini ve aileyi bir propaganda aracına dönüştürdüğünü ifade eden Sönmez, “Diyanet bir propaganda aygıtı olarak, kadını bütün meselelerin odağına yerleştirdi. Diyanet ve aile üzerinden yürüyerek ilerledikleri bu politikalarla kadınların haklarını budamaya çalışıyorlar” şeklinde konuştu.
AKP'nin seçim sürecinden bu yana dilinden düşürmediği Aile ve Gençlik Bankası ve bunun aracılığıyla verilmesi planlanan “genç yaşta evlilik kredisinin” amacına da değinen Sönmez, “Genç yaşta yapılan evliliklerle genç kadınlar aileden dışarı başını kaldıramasın, çocuk, ev, yaşlı, hasta bakımı derken esnek, yarı zamanlı, evden çalışsın istiyorlar. Doğacak her yeni çocuk emek piyasasına dahil olsun, hatta çok küçük yaşlarda çalışmaya başlasın, sermayenin ucuz işgücü ihtiyacı karşılansın istiyorlar. Ekonominin geldiği noktada en temel ihtiyaçlar bile karşılanamazken genç yaşta atölyelere, fabrikalara gidecek çocuk işçiler olsun istiyorlar. 150 bin lira tutarında olduğu belirtilen 4 yıllık kredi 2 yıl geri ödemesiz ve 0 faizle verileceği söyleniyor. Burada yaş aralığına dikkat etmemiz gerekiyor. Daha çok 18 -27 yaş aralığında evlenenlere evlilik kredisi veriliyor. Genç yaşta evlilikle nüfusu arttırmayı ve toplumu kendilerine bağlı tutmayı hedefliyorlar. AKP bununla da erkek egemen bir aile reisliği getirerek kendisine seçmen kitlesi yaratmak istiyor” diye aktardı.
AKP'nin kadın karşıtı bu politikalarının teşhir edilmesi gerektiğinin altını çizen Sönmez, “Aile adı altında toplumu Tanzimat öncesi döneme götürmek istiyorlar. Tanzimat öncesine dönmek isteyen varsa buyursun, ancak biz kadınlar buna karşı mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.
MA / Esra Solin Dal