ANKARA - Hrant Dink’in katili Ogün Samast’ın tahliye edilmesi ile PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük tecrit, Meclis Genel Kurulu’nda HEDEP ile AKP’li vekiller arasında gerginliğe neden oldu 

 

Meclis Genel Kurulu’nda söz alan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Rîha Milletvekili Ömer Öcalan, Hrant Dink’in katili Ogün Samast’ın tahliye edilmesi ile tutulduğu İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde ailesi ve avukatları ile görüştürülmediği için 32 aydır kendisinden haber alınamayan PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük tecride dikkat çekti.

 

‘ASLINDA O GÜN TAHLİYE EDİLMİŞTİ’

 

Hrant Dink’in katili Ogün Samast’ın tahliye edilmesine tepki gösteren Ömer Öcalan, Samast’ın yakalanması akabinde götürüldüğü karakolda polislerin kendisi ile Türk bayrağı önünde fotoğraf çektirdiklerini anımsatıp, “Aslında Ogün Samast, daha o gün tahliye olmuştu, ceza verilmemişti, ödüllendirilmişti” dedi.

 

Öcalan, devamında “Hrant Dink'in katili bugün dışarıdadır, çıkmıştır. Elbette bir gün çıkacaktı ama onun arkasındaki planı, derin yapılanmayı… Kısmen girişimde bulundunuz; herhâlde birileri ya ‘dur!’ dedi ya da biraz da hesabınıza geldi. Hani bazen derin devlet meselesi var ya, sürekli ‘derin devlet, gizli devlet, karanlık devlet’ deniliyor ama ben bunu birbiriyle simbiyotik bir ilişki, birbirini güçlendiren açık devlet de, derin devlet de bazen birbirine rol dağıtan bir noktadadır” ifadelerini kullandı.

 

‘AKP ÖYLE BİR SİSTEM YAPTI Kİ’

 

Mazlum Doğan, Hayri Durmuş ve Ali Çiçek’in yanı sıra Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi’nde bedenlerini ölüm orucuna yatıran ve ateşe verenleri hatırlatan Öcalan, “Hepsini saygıyla anıyorum burada. O işkenceyi o dönemde yendiler, o ceberut darbe sistemini bir noktaya getirdiler. AKP ne yaptı? AKP Hükümeti tabii ki kimi girişimlerde bulundu ama hani kendisi devletleştiği, iktidarlaştığı için bu nimetlerden faydalanması gerekiyordu. AKP'den önce müebbet hapis cezası alan insanlar yirmi yıl, yirmi iki yıl zindanda, cezaevinde kalırdı ve tahliye edilirdi. AKP ne yaptı? Öyle bir sistem yaptı ki tutuklanan Kürt siyasetçiler cezaevine girmelidir ki bir daha çıkmamalıdır, dediler. Otuz altı yıl ve bu sürede insanları yatırdılar, cezaevinde tuttular. Otuz yıl zindanda kalan insanların tahliyesi gelmiş, bir de infaz eşitsizliği burada var. Adli tutuklular ile siyasi tutuklular arasındaki dengesizliği zaten tüm kamuoyu biliyor” diye konuştu.

 

‘MİLYONLARCA İNSANA TERÖR SUÇU ADDEDEMEZSİNİZ’

 

Sonrasında PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecrit politikası üzerinde duran Ömer Öcalan, şunları söyledi: “Sayın Öcalan'a özel bir yasa çıkardılar ve bunu yaygınlaştırdılar. Oradan başladı. Kaç kişi propagandadan cezaevine girdi? Kaç kişi örgüt üyeliğinden cezaevine girdi? Kaç kişi örgüt yöneticiliğinden cezaevine girdi? Emin olun, milyonlardır değerli arkadaşlar, değerli halkımız, milyonlardır. Milyonlarca insan hakkında terör örgütüne üyelikten soruşturma, kovuşturmanın haddi hesabı yok. Ceza verme, ağırlaştırılmış ceza verme… Ve milyonlarca, siz milyonlarca insana terör suçu addedemezsiniz. Bunlar derin sorunlardır. Tabii ki bu meselenin sebeplerinden biri Kürt meselesidir. Kürt meselesi bu ülkede demokratik yol ve yöntemlerle çözülmelidir. Burası bir taziye evi ve kınama alanı olmamalıdır. Yüreği olan bu sorunu çözer, yüreği olan cumhuriyetin ikinci yüzyılında bu ülkenin demokrasisine hizmet eder.” 

 

GERGİNLİK ÇIKTI

 

Konuşmasını tamamlayan Ömer Öcalan, kürsünden ayrıldığı sırada AKP’li Pervin Tuba Turgut, PKK liderine hakaret etti. Ömer Öcalan, AKP’li vekile “Sen teröristsin, en büyük terörist sensin!” şeklinde karşılık verdi.

AKP Grubu sıralarından benzer söylemlerde bulunulmaya devam edilmesi üzerine HEDEP’li Serhat Eren Meclis Başkanı’na “Sayın Başkan, teröristleri susturun” diye seslendi.

 

Kürsüye çıkan AKP Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, PKK liderine yönelik söylemlere devam etti.  Bunun üzerini söz alan HEDEP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Usta’ya “Size ‘terörist’ denmesini istemiyorsanız kimseye ‘terörist’ demeyeceksiniz, bu böyle. Konjonktürel hesaplara göre infaz sistemi değişmez. Şu anda bizim sözünü ettiğimiz meselede siz istediğiniz şekilde niteleyin, bizim nitelememize karışamazsınız. Herkes kendi bulunduğu yerden olayları değerlendirir. Biz Sayın Öcalan bu ülkede iki buçuk yıl boyunca Erdoğan’la birlikte barış ortamını getiren bir şahsiyettir diyoruz. Bu ülkede silahlar sustu diyoruz ve bu ülkede silahların tekrar susması için barışın yolunun açılması için görüşme yapılması lazım diyoruz” ifadelerini kullandı.

 

AKP’LİLERİN SÖZLERİNİ ANIMSATTI

 

Bu sırada AKP’li Osman Gökçek, Beştaş’ın sözlerine tepki gösterdi. Beştaş ise, “Melih Gökçek’in oğlu yine almış sazını eline. Tecrit bir suçtur, insanlığa karşıdır ve daha dün AKP’li siyasetçilerin Abdullah Öcalan'a dair neler söylediklerini bu kulaklar duydu. O görüşmelerin nasıl yapıldığını da yaşadık ve o süreç Türkiye'de 84 milyon insanın lehineydi. Biz tekrar tekrar, altını çizerek söylüyorum savaşla bu iş çözülmez, bunun yolu barıştır” şeklinde konuştu.

 

Beştaş’a karşı tekrardan söz alan AKP’li Usta, “Çözüm süreciyle ilgili de hendekler kazılmasaydı, bu noktaya gelmezdi. Bunu kendileri de çok iyi biliyorlar” dedi. Beştaş ise, yeniden söz alarak Usta’ya, “Sayın Başkan, Adalet ve Kalkınma Partisi giderek hukuktan uzaklaşan, çetecilik yöntemlerine prim veren, hukuku dışlayan, tek adam rejimini tahkim eden ve savaşta gelecek gören ve bunu bütün topluma dayatan bir partidir” diye konuştu.

 

HEDEP ve AKP Milletvekilleri arasındaki gerginlik nedeniyle Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, oturuma ara verdi.