DÊRSIM - Seyit Rıza ve arkadaşları, idam edilişlerinin 86'ncı yılında Dêrsim’de anıldı. Anmada konuşan DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, "Siz bu devletin önünde diz çökmediniz, biz de çökmedik” dedi.
Seyit Rıza ve arkadaşlarının Xarpêt'in Buğday Meydanı'nda 15 Kasım 1937 yılında idam edilişinin 86'ncı yılında Dêrsim'de anma etkinliği düzenlendi. Seyit Rıza Meydanı'ndaki anmaya Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, kentteki siyasi parti ve sivil toplum örgütleri temsilcileri katıldı. "38 Zare Made Kerga'na, Unutmadık affetmeyeceğiz" pankartının açıldığı açıklamada, Dersîm Emek ve Demokrasi Platformu adına açıklama yapan PSAKD Dêrsim Şube Başkanı Ali Ekber Kaya, Dêrsim'in insansızlaştırılmasının bugünde de devam ettiğini söyledi.
Seyit Rıza'nın "Ben sizin yalan ve hilelerinizle baş edemedim bu bana dert olsun, ben de sizin önünüzde diz çökmedim, bu da size dert olsun" sözlerini hatırlatan Kaya, yaşamını yitirenlerin mezar yerlerinin açıklanmasını istedi.
'HALEN BİZİMLE SAVAŞIYORLAR'
DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar ise Kirmançki yaptığı konuşmada, katılımcıları selamlayarak, yaşamını yitirenleri andı. Bugünü kara gün olarak tanımlayan Uçar, "86 yıl önce Seyit Rıza, oğlu ve 5 arkadaşıyla birlikte asıldı. Seyit Rıza'yı Erzingan’a çağırıyorlar konuşmak için. Orda tutukluyorlar ve mahkemeye çıkarıyorlar. O mahkemeyi nasıl yaptılar biliyor musunuz? Mahkeme haftanın hangi günü çalışmıyorsa, o güne denk getirip idam cezasını veriyorlar. Zaten mahkemenin tek işi de bu idam kararını vermekti. Sonrasını biliyorsunuz. Kendisi çıkıyor kürsüye, o kürsüyü kendisi deviriyor. 'Ben ölümden korkmuyorum. Bu, sizin korkunuzdur. Kavga ise bizim kavgamız' diyor. Cumhuriyet kurulurken kimse kimseye sormadı ki sen Kürt müsün, Alevi misin diye. Beraber savaşlara girince de 'Siz Alevisiniz ve sizin bizim savaşımızda yeriniz yok’ demediler. Ama nasıl ki dışarda savaş bitti, ülke kurtuldu, dış düşmanlardan kurtuldular, bu defa da Kürtleri ve Alevileri düşmanlaştırdılar. Bizimle savaşmaya başladılar ve hala da bizimle savaşıyorlar" diye konuştu.
'TORUNLARINIZ DA DİZ ÇÖKMEDİ'
“Kürdistan’da tek bir hakikat var, o hakikat biziz, sadece bizde de değil, dağımızda, taşımızda, ağacımızda, suyumuzdadır o hakikat” diyen Uçar, konuşmasına şöyle devam etti: “Bugün bu hakikate sahip çıkalım. İdamdan sonra, ‘Dersim kendi kendini idare ediyor, böyle olmaz’ dediler. Devlet bir plan yaptı ve bu plan dahilinde memleketimize gelerek kadınlarımızı, çocuklarımızı, yaşlılarımızı, pirlerimizi öldürdüler. Ziyaret yerlerimizi bombaladılar. Cumhuriyetin bu yüzyılında insanlık ne kadar kötülük gördüyse Dêrsim halkı hepsini gördü. Ama biz de bırakmadık, vazgeçmedik. Dilimizi, ziyaretlerimizi, pirlerimizi bırakmadık, bundan sonra da bırakmayacağız. Seyit Rıza ve arkadaşları duysun sesimizi. Çocuklarınız, torunlarınız olarak buradayız ve baktığımız her yerde sizi, sizin direnişinizi görüyoruz. Siz bu devletin önünde diz çökmediniz, biz de çökmedik. Yolumuz sizin yolunuzdur. Unutmadık, unutmayacağız."
YAŞAMINI YİTİRENLER ANILDI
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Dêrsim Milletvekili Ayten Kordu da bu topraklarda direnerek yaşamını yitiren, idam edilen, korkmadan ipe giden pirlerin torunları olduklarını belirterek, “Alişerlerin, Zarifelerin torunlarıyız. Bugün hala kendi adımıza bir şeyler söyleyebiliyorsak, onun ardılları sayesinde söyleyebildik. Bu topraklarda onlardan sonra da dili, inancı, kültürü ve kimliği için, daha eşit, daha insani bir yaşam için mücadele ederek yaşamını yitirenleri anıyorum. 38 katliamı ve soykırımı son değildi. Ondan sonrada bu topraklarda sürdü. Biz bu sistemsel mücadeleye karşı her dönem mücadele ettik, bundan sonra da bu topraklarda inancını, kimliğini, dilini özgürce yaşayamayan insanlarla mücadelemize devam edeceğiz" dedi.
'MEZARSIZLIK POLİTİKASI'
Bu ülkede mezarsızlık politikasının olduğunu söyleyen Kordu, “Şu iyi bilinmelidir ki Pir Seyit Rıza ve yoldaşları ile süren ve ondan sonrada binlerce cana mal olan ve halen devam eden o mücadele ile yol alacağız. Katliamlarla yüzleşilmeli, gerçekler açığa çıkarılmalıdır. Sorumlular yargılanmalıdır. Dêrsim isminin iadesini istiyoruz. Dêrsim kayıp kızlarının ailesi ile buluşmasını istiyoruz. Mezarlarımızın yerini öğrenmek istiyoruz" diye konuştu.
'MEZAR YERLERİ AÇIKLANSIN'
Ardından yapılan konuşmalarda da yaşamını yitirenler anılarak, mezar yerlerinin açıklanması istendi. Açıklama çerağların yakılmasıyla son buldu.
Ardından Uçar ve anmadakiler, Findik Ağa'nın köyü olan Pulur (Ovacık) ilçesindeki Ağdat köyüne giderek, yaşamını yitirenleri andı.