ANKARA- Halkın kayyımları tanımadığına dikkat çeken HEDEP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, “Kayyımlarla battınız, battınız; halk gerçek yüzünüzü gördü. Bunu böyle kaydedin, not edin” diyerek, tepki gösterdi.
Meclis Genel Kurulu’nda, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (HEDEP) Amed Büyükşehir Belediyesi’ne ve ilçelerine atanan kayyımlara ilişkin verdiği Araştırma Önergesi görüşüldü.
Önergede nedeniyle HEDEP ve AKP’li milletvekili arasında, “yalan” kavramı üzerinden gerginlik yaşandı.
KAYYIMLAR: DARBE MEKANİĞİNİN ÜRÜNÜ
Önergenin gerekçesini açıklamak üzere ilk olarak söz alan Amed Milletvekili Adalet Kaya, HDP’nin 2019’da 65 belediyeyi kazandığını, 6 belediye başkanına mazbata verilmediğini ve sonrasında ise diğer belediyelere kayyım atandığını dile getirdi. Kaya, düzenlendiği ileri sürülen 15 Temmuz 2016’da “darbesine” işaret ederek, bu sürecin ardından başka bir darbe mekaniğinin devreye sokulduğuna dikkat çekti ve şunları söyledi: “O gün bugündür biz başlatılan, yürütülen kayyum politikalarıyla ilgili eleştirilerimizi yapıyoruz, kayyumların yolsuzluklarını anlatıyoruz ve görevden alınan veya cezaevinde olan Eş Başkanlarımızın suçsuzluğunu anlatıyoruz, bundan da asla vazgeçmeyeceğiz.”
KAYYIM ‘İCRAATLARI’
Kayyımların “icraatlarına” da değinen Kaya, “Birkaç tanesini hızlıca saymak istiyorum: Belediyelere ait mülkleri yandaşlara değerinden ucuz satma, ihaleye fesat karıştırma, düşük fiyatlı kiralamalar, fahiş özel kalem harcamaları, hukuksuz devirler, belediye kaynaklarıyla seçim çalışması yapma, liyakatsiz işe alımlar, usulsüz atamalar, gider harcamalarını yüksek gösterme; ya, bunlar sadece birkaçı. Yakın zamanda yaşanan bir örneği vermek istiyorum: Bağlar Belediyesi İmar Müdürü, rüşvet alırken yakalandı ve başlatılan soruşturma sonucunda Bağlar Belediyesi Başkan Yardımcısı yani kayyum Başkan Yardımcısı tutuklandı. Kayyum Belediye Başkanı Hüseyin Beyoğlu’na da yurt dışına çıkma yasağı getirilerek şu anda soruşturma kapsamında değerlendiriliyor. Hüseyin Beyoğlu kimdir? Hüseyin Beyoğlu, 2019 seçimlerinde oyların yüzde 70’ini alarak ve Eş Başkan olarak seçilen Zeyyat Ceylan, mazbatasını alamadığı için sadece Bağlar halkının yüzde 20’sinin oyunu alarak bu göreve kayyum olarak atanmış bir kişidir” dedi.
‘HALK KAYYIMI TANIMIYOR’
AKP’nin halkın iradesini gasp ettiğini ve bununla uluslararası sözleşmeleri ve Anayasa’yı ihlal ettiğini ifade eden Kaya, şöyle konuştu: “Eş başkanlarımızın ve belediye meclis üyelerimizin haklarında yürütülen soruşturmaların sonuçlarına bakabilirsiniz, Sayıştay raporlarının sonuçlarına bakabilirsiniz, mülkiye müfettişlerinin inceleme, sonuç raporlarına bakabilirsiniz, hiçbirinin görevi ihmal, görevi kötüye kullanmayla ilgili tek bir şeyine rastlayamazsınız, hepsi pirüpaktır, bugün Amed sokaklarına çıktıklarında halkın saygıyla karşıladıkları kişilerdir ve eş başkan olarak da o saygıyı hak ediyorlar. Bugün cezaevinde olan arkadaşlarımız Gültan Kışanak, Eş Başkanlarımız Hülya Alökmen, Selçuk Mızraklı; bunlar yine halk tarafından hâlâ saygıyla anılan ve eş başkanlarımız olarak tanınan kişilerdir. İktidarın atadığı kayyumları halk tanımıyor. Halk, kayyumların yaptığı hırsızlıklara, yolsuzluklara haklı olarak, bilerek isyan içindedir.”
‘ARAŞTIRMA KOMİSYONU KURULSUN’
Kaya sözlerini, “Gelin, bir cesaret bu araştırma komisyonu önerisini geçirelim ve gerçekten kayyum zihniyetiyle, kayyumların kamu kaynaklarına ve topluma nasıl zarar verdikleriyle yüzleşelim” şeklinde noktaladı.
KAYYIM NE DEMEK?
Önergeye ilişkin söz alan Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Doğan Demir, “Seçilmiş belediye başkanlarının mahkeme kararı olmaksızın kamu düzeninden sorumlu olan İçişleri Bakanı tarafından görevden el çektirilmesi, millet iradesi ve çağdaş hukuk devleti uygulamalarıyla taban tabana zıttır. Soruşturma veya somut delillerle temellendirilmeden, seçilmiş belediye başkanlarının görevden alınması uygulamasına son verilmesidir. Seçilmiş belediye başkanı ancak ve ancak mahkeme kararıyla görevden alınabilir. Seçim öncesi, kanunen seçilmesine mani olabilecek bir durum yokken seçimden çok kısa bir süre sonra belediye başkanlarının görevden alınması milletin aklıyla dalga geçmektir, millete ‘Sen bana yönetme hakkını vermezsen ben senden zorbalıkla alırım’ demektir. Bu durum, demokratik süreçlere zarar vererek yerel yönetimlerin seçimle belirlenmesine engel olmaktadır, yerellerde demokrasiyi askıya almaktır, seçme ve seçilme hakkını ortadan kaldırmaktır” diyerek, tepki gösterdi.
SAYIŞTAY DA TESPİT ETTİ
Kayyımların yönettiği belediyelerde yaşanan yolsuzlukların Sayıştay raporlarına da yansıdığını belirten Demir, “Adeta tuzun koktuğu belgelenmiştir. Van’da diğer kamu idarelerince belediyeye tahsis edilen taşınmazlar kayıt altına alınmadığı için hesaplarda 16 milyon TL açık çıktığı Sayıştay raporuyla belgelenmiştir. Mardin’de mülkiye müfettişlerinin raporuyla kayyumun manevi kızının doğum günü ve düğün masraflarının belediyeden karşılandığı, birçok usulsüz kiralama ve satın alma işleminin yapıldığı belgelenmiştir. Melih Gökçek’i görevden aldınız; niye aldınız, yargılandı mı, suçu neydi? Hiç anlattınız mı bize? Anlatmadınız” ifadelerini kullandı.
SAYGI DUYULMADI
Söz alan CHP Amed Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, “12 Eylül askerî darbesinden sonra, faşist darbeden sonra böyle bir kayyum uygulaması Türkiye’nin gündemine gelmişti, darbeden sonra belediye başkanları görevden alınmış ve yerlerine kayyum atanmıştı fakat iki veya üç yıl sonra yeniden seçim yapılıp bu kayyum iradesine son verilmişti ancak 15 Temmuz darbe girişiminden sonra da Adalet ve Kalkınma Partisi bu darbe girişimini bir fırsat bildi ve özellikle doğu ve güneydoğuda Kürt yurttaşlarımızın yaşadığı, Kürt seçmenlerimizin yaşadığı bölgede halkın iradesine maalesef saygı duymadı. O zamandan bu zamana yaklaşık yedi yıldır bir fiilî darbe yönetimiyle bölge halkı karşı karşıya” dedi.
‘KİRLİ İLİŞKİLERİN ORTAĞISINIZ’
Amed’in pek çok bölgesinin “tek” imza ile “imara” açıldığını anımsatan Tanrıkulu, “Hangi meralar satıldı, nereler satıldı ve kimlere satıldı? Alanların siyasi kimliği ne ve ne kadara satıldı? Şeffaf süreçlerden geçti mi, geçmedi mi? Gelin, araştıralım eğer siyasi mekanizmalarınız ve bu kayyum politikası bu ranta ortak değilse neden bunlara göz yumuyorsunuz? Bakın, daha yeni haber Bağlar Belediyesi İmar Müdürü şu anda cezaevinde. Bağlar’ın her tarafı talan edildi, Kayapınar’ın her tarafı talan edildi, Sur’un her tarafı talan edildi ve atadığınız kayyumlar bunu yapıyor, kayyumlar. Diyarbakır’ın tek sahibi bir vali, bir belediye başkanı ya! Bu Türkiye’nin neresinde var? Bütün bu kirli ilişkilerin, paranın, rantın, satımın ortağı da Adalet ve Kalkınma Partisinin ürettiği siyasal mekanizmadır” diyerek, tepki gösterdi.
Önergeye dair söz alan AKP’li Orhan Kırcalı, kayyım uygulamalarını savundu ve kayyımların, “gerçek anlamda belediyecilik hizmeti” sunduğunu ileri sürdü.
‘YALAN SÖYLÜYOR’
Kırcalı’nın iddiaları nedeniyle söz alan HEDEP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Kırcalı’nın yalan söylediğini belirtti. Kırcalı’nın “Terörle iltisak” sözlerini anımsatan Beştaş, eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun kayyımları Tayyip Erdoğan’ın talimatları doğrultusunda atadıklarına dair daha önceki itiraflarını hatırlattı. Beştaş, “Kayyımlar halka hizmet etmiyor kayyumları halk da tanımıyor onlar da halk tarafından seçilmediği için kendi ceplerini doldurmaya etraflarını ihya etmeye ve bu konuda terör edebiyatını devam ettirmeye çalışıyor” dedi.
‘HALK GERÇEK YÜZÜNÜZÜ GÖRDÜ’
Beştaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ne yapıyorlar? Ne yapıyorlar, biliyor musunuz? Bir kere, kültür sanat konusunda, heykelleri yıkıyorlar, parkların ismini değiştiriyorlar; Mehmet Uzun’dan Tahir Elçi’ye, Uğur Kaymaz’a kadar…Bu isimleri yasaklıyorlar, Ahmedi Hani’nin büstünü yıkıyorlar mesela, Roboski Anıtı’nı Diyarbakır’dan, parktan kaldırıyorlar. Kayyumlar bunu yapıyorlar işte. İhaleleri nasıl yapıyorlar? Bütün kurumlara belediyenin olanaklarını -ceplerine aldıkları hariç, hırsızlık yaptıkları hariç[1]diğerlerini de diğer kurumlara peşkeş çekiyorlar. Evet, daha bugünün haberi; ne var? Tuşba’da, Salih Akman 22 yakınını Tuşba Belediyesinde, 2’sini de becayiş yöntemiyle Muş ve Edremit Belediyelerinde istihdam etmiş. Biz somut konuşuyoruz, somut yanıt istiyoruz. Kayyumlarla battınız, battınız; halk gerçek yüzünüzü gördü. Bunu böyle kaydedin, not edin.”
Konuşmaların ardından oylamaya sunulan HEDEP önergesi, AKP ve MHP oyları ile reddedildi.