ANKARA- Alevi yurttaşları ziyaret eden HEDEP Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “Demokrasi ve mücadele ittifakı çerçevesinde başta Aleviler olmak üzere bütün toplumsal dinamiklerle birlikte mücadele yürütmek dışında bir seçeneğimiz yoktur” dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ve beraberindeki heyet, Hacı Bektaş Veli Kültür Vakfı’nı ziyaret etti. Hatimoğulları ve heyeti, Hacı Bektaş Veli Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez ve vakfın yöneticileri karşıladı.
‘KARŞI DURMAK ÇOK ÖNEMLİ’
Burada konuşan Hatimoğulları, “Bize yönelik şiddet hiçbir şekilde hız kesmezken, ciddi yasal değişikliklerle başka bir evreye geçilmiş oldu. Özellikle Alevilerle ilgili çıkan düzenlemeler ile Kültür Bakanlığına Aleviliği bağlamak, Aleviliği bir inanç olarak tanımamanın bir başka göstergesiydi. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. O dönemde biz çok ciddi bir muhalefet yürüttük parlamentoda. Hem buna ilişkin hem de diğer Alevi dedelerini maaşa bağlayarak onları ve bizleri asimile etmeye dönük planlara ilişkin muhalefet yürüttük. Katliamlarla sonuç alamayınca daha farklı yöntemlere yöneldiler, yasal bir kılıf buldular. Buna karşı durmak çok önemli” dedi.
Bu seçimlerde de iktidarın başka bir ideolojik hegemonyayı hayata geçirmeye yönelik adımlar atacağını ifade eden Hatimoğulları, “ÇEDES projesi bunlardan birisi ne yazık ki. Seküler yaşam daha fazla tehdit altında. Daha çok ırkçılıkla ve tekçilikle yol alacaklar bu dönemde. Başta Alevi toplumu olmak üzere -ki Aleviler örgütlü olan bir toplum- bu ülkedeki farklı halkların ve inançların AKP’nin bu ideolojik hegemonyasına karşı çok güçlü bir mücadele hattı izlemesi gerekiyor. Çok elzemdir bu, çünkü bizim tek tek hayatlarımıza müdahale ediyorlar” diye konuştu.
‘HEPİMİZİN GÖREVİDİR’
Hatimoğulları, sözlerini şöyle sürdürdü: “Cemevlerine ‘cümbüş evi’ demekten geri adım atmıyorlar. Semahımıza ‘ne idüğü belirsiz ibadet’ demekten geri durmuyorlar. Bütün bunlara karşı en güçlü şekilde mücadele yürütmemiz gerekiyor. Hakikaten seküler yaşam bu ülkede tehdit altında. Biz bir yandan bu ülkede demokratik İslam çizgisinin önemini vurgularken konferanslarda ve toplantılarda, öte yandan özgürlükçü laikliğinin mücadelesinin verilmesinin önemine vurgu yapıyoruz. Kongre öncesi yaptığımız konferansımızda da siyasal hattımız açısından bunun önemine detaylı bir şekilde değindik. Biriz, beraberiz, dayanışma içindeyiz. Bu mücadele ortak mücadelemizdir, demokratik bir toplum yaratmak hepimizin görevidir.
KAPILARINIZI DAHA SIK ÇALACAĞIZ
Yeni dönemde gerçekten bıçak kemiği kesiyor. AKP’nin yaptıkları dayanılmaz hale geldi. Bu ülke ya daha geriye gidecek ya da birlikte bir kurtuluş yolu bulacağız. Bu bakımdan, önümüzdeki dönemde demokrasi ve mücadele ittifakı çerçevesinde başta Aleviler olmak üzere bütün toplumsal dinamiklerle birlikte mücadele yürütmek dışında bir seçeneğimiz yoktur. Bunun için daha çok görüşmeye, ortak mücadeleyi yürütebileceğimizi daha çok konuşmaya HEDEP olarak ihtiyaç duyuyoruz. Onun için kapılarınızı daha sık çalacağız, sizlerle görüş alışverişinde bulunacağız.”
‘DAHA ÇOK SOKAK’ VURGUSU
Söz alan Ercan Geçmez ise, “Yapısal sorunlar var ve bu sadece bu iktidarla sınırlı değil. Biz yıllardır laik demokratik bir ülke mücadelesi veriyoruz. Bizim için bu kıymetlidir. Türkiye geriye doğru gidiyor. Gittikçe insanlar birbirine düşman hale getiriliyor. Din temelli kurumlar siyasetin her alanına yayılıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı aleni şekilde iktidar ve bütün söyledikleri kanun haline geliyor. Eğitimin her alanının çehresini değiştirdiler. Burada siyasilere çok iş düşüyor. Daha çok sokakta ve Meclis’te bunun mücadelesinin verilmesi gerekiyor. Her gün sokakta insanlar öldürülüyor. Gazze saldırılarında Türkiye barışsever kesildi ama kendi sorunlarının çözümünü reddediyor. Bir yere barış götürmek için insanın önce kendi içinde barışık yaşaması gerekiyor” dedi.