ŞIRNEX – Gemlik’e yapılacak Özgürlük Yürüyüşü için Silopiya’da düzenlenen halk toplantısında, İmralı tecridine dikkat çekilerek, hedefin PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü sağlamak olduğu belirtildi.
Bursa’nın Gemlik ilçesine 18 Kasım’da yapılacak “Özgürlük Yürüyüşü”ne ilişkin Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Şirnex İl Örgütü tarafından Silopiya (Silopi) ilçesinde halk toplantısı düzenlendi. Parti binasında yapılan toplantıya, Halkların Eşitlik ve Demokratik Partisi (HEDEP) Şirnex Milletvekilli Zeki İrmez, Barış Anneleri Meclisi üyeleri ile Özgür Kadın Hareketi (TJA) aktivistleri ve çok sayıda kişi katıldı. Salona “Sayın Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa demokratik çözüm /Bi Rêbertî ya azad re bi rizgariya demokratîk” pankartı asıldı.
‘KÜRT HALKIYLA ÖNDERİNİN BAĞINI KOPARMAK İSTİYORLAR’
Toplantıda konuşan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şirnex İl Eşbaşkanı Abdullah Güngen, dünyadaki bütün kapitalist güçlerin Öcalan’ın fikir ve felsefesine karşı olduğu ifade ederek, “Çünkü onun fikir ve felsefesi yaygınlaştıkça egemenlerin menfaatçi yaklaşımları bitmek zorunda kalacak. Halklara eşitlik ve barış gelecek. Bunun için bugün Sayın Öcalan üzerinde tecrit uygulanıyor. Bu tecridin kaldırılması için özgürlük yürüyüşü başlatıldı” dedi.
‘AMAÇ ÖCALAN’IN FİZİKİ ÖZGÜRLÜĞÜNÜ SAĞLAMAK OLMALI’
HEDEP Şirnex Milletvekili Zeki İrmez ise İmralı Adası’nda uygulanan tecridin Kürt, Türkiye ve Ortadoğu halkları için çok önemli bir mesele olduğunu belirterek, 32 aydır ağırlaştırılmış mutlak bir tecridin uygulandığına işaret etti. İrmez, “9 Ekim Komplosundan beri Sayın Öcalan şahsında bütün Kürt halkı üzerine tecrit uygulanıyor. Bu tecridin dünya üzerinde bir örneği yoktur. Bu tecrit, insanlık ve ahlak dışıdır. Hiçbir yasada yeri yoktur. Bu tecridin amacı Kürt halkı ile Kürt Halk Önderini birbirinden uzaklaştırmak ve bağlarını koparmaktır. Öcalan’ın tutuklanmasının sebebi de yeni yüzyılda Kürtleri statüsüz bırakmaktı. Bunu böyle okumak lazım” diye konuştu.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın paradigmasının insanlık için olduğunu kaydeden İrmez, “Kapitalizmin tıkandığını ve demokratik bir sistemin inşa edilmesi gerektiğini vurguluyor. Bunun için bugün dünya güçleri, Önderliğin tecrit altında kalmasını istiyor ve fikirlerinin yayılmasını engellemek istiyorlar. Kadınlar, gençler, inançlar ve halklar için öngördüğü fikirlerden korkuyorlar. Bunun için bu tecridin kırılması çok kritik önemdedir. Barış, demokrasi ve özgürlükler buna bağlıdır. Kürt sorunun çözümü de bu tecridin kırılmasıyla olur. Son 32 aydır ağırlaştırılmış bir tecrit uyguluyorlar. Bu bizim için çok kötü bir durumdur. Coğrafyamızda barış, demokrasi ve özgürlüğün sağlanması için sadece tecridin kırılması değil aynı zamanda Kürt halk önderinin fiziki özgürlüğünün de sağlanması lazım. Halkımızın amacı ve hedefinin bu olması gerekiyor. 18 Kasım’da yapacağımız yürüyüşümüzün amacı da bu olmalıdır. Bunun için her bir Kürt ferdinin yapılacak olan yürüyüşe katılması gerekiyor” diye belirtti.
DİRENİŞ VURGUSU
Toplantıda konuşan yurttaşlar ise herkesin bugün her yerde direnmesi gerektiğini belirterek, “Önderimiz, dört duvar arasında tarihi bir direniş sergilerken, bizlerin de fiziki özgürlüğümüzün olduğu her yerde ona göre direnmemiz gerekiyor. Önderimizin durumunu merak ediyoruz. Aylardır ondan haber alamıyoruz. Hangi koşullarda olduğunu bilmiyoruz. Bu tecridin kırılması için büyük bir direniş göstermemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.
‘KARARLI VE GÜÇLÜ EYLEMLER YAPMALIYIZ’
Kürt halkı tarih boyunca 28 defa isyan ettiğini ve şu an 29’uncu isyanı devam ettirdiğini kaydeden yurttaşlar, “40 yıldır aralıksız devam ediyor. Halkımız hiçbir zaman teslim olmadı, direniyor. Bizler ne kadar birlik olur ve direnişimizi ne kadar çok büyütürsek o kadar başarılı olacağız. Bugün Kürt halkının iradesini yok etmek istiyorlar. Önderimizle iletişim sağlamamız gerekiyor. Yapacağımız eylemlerimizi sadece şekilci değil kararlı bir iradeyle güçlü bir şekilde olmalıdır” diye konuştu.
‘SÖZE GEREK YOK, PRATİĞE GEÇMELİYİZ’
Söylem ve pratiklerin bir olması gerektiğini ifade eden yurttaşlar, “Eğer sözümüz ve pratiğimiz bir olursa tecridi kıracağız. Bu saatten sonra söz söylemeye gerek yok. Pratiğe geçmeliyiz. Birliğimizi sağlamalıyız. Tecrit konusu birincil ve esas gündemimiz olmalıdır. Bunu kırmak için kararlı bir irade ortaya koymalıyız. Sadece basın açıklamalarıyla ya da belli süreçlerde yürüyüşle yetinmemeliyiz. Tecrit, kırılana kadar aralıksız bir şekilde eylem halinde olmalıyız. Tecridi önce kendi ruhumuzda kırmalıyız. Eğer kendi ruhumuzda kırarsak güçlü bir örgütlülük sağlarız. Güçlü örgütlülüğümüz olursa Önderimiz üzerinde uygulanan tecridi de kıracağız” ifadelerini kullandı.
Toplantı, “Bê Serok jiyan nabe” ve “Selam selam İmralı’ya bin selam” sloganlarıyla son buldu.