ANKARA – Zonguldak'ta kaçak maden ocağında çalışırken ormanda yanmış cesedi bulunan Afgan uyruklu Vezir Muhammed Nourtani'nin ilişkin açıklama yapan Göçmen Sendikası Girişimi, “Göçmenler nefret suçuna kurban ediliyor” dedi.
Göçmen Sendikası Girişimi, Zonguldak'ta bulunan kaçak maden ocağında çalışırken ormanda yanmış cesedi bulunan 50 yaşındaki Afgan uyruklu Vezir Muhammed Nourtani'na ilişkin Kızılay Madenci Heykeli önünde basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Ankara İl Örgütü, Ankara Tabip Odası (ATO), Halkevleri, Türk Tabipleri Birliği (TTB), Özel Öğretmenler Sendikası, Sosyalist Emekçiler Partisi (SEP) Ankara İl Örgütü yöneticileri ve birçok kurum katılım sağladı. Açıklamada, “Göçmenlerin canı patronların madenlerinden değerlidir”, “İnsanca ve onurlu bir yaşam için örgütlen” yazılı pankart ve döviz taşındı.
‘KAÇAK MADEN MHP BELDE BAŞKANINA AİT’
Açıklamada konuşan Göçmen Sendikası Girişimi Sözcüsü Meltem Akbaş, Nourtani’nin kaçak maden işyerlerinde çalıştırılan binlerce göçmen işçiden biri olduğunu belirtti. Akbaş, Nourtani çalıştığı kaçak maden şirketinin MHP Gelik Belde başkanının olduğunu hatırlatarak , “Bu madenlerde işlenen suçların, iş cinayetlerinin üzeri vicdanlara sığmaz zalimliklerle örtülmeye çalışılıyor, patronlar ise cezasızlıkla korunuyor. O yüzden sormak gerekir, aynı zamanda MHP Gelik Belde Başkanı olan Hakan Körnöş’un sahibi olduğu bu kaçak maden denetimlerden nasıl bu kadar kolay sıyrıldı? Enver Gideroğlu ve Hakan Körnöş böylesi korkunç suçu işleyecek cüreti nereden buldu” dedi.
‘GÖÇMENLER NEFRET SUÇUNA ‘KURBAN’ EDİLİYOR’
Sermaye sahipleri, işçi yaşamına da bedenine de hükmedebileceği birer eşya gözüyle baktığını aktaran Akbaş, “Devlet gerekli denetlemeleri yapmadığı gibi yasalarla işçileri güvenceye almıyor. Tam bu noktada göçmenleri de içeren işçi sınıfına ve haklarına yönelik saldırıları geri püskürtecek örgütlenme ve mücadeleye ihtiyacımız var. Göçmenlerin kayıtsız, sağlıksız, ucuza çalıştırılması, Nourtani cinayetinde olduğu gibi iş cinayetlerine, nefret suçlarına ‘kurban’ edilmesi sadece göçmenlerin sorunu değil, bir bütün olarak bu ülkede yaşayan, çalışan, üreten tüm emekçi kesimlerin, ezilenlerin sorunudur” ifadelerini kullandı.
‘İŞÇİ CİNAYETLERİNİN HESABINI SORACAĞIZ’
İşçi cinayetlerinin politik olduğunu söyleyen Akbaş, sömürü düzeninden hesap soracaklarını belirterek sözlerini şöyle tamamladı: “Çalışma haklarımızı da yaşam haklarımızı da birlikte savunacağız. Bizi hayatta ırkla, dilde, dinde ayırıp, ölümde birleştiren bu katliam ve sömürü rejimine karşı birlikte kardeşçe yaşamayı başaracağız. Soma’da, Ermenek’te, Bartın’da katledilen maden işçilerini unutmadığımız gibi Nourtani’yi de unutmayacağız. Ailesinin acısını paylaşıyor ve tuttukları yasa ortak oluyoruz. İş cinayetlerinde kaybettiğimiz her bir işçi kardeşimizin acısı ve öfkesiyle bu sömürü düzeninden hesap soracağız.”
Açıklama “Nourtani’yi hesabını soracağız” sloganı ve alkışlarla son buldu.