WAN - Wan'da kayyım yönetimindeki belediyelerin onarmadığı ve esnafın da "para hırsı" gerekçesiyle kapattığı hissedilebilir zeminlerin kullanım dışı kalması engelli bireyleri eve hapsediyor.
Wan’da belediyeler tarafından görme engelliler için inşa edilen hissedilebilir zeminler (görme engelli yürüme yolu) kullanılamaz halde. Kent genelinde birçok noktada hissedilebilir zeminler sökülmüş durumda. Bazı noktalarda ise, üzerlerinde telefon ve doğalgaz mazgalları bulunuyor. Kullanılabilir yerlerin büyük bölümü ise esnaflar tarafından işgal edilmiş halde. Bedensel engelliler için yapılan engelli rampaları da benzer durumda.
Birçok rampa kullanılamaz hale gelirken, bazılarının önleri ise ya beton ve asfalt ile ya da araçlarla kapatılıyor. Kayyım yönetimindeki belediyeler söz konusu duruma seyirci kalıyor. Belediyeler, onarılması gereken noktaları dahi bile uzun süredir onarmıyor.
Rêya Armûşe (İpekyolu) ilçesinde bulunan Sıhke caddesinde görme engellilerin yolunu sebze ve meyve kasalarıyla kapatan esnaflardan biri de M.Ç. adlı esnaf. M.Ç.'ye yolu neden kapattığına dair sorduğumuzda, "İlk defa yolu böyle kapattık. Normal bir zamanda gelsen asla böyle bulamazsın, şansımıza bugün böyle oldu. Normalde kaldırıma eşya koyarız, ama şeridi kapatmayız. Bugün mandalina fazla geldi, satışı olsun diye dükkanın önüne koyduk. Görme engellilerin yolunu kapattığımızı fark etmedik. Görüntü çekme, mandalinalar bitsin kaldıracağız” yanıtı verdi.
‘PARA HIRSI’
Aynı cadde üzerinde küçük ev aletleriyle yolu işgal eden E.G. ise, söz konusu durumu şu sözlerle savundu: "Yolu kapatıyoruz çünkü oraya eşya koyuyoruz. İnsanlar onları görünce gelip alışveriş yapıyor. Herkesin bir engelli adayı olduğunu biliyorum ama yine de eşyaları koyuyorum. Çünkü kazanma hırsım var. Oraya eşyaları bırakmamın tek nedeni para hırsı, daha fazla kazanma hırsım."
Karşı karşıya kaldığı engelleri konuştuğumuz görme engelli müzisyen Ali Bilen ise, “Büyük zorluklara rağmen gezmeyi seviyorum. Ülkemizde milyonlarca ‘farklı’ birey var. Ne yazık ki insanlar tek tip düşünüyor; sadece kendilerini düşünenler, engelli insanları görmezden geliyor. Engelli bireyler ötekileştiriliyor" dedi.
Daha çok mücadeleyle engellerin kaldırılabileceğini belirten Bilen, "İnsanlara çağrı yaparak, onlara eğitimler vererek ve oturup beklemeyerek bu sorunu çözebiliriz. Görme engelliler için yapılan klavuz yolunun -halk deyimiyle sarı şeritler- önemini öğretmeliyiz" diye kaydetti.
TEMSİLİYET
Kayyım yönetimindeki belediyelerin de farklılıkları görmezden geldiğine dikkati çeken Bilen, "Herkes işini olması gerektiği gibi yaparsa bu sorunlar çözülecektir. Engelliler de sokağa çıkacaktır" dedi. Bilen, yerel yönetimleri eleştirerek, "Diyor ki ‘Senin olmana gerek yok, ben senin hakkını savunuyorum, senin adına konuşurum.’ Benim adıma konuşmasına gerek yok. Ben konuşmak istiyorum. Doktora gittiğimizde nasıl kendi derdimizi anlatıyorsak, siyasette de anlatabiliriz. Temsiliyet kazanmak istiyoruz, olması gereken bu. Ülkemizde yüzde 12 oranında engelli var, ama mecliste yüzde 2 oranında bile engellilerin sandalyesi yok. Ne yazık ki temsil hakkı bile bize çok görülüyor” diye konuştu.
TOPLU TAŞIMA SORUNU
Toplu taşıma araçlarında da sorunlar yaşadıklarını aktaran Bilen, şöyle devam etti: "Yıllardır otobüslerde sesli sistem istiyoruz. Uzun yıllardır bizi oyaladılar. Yoğun çabalarımızın sonucunda birkaç otobüste yapıldı. Fakat bunlar sembolik kaldı. O otobüslerde kimi durağı söylüyor kimi durağı söylemiyor. Aynı numaralı otobüslerin kiminde sesli sistem var kiminde yok. Sesli sistem olmadığı için otobüste saatlerce oturmak zorunda kaldığımı hatırlıyorum. Birçok resmi kuruma ulaşmak imkansız, üniversite okuduğumda da buna maruz kaldım. Bazı şoförler, engelli bireyleri otobüse almıyor. Bu insanlık dışı bir uygulamadır. Ama bu sistemsel bir sorun, belediyeler bunu çözmelidir."
MA / Berivan Kutlu