RIHA - Yargıtay’ın AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasına tepki gösteren Riha Baro Başkanı Abdullah Öncel, “Türkiye hukuk devleti kimliğini kaybetmiştir" dedi.
Riha Barosu İnsan Hakları Merkezi, Yargıtay’ın Can Atalay kararını uygulamaması ve Anayasa Mahkemesi (AYM) üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasına dair basın açıklaması yaptı. Riha Barosu Hizmet Binası önünde yapılan açıklamaya, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Riha Şube yöneticileri ve çok sayıda avukat katıldı. Açıklamada konuşan Riha Baro Başkanı Abdullah Öncel, "Türkiye uzun süredir hukuk devleti kimliğini kaybetmiştir. Son verilen kararla kanun devleti vasfı da yitirilmiştir" dedi.
Yargıtay'ın kararının siyasi bir karar olduğunu dile getiren Öncel, "Devlet müdahaleciliğinin muhalif aktörleri ortadan kaldıran ve her kesime ilişkin kaynağı kendi elinde toplama, herkese kendi çıkarlarını benimsetme amacıyla yargıya yapılan müdahaleyle muhalefetin sindirilmesine izin vermeyeceğiz" diye konuştu.
‘ADALETSİZLİKLER YAYGINLAŞTI’
Anayasa Mahkemesi’nin Can Atalay için verdiği kararın açık olduğunun altını çizen Öncel, "Can Atalay’ın yeniden yargılanmasına başlanması, mahkumiyet hükmünün infazının durdurulması, ceza infaz kurumundan tahliyesinin sağlanması gerekmektedir. Bu karar, gayet hukukidir ve farklı yoruma müsait değildir. Ancak Yargıtay 3. Ceza dairesinin bu kararı ile bir milletvekilinin siyasi haklarını kullanma ve parlamentoda görev yapma hakkını ihlal ettiği gibi toplumda rastlanılan adaletsizlikleri daha da yaygınlaştırmıştır" ifadelerini kullandı.
‘SİYASİ TUTUKLULAR SERBEST BIRAKILSIN’
Bütün baroların hukuka sahip çıkması gerektiğini söyleyen Öncel, tüm baroları sorumluk almaya çağırdı. Öncel devamında şunları söyledi: "Can Atalay nezdinde, AİHM kararlarına rağmen Selahattin Demirtaş’ın halen tutuklu bulunması, Gültan Kışanak’ın 25 Ekim 2023’te tahliye edilmemesi, Cumartesi Anneleri hakkında verilen anayasa kararlarının uygulanmamasıyla yargı cebri kullanılarak düzen yerle yeksan edilmiştir. Ve yine hukuka aykırı şekilde tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş, Gültan Kışanak, Osman Kavala, Figen Yüksekdağ, Selçuk Kozağaçlı ve ismini sayamadığımız nice siyasi tutuklunun serbest bırakılmasını talep ediyoruz."
Açıklama alkışlar ile son buldu.