HABER MERKEZİ - AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, AYM'yi "öven" partilileri eleştirerek, "AYM bu noktada birçok yanlışları arka arkaya yapar hale geldi. Bu da bizi ciddi manada üzmektedir" dedi.
AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 16. Zirvesi'ne katılmak üzere gittiği Özbekistan dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan'a, Yargıtay’ın Can Atalay kararını uygulamaması ve Anayasa Mahkemesi (AYM) üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasına dair de bir soru yöneltildi.
Erdoğan, "Her şeyden önce Yargıtay'ın bir yüksek mahkeme olduğunu herhalde kimse inkar edemez. Anayasa Mahkemesi bu noktada maalesef birçok yanlışları da arka arkaya yapar hale geldi. Bu da bizi ciddi manada üzmektedir. Şu an itibarıyla Yargıtay'ın aldığı karar asla bir kenara atılamaz, itilemez. Anayasa Mahkemesinin kararına karşı Yargıtay da şu anda demiştir ki 'Sen yüksek mahkemeysen ben de yüksek mahkemeyim ve yüksek mahkeme olarak da şu anda sizinle ilgili bir yaptırımı ben de talep ediyorum.' Bu talebinin gereğini bekliyor ve bu talebine karşı bunun gereğini yerine getirecek olan merci neresiyse o merciden bu talebini istiyor" diye kaydetti.
'AYM'Yİ ÖVENLER YANLIŞ YAPIYOR'
Erdoğan, şöyle devam etti: "Şimdi Can Atalay’ı alın koyun bir kenara. Bundan önce yine benzer şeyler maalesef oldu. Parlamentomuz da bu konularda ağır hareket ediyor. Yani birçok terörist parlamentoda dokunulmazlıkların kaldırılması süreci geciktiği için kaçtılar, yurt dışına çıktılar. Bunların bu kadar ağır ele alınmaması gerekiyor. Çok seri kararla bu işlerin bitirilmesi lazım. Seri olarak bu adımlar atılmayınca ondan sonra bakıyorsunuz birisi Amerika'da, birisi Almanya'da, birisi Fransa’da meydana çıkıyor. Ondan sonra da oralardan Türkiye'yi tehdit ediyorlar. Benim ülkem yurt dışına kaçmış sapıkların tehdidiyle karşı karşıya kalmamalı, kalamaz. Anayasa Mahkemesi de bu konuyla ilgili olarak Yargıtay'ın attığı bu adımı hafife de alamaz, almamalıdır. Eğer partimden bazı arkadaşlar da burada Yargıtay’ı yerip, Anayasa Mahkemesi’ne övgüler düzüyorsa onlar da yanlış yapıyorlar. Bizim birimiz hepimiz, hepimiz birimiz anlayışıyla hareket etmemiz lazım. Buralarda kalkıp da birilerine şirin görünmenin anlamı yok."