WAN - Gemlik'te 18 Kasım'da düzenlenecek olan "Özgürlük Yürüyüşü"ne katılacak yurttaşlar, temel taleplerinin Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü olduğunu vurguladı.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik 32’nci ayına giren “mutlak iletişimsizlik” hali sürerken, aile ve avukatların görüş başvuruları ise gerekçe sunulmadan engellenmeye devam ediyor. Abdullah Öcalan’a yönelik ağırlaştırılmış tecrit politikalarına karşı Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER) ve Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (TUHAY-DER) öncülüğünde 18 Kasım’da Bursa’nın Gemlik ilçesine “Özgürlük Yürüyüşü” düzenlenecek. Bu kapsamda Serhat kentlerinde geniş katılımlı halk toplantıları düzenleniyor. Halk toplantılarına katılım sağlayan yurttaşlar, tecridin kaldırılması ve Kürt halkının artık liderini görmesi gerektiğini söyledi.
Kürt halkına dönük saldırı politikalarının son bulmasını ve artık Abdullah Abdullah Öcalan’ı aralarında görmek istediklerini söyleyen Nihari Kıyma, “Barışı istiyoruz, tutsaklarımızın artık serbest bırakılmalarını, ailelerinin yanına gelmelerini istiyoruz. Öcalan’ı görmek için yapılan başvuruların kabul edilmesini, artık herkesin rahat bir şekilde Önderini görmesini istiyoruz” dedi.
18 KASIM’A ÇAĞRI
Yurttaşlardan Cihangir Balkan da, halkın tecridin nasıl kaldırılacağına yoğunlaşması gerektiğini belirtti. “Dünyanın her yerinden güçlü bir sahiplenme gösterilirse bu tecrit kırılacaktır” diyen Balkan, tecridi artık kabul etmediklerini ifade etti. Balkan, 18 Kasım’da tecride karşı yapılacak “Özgürlük Yürüyüşü”ne katılım çağrısı yaparak, “Bu yürüyüşe güçlü bir katılım sağlamamız gerekiyor. Güçlü bir sahiplenmeyle her şeyin üstünden gelebiliriz” diye belirtti.
‘HEDEF ÖCALAN’IN ÖZGÜRLÜĞÜ’
Bayram Nihal de, Kürtlerin barışı istemesine rağmen saldırıya uğradıklarını belirterek, “Kürt halkının istek ve talepleri daima reddedilmiştir. Öcalan özgür olmadığı sürece hiçbir sorun çözüme kavuşmayacaktır. Öcalan hala tutsak ise yapılacak hiçbir girişimin bir anlamı yok. Bizim temel şart ve hedefimiz Öcalan’ın özgürlüğüdür” diye konuştu.
Abdullah Öcalan’dan haber alınamama durumuna tepki gösteren Pakizer Başak, “Zindanları Kürt evlatlarıyla dolup taşırmışlar. Çocuklarımızı zindanlara atıp uzaklara gönderiyorlar, gidip göremiyoruz. Ne Öcalan’ı görmemize izin veriyorlar ne de çocuklarımızı görmemize. Barış istemek dışında başka bir talebimiz yok. Her alanı zulüm alanı yapmışlar. Benim iki oğlum cezaevinde ikisi de benden uzakta. Direnmenin dışında bir seçenek kalmadı bize” ifadelerinde bulundu.
'ÖZGÜRLÜK İSTİYORUZ'
Kürt halkının toprakları ve Kürt kimliği için mücadele ettiğini ifade eden Hüsnü Kıyar, “Bizler de her halk gibi dilimizin ve topraklarımızın özgür olmasını istiyoruz. Kürt halkının liderinin serbest bırakılmasını, demokratik ve barışçıl bir ortamın inşa edilmesini istiyoruz. Türk devleti yıllardır Kürt halkına zulüm ve hakaret ediyor. Biz bu durumu artık kabul etmiyoruz. Kürt halkı birlik ve beraberlik içerisinde bu tecride ve diğer bütün baskı politikalarına karşı gelmelidir. Buradan bir kez daha İmralı’ya binlerce selam gönderiyoruz” ifadelerinde bulundu.
'SES ÇIKARMADIKÇA BU POLİTİKALAR SÜRECEK'
Öcalan’dan aylardır haber alınmamasına ve halkın bu duruma karşı sessizliğine tepki gösteren Alaattin Özpolat ise “Yıllardır, aylardır Kürt halkı ve diğer halklar Öcalan’dan haber alamıyor. Bu sessizliğin nedeni nedir? Kürt halkının birliği sağlanmazsa bu sessizlik ve bu tecrit devam edecektir. Kürt halkının yürüyüşe gitmesi gerekir. Çünkü hareket etmedikçe, sesimizi çıkarmadıkça devletin bu politikaları devam edecektir” diye konuştu.
Yıllardır tek taleplerinin barış ve özgürlük olduğunu dile getiren Hanım Abi, her alana sirayet eden tecridin artık kalkması gerektiğini vurguladı. Abi, şunları söyledi: “Barışı istemiyorlar, özgürlüğü istemiyorlar sadece savaştan yana bir politika sürdürüyorlar. 18 Kasım’da gerçekleşecek yürüyüş, barış ve özgürlük için olacaktır. Herkesin bu yürüyüşün öneminin farkında olması ve katılım sağlaması gerekiyor.”
'BİRLİK OLMAZSAK HER ŞEY KÖTÜYE GİDER'
Nedim Özer ise, tecride karşı sessiz kalan kesimleri eleştirdi. Özer, “Bugün eğer kendisini Kürtlük kavramından soyutlayan insanlar, ‘bana dokunmayan yılan bin yaşasın’ diyorsa tecrit kırılmaz. 40 milyon Kürt nüfusu var ve lideri de Sayın Öcalan’dır. Eğer biz Öcalan’a sahip çıkmazsak, kimse de bize sahip çıkmaz. 40 milyon Kürt’ün hep beraber Öcalan’a sahip çıkması gerekiyor. Böylelikle zulüm muhakkak yıkılacaktır. 18 Kasım yürüyüşünün güçlü geçmesi bizim ciddiyetimize, birliğimize ve çalışmalarımıza bağlı. Birlik olmazsak her şey daha da kötüye gidecek” şeklinde konuştu.