İSTANBUL - Demokratik Aydın ve Sanatçılar İnisiyatifi'nden yazar Ahmet Aktaş, İmralı tecridinin "ideolojik bir saldırı" olduğuna işaret ederek, "Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit kalkıncaya kadar eylemlerimiz devam edecek” dedi.
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük mutlak tecridin kaldırılması ve fiziki özgürlüğünün sağlanması için dünyanın dört bir yanında başlatılan kampanyalar sürüyor. Demokratik Aydın ve Sanatçılar İnisiyatifi, "Abdullah Öcalan'a özgürlük ve Kürt sorununa siyasi çözüm" şiarıyla yürütülen kampanya kapsamında 9 Ekim’de Almanya'nın Köln kentinde bir deklarasyon yayımlandı. Deklarasyon açıklamasına katılan isimlerden biri olan yazar Ahmet Aktaş, Kürt sorunu ve Abdullah Öcalan'a dair talepleri değerlendirdi.
'ABDULLAH ÖCALAN'IN FİKİRLERİ SINIRLARI AŞTI'
Tecritle Abdullah Öcalan’ın halktan uzaklaştırılmak istediğini söyleyen Aktaş, "Tecrit politikalarıyla halkı korkutmak istiyorlar. Ama halk korku eşiğini geçti, iradeleşme ve örgütlenme evresine geçti. Bu iradeleşme ve örgütlülük, uluslararası güçlerin planlarını boşa çıkardı. Dikkat edilirse dünyada birçok aydın, filozof, yazar, sanatçı, hukukçu, insan hakları savunucusu ve siyasetçi, Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için eylem yapıp, mücadele veriyor. Bu da Abdullah Öcalan’ın ülke sınırını aşarak, fikirlerini dünya ulaştığının göstergesidir” ifadelerini kullandı.
Dünyada en uzun süre tecride maruz kalan ismin Abdullah Öcalan olduğunu kaydeden Aktaş, tecride karşı verilen mücadeleye değindi. Aktaş, "Uluslararası güçler, Abdullah Öcalan’ın felsefesini yok etmeye çalıştıkça, onun ideolojisi bir meşe ağacı gibi kök saldı ve kurumsallaştı. Bu yüzden Abdullah Öcalan artık sadece bir kişi ya da bir önder değil, artık bir önderlik kurumudur. Tüm dünya halkları için yeni bir yol ve perspektif sunduğu için büyük bir devrim yaptı. Bence en büyük devrimi de kadın devrimdir. En çok korkulan da budur" dedi.
'EYLEMLERİMİZ SÜRECEK'
"Tecrit ne kadar derinleşirse derinleşsin bu felsefe artık insanların kalbine ve beynine ulaşmıştır” diyen Aktaş, “Şu an bu tecrit devletlerarası güçlerin eliyle sürdürülüyor. Buna izin verildiği için tecrit derinleştiriliyor. Yani düşünün bir yerde bir kedi ağaçtan düşüyor ve tüm dünya ayağa kalkıyor. Ama tecrit karşısında bütün dünya sağır ve dilsiz” diye kaydetti.
Tecrit politikalarını "ideolojik bir saldırı" olarak nitelendiren Aktaş, şunları söyledi: "Çünkü bir ideolojiye saldırı var. Abdullah Öcalan’ın önerdiği demokratik ulus paradigması adil, demokratik, özgür, eşit ve birlikte onurlu bir yaşamı esas alıyor. Bunu bütün dünya halkları için istiyor. Ama hala ulus devletler, tekçilikte ısrar ediyor. Kendi sistemlerini devam ettirmek için tecrit politikalarıyla toplumu ahlaksızlaştırmak istiyorlar. Bu yüzden içeride fuhuş, uyuşturucu, hırsızlık ve her türlü ahlaksızlığı yapıyorlar. Yanı sıra halklar arasında ayrıştırma ve çatışma ortamı yaratarak, oradan besleniyorlar. Bunun için Abdullah Öcalan’ın konuşmasını, sesinin çıkmasını engelliyorlar."
Aktaş, tecride karşı mücadelenin yükseltilmesi çağrısında bulunarak, şöyle devam etti: "Mücadele büyüdükçe özgür, demokratik ve enternasyonalist bir yaşam kurulur. Bu yüzden Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit kalkıncaya kadar eylemlerimiz devam edecek. Bu tecride karşı olan tüm yazarlar, sanatçılar, siyasetçiler, aydınlar, hukukçular ve herkesin elini taşın altına koyması gerekir."
MA / Esra Solin Dal