ANKARA- AKP’lilerin “terörist” ifadelerine tepki gösteren HEDEP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, “Bugün ortağınız Demirtaş’ı ‘terörist’ ilan etti. Bize terörist diyenler teröristin dik alasıdır. Biz burada oturuyoruz ve halktan geliyoruz” dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Milletvekilleri, Meclis Genel Kurulu’nda Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın da aralarında bulunduğu pek çok milletvekilinin 4 Kasım 2016’da tutuklanmasına dikkati çekerek, tepki gösterdi.
‘SESSİZ KALANLAR DA ORTAK’
Riha Milletvekili Dilan Kunt, tutuklamaları “Demokratik özgürlüğe saplanmış bir bıçak” şeklinde nitelendirdi. Amed Belediyesi Eş Başkanı Gülten Kışanak’ın ve Sabahat Tuncel’in uzun tutukluluk sürelerinin dolduğunu ancak tahliye edilmediğine de değinen Kunt, “O gün, 9 milletvekilimizi tutsak eden ve ardından gelen siyasi soykırım operasyonlarıyla halkın iradesini gasp edenlerin korkusu bugün dahi arkadaşlarımıza yönelmiş hukuk dışı kararlara sinmiş hâlde. Yedi yılı geçmesine rağmen tahliyelerini engelleyen yargı ve devlet en ağır suçu işliyor. Bu suç, hukuk ve demokrasiyi yok sayma suçudur. Bu suça yalnızca onlar değil, tüm sessiz kalanlar ortaktır” dedi.
‘SUÇTUR’
Söz alan Mersin Milletvekili Perihan Koca da tepki gösterdi. Koca, tutuklamalar ile birlikte faşizmin daha da kurumsallaştığını ifade etti. Tutuklamalar ile halkın iradesinin gasp edildiğini ifade eden Koca, “Demokrasiye, haklar ve özgürlüklere karşı işlenmiş bir suçtur. Bu suç bugün Kobani kumpas davasıyla ısrarla sürdürülüyor. Yedi yıldır tutuklu olan arkadaşlarımız tutukluluk süreleri dolma dolmalarına rağmen tahliye edilmiyorlar. Dün Kobani kumpas davası duruşmasında bunu dile getirmek isteyen avukatlar susturuldu, mikrofonları kapatıldı, sözleri provoke edildi. Bu hukuksuzluk derhâl son bulmalıdır, Kobani kumpas davasında siyasi rehine olarak tutsak edilen arkadaşlarımız derhâl serbest bırakılmalıdır” diye konuştu.
‘BİR ONUR ABİDESİDİR’
HEDEP İstanbul Milletvekili Celal Fırat da “HDP’ye bir siyasi soykırım operasyonu gerçekleştirildi, Anayasa ihlal edildi. Mecliste milletvekillerimizin dokunulmazlıkları kaldırılarak cezaevlerinden rehin alındılar. Yedi yıldır Kobani davası adı altında arkadaşlarımız mahkûm edilmeye çalışılıyor. Kobani tüm halkların onurudur, barbar IŞİD’e karşı bir onur abidesidir. Tüm farklı inançların, kimliklerin savunulduğu makamdır. Asıl mahkûm edilmek istenen bu insanlık mücadelesidir” sözleri ile tepki gösterdi.
‘ANAYASIZLAŞMA DÖNEMİ’
Saadet Partisi ve İYİ Parti’nin farklı konulardaki önergelerinin ardından HEDEP’in 4 Kasım’a ilişkin verdiği Araştırma Önergesi de görüşüldü. Önerge bağlamında söz alan HEDEP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, milletvekillerinin tutuklanmasının üzerinden 7 yıl geçtiğini belirtti. 4 Kasım’ı, “darbe” olarak nitelendirdi. Beştaş, “Başkanlık sistemini getirmek isteyenler, Anayasa’yı değiştirmek, muhalefeti susturmak için parlamentonun aritmetiğini değiştirdiler. 550 milletvekilinin içinde 11 milletvekilinin olmadığı bir dönemde bu ülkeye ‘başkanlık’ seçimi getirildi. İç Tüzük değiştirildi, onlarca kanun kabul edildi. Bütün itirazlarımız reddedildi. ‘Anayasa’sızlaşma dönemi 4 Kasım ile ivme kazandı” şeklinde ifadeler kullandı.
‘BUNU DA UNUTMADIK’
CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “Anayasa’ya aykırı ama evet” şeklindeki sözlerini de anımsatan Beştaş, “Bu şekilde dokunulmazlıkların kaldırılmasına parmak kaldıranlar da bugün Demirtaş’ın Edirne’de, Yüksekdağ’ın Kandıra’da Tuncel’in Sincan’da olmasından sorumludur. Bunu da unutmadık” dedi.
BORU EL DEĞİŞTİRDİ
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, “Artık bu ülkede darbecilerin borusu ötmüyor” şeklindeki sözlerini de anımsatan Beştaş, “Bir iki gün önce böyle demiş. Hayret gerçekten! Niye hayret diyorum. 12 Eylül darbesinin devamı niteliğinde bir darbenin başrol oyuncusu söylüyor bunu. Bu kampanyayı kendisi yürüttü. Basına da dokunulmazlıkların kaldırılması için çarşaf çarşaf açıklamalar yapıldı. AKP-MHP ve ‘Anayasa aykırı ama evet’ diyenlerin oyları ile bu oldu. Vallahi darbecilerin borusu ötmeye devam ediyor. Bu gün sadece boru el değiştirdi. İktidarın elinde bu boru. Vesayetçilerin tekeli el değiştirdi” diye belirtti.
‘YARGI ELİYLE TUTUYOR’
HDP’lilerin “rehin” tutulduğunun altını çizen Beştaş, “AKP 12 Eylül darbesi ile 28 Şubat darbecileri ile 2 Mart darbesi ile Türkiye’deki darbelerin toplamı bir darbecidir. Hepsini içinde barındırıyor. AKP; darbeci bir partidir. AKP siyasi olarak korkuyor bizden. Demirtaş ve Figen Yüksdağ ile yarışamadı. Onlara cevap veremedi. Siyaset üretmedi. Siyaset üreten bir iktidar rakiplerini cezaevine kapatmaz. İktidar devletin bütün olanaklarını ve yargıyı elinde bir araç olarak tutarak arkadaşlarımızı içerde tutmaya devam ediyor” diye kaydetti.
‘HALK İLE BULUŞMAMIZI ENGELLEYEMEZ’
“12 Eylül darbecilerin fikri bu iktidarda” diyerek, sözlerini sürdüren Beştaş, tutuklanan Hüda Kaya’ya değindi. Beştaş, Kaya’nın 28 Şubat darbecilerine karşı mücadele ettiğini ve tutuklandığını hatırlattı. Beştaş, “Biz Zîndanlara sığmayız. Arkadaşlarımız yazmaya, okumaya ve üretmeye devam ediyor. Mücadele etmeye devam ediyor. O duvarlar asla halk ile buluşmamızı engelleyemez. Umudu öldüremeyeceksiniz. Büyümeye devam edeceğiz” dedi.
HAKLAR ENGELLENDİ
Önerge kapsamında söz alan Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Bülent Kaya, Anayasa’da dokunulmazlıkların kaldırılmasına dair yer alan hususlara değindi. Kaya, hakkında suçlama bulunan her vekillin ilk önce komisyonda daha sonra ise Genel Kurul’da kendisini savunduktan sonra kaldırılmasına dair karar verilmesi gerektiğini ancak bu iki hakkın tanımaması için geçici olarak değiştirilen bir madde ile ortadan kaldırıldığını ifade etti. Kaya, “O açıdan, eğer şayet siyaset kurumunun dışında başka kurum ve kuruluşlar devreye girmişse, orada siyaset kurumunun bir başarısızlığı vardır manasına gelir. Dolayısıyla, özellikle kamuoyu nezdinde siyasi kimlikleri olan kişilerin yargılama süreçlerine siyasi baskı veya siyasi müdahale olarak algılanan süreçlerin bu ülkeye hiçbir zaman fayda vermediğini, bu ülkenin hem demokrasisini hem yargısını hem de siyaset kurumunu geriye götürdüğünü düşünüyoruz” diye kaydetti.
ÇÖZÜM SÜRECİNE DE DEĞİNDİ
Kaya, “Türkiye, yaralar almaya devam ediyor. Onun için, bizim, Türkiye'de hukuku mutlaka ve mutlaka normal düzeninde, kendi işleyişi içerisinde bırakmamız lazım. Olabilir, yargı bazen yanlış kararlar da verebilir ama o yargı kararlarının da mutlaka yargı yoluyla düzeltilmesi lazım. Türkiye'deki bir çözüm sürecini hep beraber yaşamış olduk, daha önce başlayan Millî Beraberlik ve Kardeşlik Projesi’ydi. Biz, ana fikir olarak Türkiye'nin meselelerini siyaset kurumunun etkin olduğu süreçlerle çözmesini değerli ve anlamlı buluyoruz. Elbette o süreçlerde yapılmış olan yanlış işlerin yanında, yapılmış olan doğru işler vardı ama asla ve asla geri adım atmadan, siyasetin mutlaka Türkiye'nin bütün sorunlarını çözmeyle ilgili devrede olması gerektiğine dair kanaatimizi bir kez daha yüce Meclisle birlikte paylaşmak istiyoruz” dedi.
CHP: DİZAYN ETME ÇABASI
CHP Grubu adına söz alan Murat Emir ise şöyle konuştu: “Milletvekili dokunulmaz olacak ki milleti temsil etme görevini layıkıyla yapabilsin, korkmadan yapabilsin. Bizim Anayasa’mızda da milletvekili dokunulmazlığının kaldırılması ancak Meclis kararına bağlıdır. Anayasa’nın 83’üncü maddesinin ikinci fıkrası askıya alındı, geçici bir süreliğine. Bir defa bunun kendisi Anayasa’nın arkasından dolaşmak, kendisi Anayasa’ya aykırı, kendisi Anayasa’yı ilga etmek aslında ve sonrasında da yapılan işlere, hukuksuzluklara baktığınızda; sonrasındaki tutukluluklara baktığınızda aslında kişisel de olduğunu gördük çünkü birçok HDP’li milletvekili siyaset dışına itildi, yıllarca süren tutukluluklar, iddianamesiz beklemeler ve sonrasında da AİHM'den dönen yargı kararlarıyla karşılaştık. Bunca hukuksuzluğun arkasında aslında siyasetten çekinme, siyaseti mahkemeler yoluyla dizayn etme çabası var, sizin açınızdan bir mıntıka temizliği var, süreç baktığınız zaman böyle işledi. Bu kürsü milletin kürsüsüdür, milletvekillerinin layıkıyla görev yapması gerekir."
TOPRAĞINI SAVUNMAK TERÖR MÜ?
AKP adına söz alan Murat Alparslan, “darbe” ve “darbeci” nitelendirmesine karşı çıktı. Meclis sıralarda bulunan HEDEP’li Gülistan Kılıç Koçyiğit, Alparslan’a, “Darbeciye darbeci denir” diyerek, tepki gösterdi. Alparslan’ın HDP’liler dair konuşurken “terör, terörist” kavramını kullanması üzerine Koçyiğit, sert tepki gösterdi. Koçyiğit, “Hakkını savunmak terör mü? Toprağını savunmak terör mü? Yaşamı, insanlığı savunmak terör mü?” dedi.
‘MASKENİZ DÜŞÜYOR’
AKP’li Alparslan’ın sözleri nedeniyle tekrar söz alan Beştaş, “Evet, darbecisiniz. Evet, halk iradesine düşmansınız. Evet, halkın kendi oyları ile seçtiği belediye başkanlarını görevden alarak yerine memur atıyorsunuz. Evet, Kenan Evren yaşıyor olsaydı AKP iktidarından daha fazlasını yapamazdı. Kenan Evren’in selefisiniz. Onlar bile bu kadar yapmadı. Bir kalem ile yüzlerce belediyeye kayyum atamadı. Ne yasa ne Anayasa tanıyorsunuz. Ne AİHM kararı tanıyorsunuz. AİHM size, ‘tutuklamalar siyasi’ dedi. Derhal tahliye etmelisiniz dedi. Cumhurbaşkanı çıkıp, ‘Karşı hamlemizi yapar işi bitiririz’ dedi. Çünkü bütün yargıyı avucunuza almışısınız. Yargı sizin için bir silah. Bu silahı kime doğrultuyorsunuz? Size muhalefet edenlere, gerçekleri ifade edenlere. Çünkü siz gerçeğe de düşmansınız. Çünkü gerçek ortaya çıkınca sizin maskeniz de düşüyor” diyerek, tepki gösterdi.
‘YASADA VAR’
AKP’li Alparslan Beştaş’ın sözleri sonrası tekrar kürsüye çıktı ve “Terörist” şeklinde ifadeler kullandı, kayyum atamasını savundu. Alparslan kayyum atamasını “Eşbaşkanlık” sistemini gerekçe göstererek savundu. Bunun üzerine Beştaş tekrar kürsüye çıktı ve şöyle tepki gösterdi: “Biz halka dayalı siyaset yapan bir partiyiz. Eşbaşkanlık kadın erkek eşitliği açısından siyasi partiler yasasında da var. Hepsini de uyguluyoruz ve uygulamaya da devam edeceğiz. Çünkü Türkiye ve dünyanın da en büyük sorunu; kadın erkek eşitliğidir.
TERÖRİST SİZSİNİZ
Diğer yandan arkadaşlarımızın tamamı demokratik siyaset yaptıkları için tutuklandı. Bütün davalar yaptıkları konuşmalara dayanıyor. Bir eylem ve fiil yok. Bir hareket yok. Tamamen propaganda ve manipülasyon ile dolu. Kayyumları bu iktidar atamadı mı? Bu darbecilik değil mi? Ben ne anlatıyorum? Hala Van, Diyarbakır ve Mardin’de kayyum var. Hepsi yolsuzluk ve hırsızlık yapıyor. Cumhurbaşkanı Demirtaş’ın adını ağızına almadan siyaset yapamıyor. En son seçim geçesi idam sloganları attırdı. Bu gün ortağınız Demirtaş’ı ‘terörist’ ilan etti. Bize terörist diyenler teröristin dik alasıdır. Biz burada oturuyoruz ve halktan geliyoruz.”
HEDEP’in ve muhalefet partililerin verdiği tüm önergeler, AKP ve MHP oyları ile reddedildi.