ANKARA - Tutuklu TJA aktivisti Mekiye Ormancı, 3’üncü kez aynı iddialarla yargılandığını ve Kürt kadını olarak ne yaptıysa suça dönüştüğünü söyleyerek, “Kadın özgür olmadan toplum özgür olmaz” dedi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı bir soruşturma kapsamında 29 Ekim 2022 tarihinde Tevgera Jinen Azad (TJA) yönelik operasyonunda 9 tutuklu 25 kişinin yargılandığı davanın 1!inci duruşması Ankara Adliyesi 25’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor. TJA Aktivsti Bedia Akkaya’nın savunması sonrası TJA aktivisti Mekiye Ormancı’nın savunmasına geçildi.
‘3 DEFADIR AYNI SUÇTAN YARGILANIYORUM’
Kürtçe savunma yapan Ormancı, duruşmaya katılan ve dayanışma gösteren başta kadınlar olmak üzere herkese teşekkür etti. Ormancı, 29 Kasım 2022 tarihinde Amed’de siyasi bir operasyonla gözaltına aldıklarını belirtti. Ormancı, gözaltı süresi boyunca birçok hukuksuzluğa maruz kaldığını belirterek, aynı suçtan 3 defa yargılandığını söyledi. Ormancı, “Bir insan kaç kez bir suçtan yargılanır? 3 defadır aynı içerik ve konu ile yargılanıyorum. Bugüne kadar bana üç dosya açıldı. Bu dosyalardan birinde ‘Örgüt üyesi’ iddiasıyla 2021 yılında 9 yıl hapis cezası verilip cezayı bölge mahkemesine gönderildi. 2021 yılındaki dosyanın içeriğinin aynısını bu dosyaya kopyalamışlar. 3 defadır aynı iddialarla yargılanıyorum. Türkiye dışında dünyada var mı böyle bir hukuk? Ben savcıya sorma istiyorum. Şu şekilde bir iddia var? ‘Örgüt kurmak ve yönetmek’ iddiasıyla şuan yargılanıyorum. Davanın savcısına sormak istiyorum. Bu örgüt nerede ve nasıl kuruldu? Kimdir bu örgütün üyeleri ve şiddet eylemleri nelerdir ve nasıldır? Bu eylemleri Türkiye'nin hangi şehirde yapmıştır? Savcıdan talebimiz somut delilleri ortaya koysun. Eğer bu suçlamalar özgür kadın hareketine ise ben biraz özgür kadın hareketi'nden bahsetmek istiyorum” diye konuştu.
‘KADIN MÜCADELESİ SÜREKLİDİR’
Eril sistemin erkek zihniyetine karşı kadınların daima mücadele ettiğini söyleyen Ormancı, “Kadın mücadelesi meşru ve yargılanamaz. Bu mücadelenin gücü dünya kadın mücadelesinde alınıyor. Kürt Türk ve bütün kadınlar Osmanlı devletinden bugüne mücadele etmişler. Bu kurumlarından birisi ise 1927 yılında kurulan Kadınlar Birliği Derneğidir. Bu kurumda mücadele veren Nezihe ve kadınların siyasi mücadelesi hakları için çalışma yürüttü. Türkiye'de 1934’te kadınlara siyasi haklar verdi. Nezihe ve arkadaşlarının mücadelesi nasılsa Kürt kadınlarının mücadelesinde aynıdır. Biz tarihi bir kültüre sahibiz. Ben kadınların derneklerinden ve örgütlerinde bahsetmek istiyorum. Kürt kadınların 1919 yılında Kürt Teali Cemiyeti kurdu. 1977 yılında Diyarbakır’da Devrimci ve Demokrat Derneğini kurdu. 1990 yılına Yurtsever Kadın Derneği kuruldu. 1998 yılında Dicle Kadın Kültür Derneği kuruldu. 2002 yılında SELİS kuruldu. 2003 yılında Gökkuşağı Derneği kuruldu. 2005 yılında KJA kuruldu. 2016 yılında TJA kuruldu” dedi.
‘KADIN ÖZGÜR OLMADAN TOPLUM ÖZGÜR OLMAZ’
TJA’nın kadın mücadelesi veren kurumlarından biri olduğunu belirten Ormancı, TJA’nın kadına yönelik her türlü şiddete karşı olduğunu söyleyerek, “Kadın mücadelesi sadece bir döneme bağlı değil, eril zihniyet var olduğu için sürekli vardır. TJA da bu mücadele kurumlarından biridir. Kürt kadınları ve diğer toplumların kadınlarının da oluşturuyor. En başta kadınlara yönelik şiddete ve her türlüsünü karşıdır. Ulusal ve uluslararası alanda da güvence altına alınmış haklarımız var. Kadın özgür olmadan toplum özgür olmaz. Biz kadın mücadelesini yaşam ve demokrasi mücadelesi olarak görüyoruz. Bu egemen sisteme karşı şiddeti yaratanlara karşı mücadele ediyoruz. Her yerde gücü ve iradesi ortaya çıkması için mücadele ediyoruz. Tekçi kapitalist modernite olduğu yerde biz halkların inançları ve yaşamalarını zenginlik olarak görüyoruz. Demokratik bir toplum için mücadele ediyoruz. Sloganımız Jîn, Jiyan, Azadî olarak görüyoruz. TJA bütün mekanizmalarında özgür yaşam ve birlikte yaşamı esas alır. Özgür kadın kimliğimiz esas alır. Demokratik siyaset için mücadele ediyoruz. Eril sisteme karşı bütün demokratik kurumların kadının özerk örgütlenmesini esas alır. Eş başkanlık sistemini öne çıkarır. Bu demokratik bir ihtiyaçtır ve kadınlar görev olarak bilir” ifadelerini kullandı.
‘KÜRT KADINI OLARAK NE YAPSAM DAVAYA DÖNÜŞÜYOR’
İddianamede kendisine yönelik somut bir delil olmadığını belirten Ormancı, “İddianamede hakkımda somut bir delili yok. Bu dosyada kimliğimiz teshir ediliyor. Hukuki yönde haklarımız korunmuyor. Telefonumun olması suç olmaması suç sayılıyor. Banka hesabımın olması suç olmaması suç sayılıyor. Otelde kalmam suç kalamam suç sayılıyor. Evli değilse PKK üyesi olarak suçlanıyoruz. Pasaportumun olması suç olmaması suç sayılıyor. Bir Kürt kadını olarak ne yapsam davaya dönüşüyor. Gizli tanık yine aynı tanıklar. Daha önce yurt dışına çıktım nasıl çıktığımı daha önce yargılandığım dosyalarda var. Bunları tekrar karşıma çıkartılar. Bugün üzerime atılı suçların daha önceki yıllarda yargılandığım dosyalarımda iddialarla aynısıdır” dedi.
Duruşma, TJA Aktivisti Zeynep Boğa'nın savunmasıyla devam ediyor