RIHA - Barış Anneleri, çatışmaları sürecin sona ermesi çözüm olarak gördükleri PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük tecridin kaldırılmasını ve fiziki özgürlüğünün sağlanmasını istedi.
İmralı'da ağır tecrit koşullarında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan ve diğer tutsaklar Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve Hamili Yıldırım’dan 32 aydır haber alınamıyor. Abdullah Öcalan’dan haber alınamama haline karşı 28 Ekimde İstanbul’da 78 aydın, siyasetçi ve gazeteci barışa çağrı deklarasyonu yayınladı. İstanbul’un ardından 29 Ekim’de Amed’te ise sivil toplum örgütleri, dernek ve siyasi partilerin aralarında olduğu 172 kurum, “Şimdiden geleceğe doğru özgürlük çağrısı” başlıklı deklarasyon açıkladı. Her iki deklarasyonda da Kürt sorununda demokratik çözümün yollarına işaret edilerek, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması çağrısı yapıldı. Deklarasyonlarla başlayan mücadele süreci sistematik tecridin sonlandırılması için 18 Kasım’da Gemlik’e “Özgürlük yürüyüşü” düzenlenecek.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan haber alınamama halinin yol açtığı savaş ve krizleri değerlendiren Riha Barış Anneleri, Kurdistan ve Ortadoğu’daki sorunların çözülmesi için Abdullah Öcalan ile diyalog yollarının açılması gerektiğine işaret etti.
‘ÖCALAN’IN ÖZGÜRLÜĞÜ HALKLARIN ÖZGÜRLÜĞÜDÜR’
Kurdistan ve Ortadoğu’da devam eden savaş ve krizlerin egemen devletlerin çıkarlarından kaynaklandığını belirten Barış Annesi Meyaser Korkmaz (53), Öcalan’ın Kurdistan ve Ortadoğu’daki sorunların çözümü için sunduğu modelin tüm halkların yararına olduğunu vurguladı. Korkmaz, “Eğer Sayın Öcalan fiziki olarak özgür olursa tüm Ortadoğu halkları özgür olur. Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü, tüm Ortadoğu halklarının özgürlüğüdür. Biz de Barış Anneleri olarak savaşın son bulması ve barışın sağlanmasından yanayız” dedi. Abdullah Öcalan üzerinde devam eden tecridin son bulması için halkın daha çok ses çıkarması gerektiğine işaret eden Korkmaz, “Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü istiyoruz. Onu aramızda istiyoruz. Tecridin son bulması için halkın daha fazla sesini yükseltmesi ve rolünü oynaması gerekiyor. Eğer halk rolünü oynarsa tecrit son bulur” diye belirtti.
‘SAYIN ÖCALAN İLE DİYALOG KURULMALI’
Barış Annelerinden Aynur Yılmaz (55) ise, Filistin’den önce Rojava’ya yapılan saldırılara dikkat çekerek, "Orada da hastaneler bombalandı ve sivil halk katledildi. Ancak dünya buna sessiz kaldı. Şimdi de Filistin’de sivil halk katlediliyor. Bütün bu savaşlar diyalog ile çözülebilir. Sayın Abdullah Öcalan bir çok defa savaşın son bulması için diyalogun kurulması gerektiğini söyledi. Sayın Abdullah Öcalan’ın fikirleri ve çözüm perspektifi dinlenmeli. Eğer Sayın Öcalan ile masaya oturulursa bu savaş son bulur. Eğer tecrit kaldırılsa ve Sayın Öcalan siyasette rolünü oynarsa hiçbir anne ağlamaz. Eğer tecrit kalkarsa barış gelir ama tecrit devam ettiği sürece barış sağlanamaz” ifadelerini kullandı.
‘ÖCALAN’IN FİZİKİ ÖZGÜRLÜĞÜNÜ HAYKIRALIM’
Barış Annesi Adalet Çay (64) da Abdullah Öcalan üzerinde devam eden tecridin tüm toplumsal sorunların kaynağı olduğuna vurgu yaptı. Çay, “32 aydır Sayın Abdullah Öcalan’dan hiçbir haber alınamıyor. Tecrit tüm topluma etki ediyor. Acilen Sayın Öcalan ile görüşmelerin gerçekleşmesi gerekiyor. Hukuki olarak da Sayın Öcalan’ın aile ve avukatları ile görüşme hakkı var, ancak Türkiye kendi kanunlarını da çiğniyor. Eğer Sayın Öcalan ile görüşmeler gerçekleşirse savaş son bulur. Biz de Barış Anneleri olarak bu kanın durması için Sayın Öcalan ile görüşmelerin yapılmasını istiyoruz. Tecridin son bulması için halkın daha fazla ses çıkarması gerekiyor. Sokaklarda, meydanlarda Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü haykırmak gerekiyor” şeklinde konuştu.
MA / Mahmut Altıntaş