İZMİR - Savaşların “milliyetçilik” maskesi altında yapıldığını belirten emekli pilot Bahadır Altan, ülkelerin güvenliğini sağlayacak tek şeyin eşitlik ve adalet olduğunu vurguladı.
Hamas'ın 7 Ekim günü İsrail'e karşı başlattığı saldırılarla başlayan çatışmalar, bir ayını geride bırakırken, Filistin Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı açıklamaya göre, İsrail’in saldırılarında 3 bin 760'ı çocuk, 2 bin 326'sı kadın olmak üzere 9 bin 61 Filistinli öldü, en az 32 bin kişi yaralandı. İsrail’den yapılan açıklamaya göre ise, Gazze'den düzenlenen saldırılarda 315’i asker, 1400'den fazla İsrailli yaşamını yitirdi, 5 bin 132 kişi yaralandı.
Emekli pilot Bahadır Altan, İsrail-Filistin çatışmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Filistin-İsrail arasında yaşanan savaşın medya tarafından Hamas-İsrail savaşı olarak lanse edilmeye çalışıldığını belirten Altan, Hamas’ın Filistin direnişini temsil etmediğini söyledi. Altan, “Filistin Kurtuluş Örgütünün (FKÖ) 75 yıllık bir direnişi var. Hamas 1987'de kuruldu. Bu anlamda savaş Hamas-İsrail savaşı değil. 10 binden fazla masum sivil öldürüldü. İsrail masum çocukları öldürürken askerlerini, 'Büyürlerse terörist olacaklar’ diyerek motive ediyor. İsrail, ABD ve Batı’nın desteği ile insanları Sina Çölü’ne sürerek Gazze’yi yok etmek istiyor. Çünkü Gazze, İsrail’in daha sonraki adımları için engel teşkil ediyor” dedi.
‘SAVAŞ YAYILACAK’
Yaşanan savaşın Gazze ile sınırlı kalmayacağı uyarısında bulunan Altan, Batı Şeria’da Hamas’ın olmadığını ama oraya da saldırıların olduğunu belirtti. İsrail’in kuzeyinde Lübnan, kuzey doğusunda Suriye'ye yaptığı saldırıların, İran ve Türkiye’yi de işin içine katınca savaşın Ortadoğu’ya yayılacağını belirten Altan, "Bunu görerek adımlar atılmalı. Bugün başlayan 3’üncü Dünya Savaşı’ndan bahsedebiliriz. Bu savaşlar, savaşları kışkırtan büyük devletlerin değil başka insanların topraklarında yaşanıyor. Ukrayna, Rusya savaşında artık gözlerden uzak kanıksanan bir şey. Ama Ortadoğu böyle değil. Çin’in ve Rusya'nın karışması ile, ABD ve batıyla hesaplaşacakları savaşta en fazla siviller zarar görecektir. İstediğiniz kadar demir kubbeler oluşturun, İHA, SİHA üretip savunma gücü oluşturun. Güvenlik böyle sağlanmaz. Dünyanın neresine giderlerse gitsinler kendilerini güvende hissetmiyorlar. Çünkü devletlerinin yaptıkları suçları biliyorlar. Güvenliği sağlayacak tek şey eşitlik, adalet içinde bir çözüm olmalı, bu olmazsa beklemedikleri bir anda baskın yaptığınız insanların tepkisi ile karşılarısınız” ifadelerini kullandı.
‘HERKES KENDİ DEVLETİNİN YANLIŞINI GÖRECEK’
Bu çağda savaşların milliyetçilik maskesi altında yapıldığını kaydeden Altan, “Bu devletlerin özelliğidir. Herkes kendi devletinin yanlışını görecek, ona karşı bir politika izleyecek. Barış buradan savunulmalı ki devletlerin çıkarmış olduğu savaşlar engellensin. Bir devlet kendine uygulanmış zulmü bahane ederek başkasına zulüm yapmamalı. Türkiye’de barış isteniyorsa Kürt sorununu çözmemiz gerekiyor. İsrail’in Gazze’si neyse burada aynısı geçerli. Türkiye'de barış istediği için binden fazla akademisyen ihraç edildi. Onlar bizim yüz akımız. Şimdi barış akademisyenlerinin takipçisi olmamız gerekiyor” diye konuştu.
OTONOM BÖLGELER
2017 yılında Suriye'ye gittiğini ve Ezîdî, Arap, Kürt, Süryanilerin otonom bölgeler oluşturduğunu gözlemlediğini kaydeden Altan, "Dışarıdan müdahale olmasa demokratik, barışçı sistem kurmak mümkün. Ama emperyalist emeller her yerde bu sistemleri vuruyor. Rojava’da bu sistem var. Zapatista da bunlardan biri. Savaşların kazananı olmaz. İsrail Başbakanı çıkıp, ‘Savaşın kazananı biz olacağız’ diyor. Ama İsrail şimdiden kaybetti. Hem ekonomik olarak kaybetti hem de çok uzun yıllar kendini güvende hissedemeyecek. Bunun bedelini de sivil halklar ödüyor” diye belirtti.
‘TÜRKİYE ZİKZAK ÇİZİYOR’
Türkiye'nin yaşanan savaştaki rolüne ve alması gereken tutuma ilişkin değerlendirmelerde bulunan Altan, “Türkiye savaşın başından beri zikzaklar çiziyor. Buna karşılık bulamayınca ülke içinde kendi tabanı ve Ortadoğu’da kendi müttefikleri için farklı açıklamalarda bulundu. Bu zikzaklar bizi hedef haline getiriyor. Bir yandan Türkiye NATO üyesi ABD’nin B1 bombardıman uçağı İncirlik üssünde eğitim yapmasına izin veriyor. AKP döneminde İsrail’le ticari ilişkiler katlanarak artmış durumda. Diğer yandan da Hamas için ‘mücahitler’ diyorlar. Türkiye açısından farklı bir manevra yok. İsrail nasıl ki Gazze için 'terörist' diyorsa, Türkiye de Rojava için aynısını diyor. Tek çözüm adaletli bir barıştır. Barış dostlarla değil düşmanlar arasında yapılır. Filistin için barış istiyorsak, ülkemizden başlamamız gerekiyor” diye konuştu.
MA / Delal Akyüz