AMED/ÊLIH – Kayıp yakınları, gözaltında kaybedilen Ahmet Çakıcı ve Halit Boran’ın akıbetini sordu.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed ve Êlih Şubesi ve kayıp yakınları, "Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın" şiarıyla her hafta düzenledikleri oturma eylemlerini bu hafta da sürdürdü. Amed'in Rezan (Bağlar) ilçesine bağlı Koşuyolu Parkı'nda bulunan Yaşam Hakkı Anıtı önünde yapılan 769'uncu haftadaki eyleme birçok insan hakları savunucusu katıldı. Eylemin yapıldığı alana kayıpların fotoğraflarının olduğu pankart serilirken, aileler kayıpların fotoğraflarını taşındı.
Bu haftaki eylemde 8 Kasım 1993’te gözaltında zorla kaybedilen Ahmet Çakıcı'nın akıbeti soruldu. Açıklamada konuşan İHD Amed Şube Sekreteri Ömer Saman, Cumhuriyetin 100'üncü kuruluş yıldönümü arifesinde hâlâ 100 yıllık Türklük sözleşmesinin yarattığı çatışma ortamının ortasında mücadele etmeye devam ettiklerini söyledi.
GÖZALTINDA OLDUĞU KABUL EDİLMEZ
Çakıcı'nın hikâyesini İHD Amed Şube Üyesi Fırat Akdeniz, okudu. Gözaltında kaybedilen Ahmet Çakıcı’nın eşyalarını almak için 8 Kasım 1993’te Hezro ilçesine bağlı Helhel (Çiftlibahçe) köyüne gitmesi ardından bir daha haber alınamadığını dile getiren Akdeniz, “Çakıcı, köye yapılan baskın ile gözaltına alınır. Askerler köyü boşaltarak ateşe verdikten sonra, Çakıcı ile birlikte köyden ayrılırlar. Aynı gün, Licê'nin Mişrif (Bağlan) Köyü'nü de basan asker ve korucular Çakıcı'nın akrabası Mustafa Engin ile Tahsin Demirbaş adlı köylüyü de gözaltına alır. Tanık ifadelerine rağmen Çakıcı ailesinin tüm girişimleri sonuçsuz kalır, Ahmet Çakıcı'nın gözaltında olduğu kabul edilmez ve kendisinden bir daha haber alınamaz" dedi.
AİHS İHLAL EDİLDİ
Ahmet Çakıcı gözaltına alındıktan sonra ailesinin OHAL Valiliği, Devlet Güvenlik Mahkemesi Başkanlığı ve Hezro Tabur Komutanlığına başvurduğunu söyleyen Akdeniz, "Tanık ifadelerine rağmen yapılan tüm başvurular sonuçsuz kalır. Çakıcı’nın gözaltında olduğu kabul edilmez. Bunun üzerine Çakıcı ailesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvuruda bulunur. AİHM, 8 Temmuz 1999 tarihinde Türkiye’yi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 2, 3, 5 ve 13. maddelerini ihlal ettiği gerekçesiyle maddi ve manevi tazminat ödemeye mahkûm eder" diye belirtti.
Açıklama yapılan oturma eylemi ardından sona erdi.
ÊLIH’TE 605’İNCİ EYLEM
Êlih’te de İHD ve kayıp yakınları, eylemlerinin 605’inci haftasında Gülistan Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde bir araya geldi. "Kayıplar bulunsun failler yargılansın” pankartının açıldığı eylemde, kayıpların fotoğrafları taşındı. Eyleme kayıp yakınları, insan hakları savunucuları, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Êlih Şubesi üyeleri, Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma, Dayanışma, Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER) şubesi yöneticileri, HEDEP, DBP İl Örgütleri, Êlih Emek ve Demokrasi Platformu yöneticileri katıldı. Bu haftaki eylemde İstanbul Fatih ilçesi Aksaray Semti’nde 19 Ekim 1995 tarihinde gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Halit Boran’ın akıbeti soruldu.
Açıklamada konuşan İHD Şube Yöneticisi Sümeyye Gültekin kayıpların akıbetini sonuç alınıncaya kadar sormaya devam edeceklerini söyledi.
Açıklama oturma eylemi ile son buldu.