İSTANBUL - Kürt kültür ve sanat çalışmalarına yönelik devam eden baskıları anlatan MKM sanatçılarından Talat Yeşil, “Bir toplum sanatla var olur, yol alır ve gelişir. Zindana da girsek bu mücadele sürer" dedi.
Kürtlere yönelik her dönem sürdürülen asimilasyon politikalarının en yoğunlaştığı alanların başında kültür ve sanat geliyor. Var olan politikaların son örneği ise 21 Ekim’de Eskişehir’de yaşandı. Yoğunlukta Kürtlerin yaşadığı Odunpazarı ilçesinin Kireç köyündeki bir düğünde “söylenen şarkılarla örgüt propagandası yapıldığı” iddiasıyla aralarında müzisyenlerin de bulunduğu 23 kişi gözaltına alındı.
Günümüzde Kürt kimliğine yönelik yürütülen baskı politikası 1990’lı yılları aratmazken, bu alanda yürütülen çalışmalar ise büyük bir kararlılıkla sürdürülüyor. Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) sanatçılarından Talat Yeşil, tüm baskı ve yasaklara rağmen yeni projelerle yola devam edeceklerini söyledi.
ÇOCUK KOROSUYLA BAŞLADI
Savaş ortamında büyüdüğünü belirten Yeşil, kültür-sanat çalışmalarına 2005 yılında çocuk korosuyla başladığını kaydetti. O günden bu yana da çalışmalarına devam ettiğini dile getiren Yeşil, “Koma Laleş adında bir grubumuz vardı. Bu grupta yaklaşık 5 yıl kolektif şekilde çalışmalar yürüttüm. 2018 yıllında tek başıma çalışmalarıma devam ettim. Şu an yaklaşık 10 single şarkım mevcut. Son olarak birkaç ay önce ‘Dotmîr’ adında bir albüm yaptım. Dotmîr albümünde yazdığım şiirlerde yer alıyor. Çoğunlukla devrimci şarkıları söylüyorum. Onun dışında Botan, Serhat gibi yörelerindeki şarkılarını da seslendiriyorum. Önümüzdeki günlerde çıkacak olan 3 single müziğim var. Stüdyo kayıtları tamamlandı, kliplerini çekiyoruz. Bir ay içinde yayınlamayı düşünüyoruz” dedi.
SANAT VE TOPLUM İLİŞKİSİ
Sanatın toplumla ele alınması gerektiğini söyleyen Yeşil, toplumun varlığının sanatla doğrudan bağlantılı olduğunun altını çizdi. Yeşil, “Eğer bir toplumda sanat yoksa orada toplum da olmaz. Toplum sanatla yol alır ve sanatla gelişir. O yüzden toplumu sanatsız tartışamayız. Eğer hayat bir ağaçsa sanat o ağacın yapraklarıdır, güzelliğidir” diye belirtti.
KÜRT SANATINA YÖNELİK BASKILAR
Kürt sanatçıların karşılaştıkları yasak ve baskılara dikkat çeken Yeşil, “Eğer üzerimizdeki baskı olmasaydı, sözünü ettiğim çalışmaların iki katından fazlasını yapabilirdik” dedi. Sahne aldıkları mitinglerde söyledikleri şarkılar nedeniyle bugün hala haklarında soruşturma ve dava açıldığını anımsatan Yeşil, yanı sıra sanal platformlarında paylaşılan kliplerinin altında “ölüm tehditlerinin” yazıldığını belirtti. Yeşil, “Geçtiğimiz günlerde Eskişehir’de bir düğünde sırf Kürtçe şarkı söyledikleri için sanatçılar ve katılımcılar gözaltına alındı. Ben de katıldığım her konser için ya hakkımda soruşturma ve dava açılmıştır ya da tehdit edilmişimdir. Geçen yıl Mersin’de Newroz kutlamalarına katıldım. 6 Şubat'ta yaşanan depremden sonra gönüllü olarak bölgeye gittiğimde gözaltına alındım ve ifade verdim. Tabi ki bir taraftan bu baskılar varken, diğer taraftan mücadelede devam ediyor” ifadelerini kullandı.
‘MÜCADELE BİTMEZ’
Kültür-sanat alanının dışında dil kurumları, dernek, akademi, kadın ve siyasi partiye dönük de saldırıların olduğunu söyleyen Yeşil, şöyle devam etti: “Şu bilinmelidir ki baskılar var oldukça direniş de olacaktır. Gözaltı, tutuklama ve davalarla çalışmalardan koparamazlar. Belki zindana da girebiliriz ama bu mücadele devam edecektir.”