Amed’te 17 dernek ve meslek odası, DAİŞ tarafından kaçırılarak “derin internette” satışa çıkarılan Êzidî kız çocuğuna ilişkin ortak yazılı açıklama yaptı.  Açıklamada, “Öncelikle haberlerde yer alan ‘Ezidi Kız Çocuğu' ifadesinin ayrıştırıcı bir ifade olduğunu, çocuğun sadece çocuk olarak anılması gerektiğini tüm kamuoyuna hatırlatırız. 2021 yılından beri devam eden soruşturma süreci ve sonrasında yapılan yargılama sırasında adresi dahi tespit edilemeyen ve duruşmalara katılmayan sanık ve ailesine aynı dosya kapsamında suça konu eylemlere maruz bırakılan kız çocuğunun teslim edilmiş olması kabul edilebilir değildir. Bu durum münferit bir olay olmayıp Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının sorumluluktan kaçma amacı taşıyan politikasının bir sonucudur” denildi.

 

Söz konusu iddialardan sonra Ankara Valiliği ve Aile ve Sosyal Hizmet Bakanlığı’nın ifadelerine değinilen açıklamada, “Kamuoyuna yansıyan her olaydan sonra benzerini gördüğümüz klasik açıklamalar gibi istenildiği zaman neler yapılabildiğini göstermekte. Ancak bundan sonrası için de bu ve benzeri durumların yaşanmaması için herhangi bir önleme çalışması yapılmayacağını hatırlatmaktadır” denildi.  

 

SÖZLEŞMELER HATIRLATILDI 

 

Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi, Çocuk Koruma Kanunu, Sosyal Hizmetler Kanunu ve diğer tüm sözleşmelere vurgu yapılan açıklamada, “Çocuk ile ilgili yapılacak tüm işlemlerde çocuğun üstün yararının esas alınması esastır ve korunma ihtiyacı olan çocuğa uygulanacak hükümler anılan yerlerde detaylıca açıklanmıştır. Sorumluluk ve yükümlülüklerinin aksine Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı korumasında olan bir çocuk kurum görevlileri tarafından kendisini kaçıran ve internet üzerinden satışa çıkaran ailenin yanına gönderilmiştir. Son yapılan kabine değişikliğinden bu yana ‘ailenin önemine’ dair söylemlerini ve çalışmalarını büyük bir özveri ile devam ettiren Bakanlık çocuk koruma sistemi kapsamında üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmemiştir” ifadeleri kullanıldı. 

 

‘SORUMLULAR HAKKINDA SORUŞTURMA AÇILSIN’

 

Açıklamanın devamında şunlar yer aldı: “Söz konusu olay bize çocuk koruma sisteminin sorunlu olduğunu ve sistemin kendisinin çocuklar için bir tehlike barındırdığını göstermektedir. Çocuk Koruma Kanunu'nun uygulanmasında koordinasyon Bakanlığı olan Adalet Bakanlığı’nı göreve davet ederek, ilgili dosya kapsamında oluşturulan tüm ihlallerin ve sorumluların tespitini, sorumlular hakkında adli ve idari soruşturma yürütülmesini talep ediyoruz.”

 

İMZACI KURUMLAR 

 

Açıklamada imzası bulunan kurumlar şöyle: “Barış İçin Kültürel Araştırmalar Derneği, İHD Amed Şubesi, Çocuk Çalışmaları Derneği, Dayanışmanın Kadın Hali Derneği, Amed Barosu Çocuk Hakları Merkezi, Kadın Hakları Merkezi LGBTI+ Hakları Komisyonu, Diyarbakır Tabip Odası Kadın Hekimlik, SHUDER Diyarbakır Kadın Sağlığı Komisyonu, Ekoloji Derneği, Mezopotamya Göç İzleme ve Araştırma Derneği, Mezopotamya Psikologlar İnsiyatifi, Rengarenk Umutlar Derneği, Rosa Kadın Derneği, SES Amed Şubesi, ÖHD Amed Şubesi, Önce Çocuklar Derneği.”