WAN - Wan’da sivil toplum örgütü temsilcileri, PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan 32 aydır haber alınamadığı belirterek, “Kürt halkı Sayın Öcalan’dan haber almak istiyor” diye kaydetti.
İmralı Adası’nda devreye konulan ağırlaştırılmış tecrit sistemi, 32 aydır mutlak iletişimsizlik haliyle sürdürülüyor. İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde ağır tecrit koşullarında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan ile diğer tutuklular Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş’tan 32 ayı aşkın bir süredir haber alınamıyor. Wan’da bulunan sivil toplum örgütü yöneticileri İmralı’da uygulanan tecridin insanlık suçu olduğunu belirtti.
‘YAŞANAN KAOSUN NEDENİ TECRİTTİR’
Tutuklu ve Hükümlü Aileler ile Yardımlaşma Derneği (TUHAY-DER) Wan Şubesi Cezaevi Komisyon Sorumlusu Emin Şeker, Öcalan üzerindeki tecridin Türkiye’nin tek başına aldığı bir karar olmadığını söyledi. Öcalan’ın fikirlerinin, Ortadoğu’da, halklar arasında barışı ve eşitliği savunan fikirler olduğunu söyleyen Şeker, “Emperyalist güçler bu fikirlere karşı çıktığı için, Sayın Öcalan’ın paradigmasını Ortadoğu’da yaşatmak istemiyorlar. Tecridin nedeni budur. Ortadoğu’da bu gün yaşanan kaosun nedeni de budur. Öcalan üzerinde uygulanan tecrit, sadece İmralı Cezaevi’ni kapsamıyor, tüm Türkiye’de bulunan cezaevlerinde de uygulanıyor. Bu gün cezaevlerinde yaşanan tüm hak ihlallerinin nedeni ise, İmralı’da uygulanan tecritle bağlantılıdır. Tecrit nedeniyle cezaevlerinde yasalar uygulanmamaktadır” dedi.
TÜM OLUMSUZLUKLARIN KAYNAĞI!
Başta Öcalan olmak üzere İmralı’da bulunan diğer tutuklulardan da haber alınamadığını ifade eden Şeker, şöyle konuştu: “CPT, başta İmralı olmak üzere cezaevlerinde yaptığı ziyaretlerde elde ettikleri bilgileri kamuoyuyla paylaşmıyor. Bu da CPT’nin güvenliliğinin kalmadığının göstergesidir. Tecridin devam etmesi nedeniyle Türkiye’de başta ekonomik kriz olmak üzere birçok sorunun derinleşmesine neden oluyor. Ülkede yaşanan tüm olumsuzlukların kaynağı tecrittir. Tecridin kaldırılması için tüm sivil toplum örgütlerinin, her türlü demokratik hakkını kullanması çağrı yapıyoruz.”
‘TECRİT BİR İNSANLIK SUÇUDUR’
Serhat Göç Araştırmaları Derneği (Serhat Göç-Der) Eşbaşkanı Hüsnü Ürgün ise tecridin bir insanlık suçu olduğunu söyledi. İmralı’ya uygulanan tecridin, Kürtlere olan nefretten kaynaklandığını ifade eden Ürgün, “Kürt halkı Sayın Öcalan’dan haber almak istiyor. Demokratik bir ülkede cezaevlerinin kanuna göre hareket etmesi gerekir. Bu kanunlara göre cezaevindekilerin avukatlarıyla, aileleriyle görüşmesi gerekir. Bu uygulamamalar tamamen hukuksuzluktur. Bu gün Wan’da bile kanunlar uygulanmıyor. En demokratik haklarımızı bile kullanamıyoruz. Bu hukuksuzluğun kaynağı tecrittir. Cezaevinde bulunan tutuklular, başka kentlere sürgün ediliyor. Aileler çocuklarına ulaşamıyor. Bu uygulamaların bir an önce kalkmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.
‘DEVLET SUÇ İŞLİYOR’
İnsan Hakları Derneği (İHD) Wan Şubesi Yönetim Kurulu üyesi avukat Sinan Aras, cezaevlerinde çok kötü tecrit koşuları yaşandığına dikkat çekerek, “İmralı Cezaevi’ne 32 aydır uygulanan bir tecrit söz konusu. Bu tecridin uygulanması Türkiye’nin taraf olduğu sözleşmelere Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararlara, usul yasasına, avukatlık kanuna aykırı bir durumdur. Yapılan bu hukuksuzluk Türkiye’de siyasal anlamda gerçekten dönüşümünü sağlayacak bir iradenin etkisizleştirmesini, halktan koparılması ve kaos ortamını süreklileştirmesini taşıyan bir yön taşımaktadır. Devlet tamamen hukuku tanımayarak İmralı’daki tecridi devam ettirmektedir. Sayın Öcalan ve halk arasına bir duvar örülmektedir. Devlet hukuku tanımayarak kendi yöntemleriyle suç işlemektedir” dedi.