AMED - Nisêbîn’de sokağa çıkma yasağı sürecinde yaşamını yitiren Recep Çakır’ın cenazesi 5 yıldır ailesine verilmedi. Abdurrahman Çakır, tek isteklerinin kardeşine ait bir mezar taşının olması olduğunu belirtti.
Mêrdîn’in Nisêbîn (Nusaybin) ilçesinde 2016 yılında ilan edilen sokağa çıkma yasakları sürecinde yaşamını Yekîneyên Parastina Sivîl (Sivil Savunma Birlikleri/YPS) üyesi Recep Çakır’ın (Argeş Pîran) cenazesi, 7 yıldır ailesine verilmedi. Amed'in Pîran (Dicle) ilçesinde yaşayan Çakır'ın ailesi, çocuklarının yasak sürecinde hayatını kaybettiğini 2018 yılında öğrendi. Çakır ailesi, bunun üzerine 8 Ekim 2018 tarihinde "kişi hürriyetinden yoksun bırakmak" suçlamasıyla Nusaybin Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Ailenin suç duyurusu dilekçesinde, ayrıca cenazesinin kendilerine teslim edilmesi talebi yer aldı. Aile, cenaze için ayrıca kan örneği verdi.
CENAZE TALEBİNE YANIT YOK
Ailenin verdiği kan örneği İstanbul Adli Tıp Kurumu'na (ATK) gönderildi. ATK'den 26 Kasım 2018'de gelen yanıtta, verilen kan örneğinin İlçe Devlet Hastanesi'nde bulunan kemik örneklerinden birisiyle yüzde 99,99 oranında uyuştuğu belirtildi. Savcı, 18 Aralık 2019'da Çakır ailesinin şikayetine dair "kovuşturmaya yer olmadığına" dair karar verdi. Söz konusu kararda, cenazenin aileye verilmesi talebine dair herhangi bir ibareye yer verilmedi.
ANNE VE BABANIN SON DİLEĞİ
Konuya dair görüştüğümüz Çakır’ın ağabeyi Abdurrahman Çakır, cenazenin kendilerine verilmemesine tepki gösterdi. Çakır, "Bu kararla aileyi mi cezalandırmak istiyorlar? Sonuçta yaşamını yitirmiş bir kişidir. Defin etme hakkımız var" dedi. Cenazenin kendilerine verilmemesi konusunun her akıllarına geldiğinde aynı acıyı tekrar tekrar yaşadıklarını belirten Çakır, "Cenazenin nerede olduğunu bilmiyoruz. Cenazeyi alamadığımız için de taziye kurmadık. Cenazenin nerede olduğunu bilseydik, ona ait bir mezar taşının olduğunu bilirdik" şeklinde konuştu.
Abdurrahman Çakır
Babasını kanser hastası olduğunu ve annesinin de sağlık sorunları yaşadığına dikkati çeken Çakır, "Ölmeden önce çocuklarına ait bir mezar taşının olmasını istiyor, mezarı başında bir dua okumak istiyorlar. Bu nedenle hep gelecek bir haberi bekliyorlar. Annem sürekli kardeşimin cenazesini soruyor. Annemi ikna edecek bir cevap veremiyoruz. Babam da kardeşimin yaşamını yitirdiğine ikna olmamış. Her ikisinin de son dilekleri mezarı başında bir dua okumaktır” diye belirtti.
‘ARAYIŞIMIZ SÜRECEK’
Tüm inançlarda ölülerin gömülme hakkını olduğunu söyleyen Çakır, şunları söyledi: "Ancak bunlar cenazelerimizi vermiyorlar. Cenazeyi vermeyerek, aileyi cezalandırıp, zulüm ediyorsun. Kardeşimin cenazesini almak için arayışımız sürecek. Gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) kadar gideceğiz.”
MA / Mehmet Güleş