ANKARA - Bütçe görüşmelerinde "Kürt düşmanlığı" tartışması yaşandı. HEDEP Milletvekili Sezai Temelli, 2024 bütçesinin "savaş, adaletsiz ve güvenlikçi" olduğuna işaret ederek, "Kürt düşmanlığından beslenerek ekonomiyi düzeltmeye çalışıyorsunuz” dedi.
Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 2024 bütçesine dair görüşmeler sürüyor. Görüşmelerde söz alan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Komisyon Sözcüsü Sezai Temelli, bütçenin toplumsal ihtiyaçları gözeterek değil, sermaye sahiplerinin düşünerek hazırlandığını söyledi.
Bütçenin demokratik bir anlayıştan uzak olduğunu ifade eden Temelli, “Hiçbir öznel durumu değerlendirmeksizin bir bütçeyle karşı karşıyayız. Toplumsal eşitsizlikleri ve adaletsizlikleri ortadan kaldırmak en önemli hedeflerden biri olması gerekirken, demokratik bir anlayıştan olabildiğince uzak bir bütçe karşımızda" dedi.
'ŞAKA GİBİ' BÜTÇE!
Temelli, bütçe hazırlanırken katılımcılığın göz önünde bulundurulmadığına işaret ederek, "Peki denetim hakkı meselesinde ne diyebiliriz? Kesin hesap ve Sayıştay raporu üzerine çok fazla konuşamıyoruz zaten. Burada adeta geçiştirildiğini söyleyebiliriz. 2022 Sayıştay raporlarını incelediğimizde Sayıştay 8 bin bulgu elde etmiş. Biz 8 tanesini bile görüşemeyeceğiz burada. Dolayısıyla burada bütçe hakkı yoksa denetim hakkının da nasıl ihlal edildiğini göreceğiz. Hem bütçe hakkı ihlali hem denetim hakkı ihlalinin olduğu bir bütçeyle karşı karşıyayız” diye kaydetti.
Temelli, 2024 bütçesine dair "şaka gibi" benzetmesi yaparak, "Bütçe açığı rakamı 2,6 trilyon. Bu başlangıç tahminleri. Yıl sonunda bunun ne olacağını kestiremiyoruz. Bir felaket senaryosuyla karşı karşıyayayız. 2022 bütçesi, 2,8 trilyonla kapanmış yaklaşık. 31 Aralık'ta kapandıysa daha 1 Ocak gelmeden 2022 yılı bütçesi kadar açık veren bir bütçe yapmışsınız. Bütçe açığı devasa boyutta. Siz borsa deyimi ile açığa satış yapıyorsunuz” ifadelerini kullandı.
'ADALETSİZ, GÜVENLİKÇİ VE SAVAŞ BÜTÇESİ'
"Enflasyonla mücadele etmek gibi bir hedef var ama bu bütçe enflasyonist” diyen Temelli, şunları söyledi: "Çünkü bütçenin dörtte biri açıksa bu enflasyonun körükleneceği anlamına geliyor. Mayıs seçimlerine giderken de bir seçim bütçesiyle karşı karşıyaydık. Bunun sonuçları ortada. Şimdi Mart seçimlerine giderken enflasyonist bir seçim bütçesiyle karşı karşıyayayız. 2024 yılı sonunda neyle karşılaşacağımızı tahmin edebiliriz. Sermaye dostu bir bütçe hazırlayıp gelmişsiniz. Yoksulluk ekonomisini kalıcılaştıran bir bütçe. Adaletsiz bir bütçe, güvenlikçi ve militarist bir bütçe."
Bütçenin aynı zamanda “savaş bütçesi” olduğunu vurgulayan Temelli, "Bunlar neden bütçe açığı verdiğinizi açıklıyor. Neden ekonominin bu halde olduğunu gösteriyor. Ortada ciddi bir istikrarsız varsa, istikrar tedbirleri alınmalı. Hazine Bakanı sürekli istikrardan bahsediyor. Arabistan çöllerinde telef oldu kaynak bulma adına. Ama siz öyle bir bütçe yapıyorsunuz ki istikrarsızlığı körükleyen bir yanı var. Bu bütçe açığının bu yönlü büyük olmasının nedeni ne? Birkaç rakam. Güvenliğe giden pay; öyle bir duruma ulaşmış ki savunma bütçesi Mili Eğitim Bakanlığı bütçesini yakalamış. Bu kabul edilir bir şey değildir. Dünyada eğitime ayrılan bütçe ile karşılaştırılır. Biz bu anlamda dünyada ilk yüze girebilecek bir düzeye sahibiz” dedi.
'KÜRT DÜŞMANLIĞI'
Ekonomik krizinin temel nedeninin "savaş bütçesi" olduğunu kaydeden Temelli, iktidarın Ortadoğu’da barışın yerine süreklileşmiş bir savaşın peşinde olduğunu kaydetti. Temelli, "Yani siz Kürt düşmanlığından beslenerek, kalıcı kılarak, ekonomiyi düzeltmeye çalışıyorsunuz” dedi. AKP-MHP’li üyeler, bu benzetme üzerine duruma itiraz etti. AKP-MHP’lilere tepki gösteren Temelli, “Kürt düşmanlığı” tespitini sürdürdü.
HEDEP Milletvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit de, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın, korumasındaki Êzidî kız çocuğunu kendisini Türkiye’ye kaçırarak dark web'de “satışa çıkaran” DAİŞ’li aileye teslim ettiğini hatırlattı. Koçyiğit, “Git bakanlığına sor. Niye İŞİD’liye teslim edilmiş git sor” sözleriyle tepki gösterdi.
KÜRT SORUNU İÇİN 'BARIŞÇIL ÇÖZÜM' ÖNERİSİ
Temelli, Kürt sorununun var olduğunu ve barışçıl yöntemlerle çözülebileceğine işaret ederek, "Bu sorunun çözümü barışçıl çözümlerden geçer. Askeri ya da ihracatı artırmak adına, silah üretiminden geçmez. Bugün Orta Doğu’da büyük felaketler oluyor. Peki neden böyle? Politikalardan böyle oldu. İsrail’e karşı mıyız? Karşıyız. Savaşa karşı mıyız? Karşıyız. O zaman buna her yerde karşı olmamız zorundayız. Sadece orada değil. Sadece Gazze’de değil. Gazze’deki insanların hayatı ne kadar önemli ise dünyanın her yerindeki insanların hayatı önemlidir. Yoksa iki yüzlülük ile hareket ederek, böyle bütçeler ile yol almamız mümkün değil.”
"Sorunu doğru tespit edemezseniz soruna çözüm bulmak mümkün olmaz" diyen Temelli, iktidarın sorun tespit etmek yerine "düşman" ürettiğini söyledi. Temelli, "Birbirimize karşı düşmanlık yaratarak değil, düşman lafına bu kadar tepki göstereceğinize bu sözün kaynağını ortadan kaldırmak adına bir çözüm için ortaklaşmak gerekiyor" dedi.
'KADINLAR ÇALIŞTIKÇA YOKSULLAŞIYOR'
Türkiye’de çok ciddi bir işsizlik problemi olduğunu dile getiren Temelli, şöyle devam etti: "Kalkınma Planı’nda yer alan ‘düzenli göç’ meselesi ile yoksulluk yönetilmek isteniyor. Ölümü gösterip sıtmaya razı etme iş gücü atmosferi söz konusudur. Kadınlar çalıştıkça yoksullaşıyor. Kadın yoksulluğunun en belirgin tablosu kadın emekçilerde çıkıyor. Bingöl’e, Muş'a gidin. Orada kadınların aldığı maaş yarım asgari ücrettir. Bu felaket bir tablodur. Tekstil atölyelerinin giderek bu bölgelere akmasının nedeni olarak bu ucuz iş gücünü görüyorsunuz."