AMED – Eşi Dilek Bitgin'i "kasten öldürmeye teşebbüs”ten yargılanan Ahmet Bitgin'in tutuksuz yargılanması talebi reddedildi.
Amed’in Bismîl ilçesinde 2021 yılında eşi Dilek Bitgin'i öldürmeye teşebbüs ederek, yaralayan Ahmet Bitgin'in "kasten öldürmeye teşebbüs", "ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma" suçlarından yargılandığı davanın 5’inci duruşması Diyarbakır 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmada tutuklu sanık Ahmet Bitgin ve Dilek’in avukatı Şirvan Yakut ve Esmer Özer hazır bulundu. Duruşmayı, Rosa Kadın Derneği, Amed Barosu Kadın Hakları Merkezi avukatları izledi.
Mahkeme heyeti, Bismil Devlet Hastanesi ile Dicle Üniversitesi Hastanesi’nden alınan iki farklı rapora dair İstanbul 2’nci Adli Tıp İhtisas Kurulu’ndan talep edilen raporun gelmediğini söyledi.
Avukatlar çağrılmadan açılan bir ara celse ile Dicle Üniversitesi’nin hazırladığı raporda imzası bulunan adli tıp uzmanı öğretim üyesinin dinlendiği belirtilen duruşmada, dinlenen tanığın, “Hastanemiz acil servisinde yapılan muayenesinde sırt sağ taraftan ateşli silah mermi çekirdeğinin vücuda girmiş olduğu, göğüs ön sağ taraftan ateşli silah mermi çekirdeğinin vücudu terk etmiş olduğu” yönünde beyanlarda bulunduğu gelen evraklar da görüldü.
Gelen giden evrakların bildirilmesi üzerine söz verilen iddia makamı, dosyadaki eksikliklerin giderilmesini ve sanığın tutukluluğunun devamı yönünde karar verilmesini talep etti.
‘HEKİMLER DİNLENSİN’
İlk olarak savunma yapan Dilek Bitgin’in avukatı Şirvan Yakut, Dicle Üniversitesi'nden alınan raporun olayla uyumlu olduğunu kaydetti. Celse arasında, tanıkların dinlendiğini ifade eden Yakut, olay sonrası Bitgin'e müdahale eden sağlık çalışanları ve hekimlerin de kendilerinin bulunduğu bir duruşmada dinlenmesini talep etti.
Sanığın olay sonrası, olaya ait izleri silmesinin delil karartmaya yönelik olduğunu vurgulayan Yakut, sanığın “öldürmeye teşebbüs”ten yargılandığını hatırlatarak, tutukluluğunun devamını istedi.
TAHLİYE TALEBİ
Sanık Ahmet Bitgin ise, eşine yönelik eylemi kendisinin gerçekleştirmediğini savunarak, "Ben yapsaydım, hastaneye kaldırılması için taksi çağırır mıydım? Olaya ait izlerin temizlenmesi ise çocuklarımın görmemesi içindi, delilleri karartmaya yönelik değildi" iddialarını öne sürdü.
Sanık avukatı da müvekkilinin eyleminin yaralamaya teşebbüs olduğunu ve müvekkilinin eyleminden gönüllü vazgeçtiğini öne sürerek, müvekkilinin tutuklu kaldığı süre dikkate alındığında alacağı cezayı karşılayacağını savundu.
Mahkeme, Adli Tıp Kurumu'ndan istenilen raporun beklenmesine, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 9 Ocak'a erteledi.