Hatimoğulları’ndan AKP’ye: Silahlı unsurlarınızı Kuzey ve Doğu Suriye’den çekin

ANKARA - Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırısına tepki gösteren HEDEP Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “AKP iktidarına ve bu rejime bir kez daha diyoruz ki; bir an önce bütün silahlı unsurlarınızı Kuzey ve Doğu Suriye topraklarından hemen çekin” dedi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Meclis Grup Toplantısı’nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Partilerinin isminin değiştiğini ve yepyeni bir isim ile yolarına devam ettiklerini anımsatan Hatimoğulları, “Ama aynı paradigma, aynı ruh, aynı mücadele azmi ile partimiz hakkında açılan kapatma davasına Türkiye'nin dört bir yanından halkımızın verdiği cevapla yolumuza HEDEP olarak devam ediyoruz. Biliyorsunuz ki Türkiye'de çok sayıda partimiz kapatıldı. Hangi parti ile yola devam ettiysek halkımız sürekli partilerimize HEDEP dedi. Ve halkımızın dediği oldu yeni partimiz HEDEP, partimize ve tüm Türkiye halklarına ezilen ve sömürülenlere hayırlı uğurlu olsun” dedi.
 
‘SONUNA KADAR TAŞIYACAĞIZ’
 
Çok büyük bedeller ödeyerek bu günlere geldiklerini söyleyen Hatimoğulları, “Birçok arkadaşımız, yoldaşımızı ağır bedeller ödeyerek bugüne kadar geldik bizler. Partimizin ve mücadelemizin emektarları olan; ve şu anda Kobanê Kumpas Davası’nda siyasi rehine olarak hapishanede tutulan Sevgili Figen Yüksekdağ’ı, Selahattin Demirtaş’ı, Gültan Kışanak’ı, Sebahat Tuncel’i, Leyla Güven’i, Ayla Akat Ata’yı, Nazmi Gür’ü, Günay Kubilay’ı, Bülent Parmaksız’ı ve adını burada sayamadığımı çok sayıda siyasi rehine olarak tutulan yol arkadaşlarımıza buradan selam ve sevgilerimi gönderiyorum, onların mücadele bayrağını asla yerde bırakmayacağız. Sonuna kadar o bayrağı taşıyacağız” ifadelerini kullandı. 
 
TEŞEKKÜR ETTİ
 
Seçim sürecinden sonra il ve ilçe örgütlerinin yanı sıra birçok demokratik, emek, meslek kitle örgütleri ile bir araya geldiklerini anımsatan Hatimoğulları, öneriler doğrultusunda hazırlıklarına yön verdiklerini kaydetti. Bu doğrultu ile kongreye gittiklerini ve kongrelerinin çok coşkulu geçtiğini ifade eden Hatimoğulları, “Kongremize çok büyük bir katılım ve coşku hakimdi. Kongremize gelen siyasi partilere, emek-meslek örgütlerine, kurumlara, doğa ve insan hakları savunucularına, dünyanın dört bir yanından gelen yurt dışında ki konuklarımıza buradan teşekkürlerimi sunuyorum. PTT kargoyla çocuğunun cenazesi geldiği halde ben hala barış istiyorum diyen anaların sembolleştiği Barış Anaları kongremize çok büyük bir ruh kattı, onlara buradan büyük teşekkürlerimi sunuyorum. Yaşamın her alanında mücadeleyi kendine rehber edinmiş olan kadınlar; Türkiye’de iyice geleceksizleştirilmiş yarınını göremeyen ama yarınımızın umudu olan gençler kongremize büyük güç kattılar, onlara da teşekkür ediyorum. En büyük teşekkürü Türkiye ve Kürdistan’ın dört bir yanında umudu, mücadeleyi ve geleceği heybesinde taşıyarak zılgıtlarıyla bizlerle olan değerli halklarımızla sonsuz teşekkürlerimizi  sunuyorum buradan” diye konuştu.
 
ASKERİ ANTLAŞMALARI ANIMSATTI
 
Hatimoğulları, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’deki iktidar uzu yıllardan beri Filistin davası benim ana davam der ama hiç biri doğru değil. Bu iktidar şu anda kan ağlayan mazlum Filistin halkının ne yazık ki gerçek anlamda yanında değil. Sadece Türkiye'de ki iç siyaseti tahkim etmek ve sadece kendi tabanına şirin gözükmek için Filistin'in yanındaymış gibi davranıyor ve Timsah gözyaşı akıtıyorlar ne yazık ki.  Burada Cumhur İttifakı’na MHP-küçük ortak dahildir. ‘Ben Filistin’e seve seve giderim’ diye bugün de açıklama yaptı. Buradan kendilerine soruyorum; AKP iktidarı döneminde İsrail ile geliştirilmiş olan ticari ve askeri anlaşmalar katlanarak artıyor. Sadece askeri anlaşmalardan vazgeçmeyi düşünüyor musunuz, ey iktidar. Siz bu anlaşmalardan vazgeçmeyi düşünmüyorsanız siz Filistin halkının yanında olamazsınız. Siz olsa olsa Türkiye’deki Müslümanları sadece kandırmaya çalışmış olursunuz.
 
SAVAŞIN SESİNİ BASTIRINA KADAR
 
Biz buradan HEDEP olarak mazlum Filistin halkının yanında olduğumuzu bir kere daha ifade ediyoruz ve mazlum Filistin için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. Bütün dünya kamuoyuna ve ayrıca taraflara buradan sesleniyoruz; Filistin’de devam eden bu saldırıların bir an önce bitmesi, sivil insanların yaşamını kaybetmesinin önüne geçilmesi için ne gerekiyorsa herkesin bir an önce seferber olması lazım. Bizlere savaşları dayatan insanlara, anlayışa, sisteme ve rejime karşı barıştan taraf olduğumuzu sadece Türkiye’de değil, Ortadoğu’da da, dünyanın dört bir yanında da barış sesini yükselterek yanıt vereceğiz. Barışın sesi savaşı bastırana dek barış demeye devam edeceğiz.
 
DEMOGRAFİK YAPIYI DEĞİŞTİRMEK İSTİYORLAR
 
Evet değerli haklarımız bizler, Filistin davasıyla ilgili konuşurken aynı saatlerde bir de Rojava bombalanıyor. 1 Ekim’den bu yana Rojava topraklarında Kuzey ve Doğu Suriye topraklarında  bombalanmadık hastane, yakıt istasyonu, okul bırakılmadı. Yine orada yaşayan 5 milyon Kürt yurttaş sivil ve diğer halklar bombardıman altında. AKP iktidarı diyor ki ‘Filistin’de barış sağlayalım’ ama aynı şeyleri İsrail’in Filistin halkına yaşattıklarını bu iktidar Rojava’da 2011’den beri Kürtlere yaşatıyor. O topraklar bombalanıyor. O topraklar tıpkı Gazze nasıl insansızlaştırılmak isteniyorsa, nasıl Filistinliler Sina Yarımadası’na ya da Necef Çölü’ne gönderilmek isteniyorsa aynısını AKP iktidarı Afrin’de yaşayan Kürt halkını oradan göndererek, zorla göç ettirerek, göç etmeyeni de katlederek nasıl yaptıysa şimdi bunu sürdürmek istiyor. Ve Rojava’da demografik yapıyı değiştirerek bizim komşularımız olan, oranın kadim halkı olan Kürt halkı ve diğer halkları o coğrafyadan sürerek ne yazık ki yerine kendi yandaşlarını yerleştirmek, yerine farklı kesimleri yerleştirerek demografik yapıyı değiştirmek istiyor. İşte Türkiye’ye neden 5 milyon mülteci geldi biliyor musunuz? Bunun kapılarını AKP neden açtı? İnanın mültecileri sevdiği için değil, mülteciliği araçsallaştırdığı için bu politikayı izledi ve şu anda en büyük projesi büyük bir demografik yapı değişimini sağlayarak buradaki insanları götürüp oraya yerleştirmek ve bölgeyi Kürtsüzleştirmek. Buradan bir kez daha diyoruz ki Suriye topraklarından elinizi çekin.
 
SİLAHLI UNSURLARINIZI ÇEKİN
 
AKP iktidarına ve bu rejime bir kez daha diyoruz ki, bir an önce bütün silahlı unsurlarınızı Kuzey ve Doğu Suriye topraklarından hemen çekin. Kürt sorunu barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmek üzere halen sorun olarak devam ediyor.  Eğer siz Filistin’de, Libya’da herhangi bir Ortadoğu ülkesine barışı taşıyacağım diyorsanız öncelikle barışı kendi topraklarınızda tesis edeceksiniz. Öncelikle kronik olan derinleşmiş ve kanayan yaramız olan Kürt sorununun barışçıl, demokratik yöntemlerle çözeceksiniz ki bölgeye örnek olabilirsiniz. Ben barış istiyorum dediğinizde bölgenin diğer hakları sizleri ciddiye alabilsin. Bir kez daha diyoruz ki Kürt sorunun demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözmekten ve bunu bir model olarak bütün bölgeye sunmak dışında hiç bir çaremiz yok. Gelin Türkiye'deki bütün kesimler olarak barışa sahip çıkalım barışı bölgemizde tesis edelim akan kanı durduralım hep beraber.
 
DERHAL SON BULMALIDIR
 
Bizler savaştan ve Ortadoğu coğrafyasının yaşadığı eziyetten bu kadar bahsederken aslında çözümün önemli ismi, İmralı tecridinde olan Sayın Öcalan, Türkiye'deki Kürt sorunun çözülmesi ve Türkiye’deki haklar meselesinin nasıl çözüleceğine dair çok önemli fikirler sundu. 24 yıldır tecrit altına, 32 aydır ne ailesi ne de avukatlarıyla görüştürülmüyor. Kürt halkı başta olmak üzere bölge halklarının en önemli taleplerinden biri tecridin son bulması. Çözüm demokratik diyalogtur. Herkesi tecride karşı durmaya davet ediyorum. Tecrit derhal son bulmalıdır.
 
BÜTÇE YOKSULU EZİYOR
 
Bakın 2024 bütçesi görüşülmeye başlandı. Bütün Türkiye'nin gözü ve kulağı, Meclis’in bütçe görüşmelerinde olacak. Çünkü bu bütçe Türkiye’de 84 milyon yurttaşımızı doğrudan alakadar eden, doğrudan ilgilendiren ve geleceğinin göstergesi olan bir bütçedir. Ama bu sunulan bütçede bizler gerçekten göreceğiz ki hiçbir şey değişmemiş. Eski tas eski hamam. Bu bütçede yine iktidar, bir türküde söyler, tahsildar da çıkar köyleri gezer, elinde kamçısı yoksulu ezer. İşte tam da yoksulu ezen bir bütçeyi bir kere daha parlamentoda bizlerin önüne getirecekler. Orta ve küçük ölçekli esnaf, çiftçi, üretici, vergi yükü altına inim inim inliyor. KDV’lerden önemli bir gelir kaynağı sağlayarak içtiğimiz suya, yediğimiz ekmeğe kadar her şeyden KDV üzerinden gelir elde eden iktidar ne yazık ki, bu geliri halka adil bir şekilde dağıtmadığı için açlık sınırın altında yaşamaya mahkum edilmişiz hep birlikte.
 
EMEKLİLERİN YANINDA OLACAĞIZ
 
Biliyorsunuz emekliler maaşlarına zam beklerken, 5 bin liralık bir ikramiye verilecek. Bu ikramiye bir sefere mahsus verilecek. Peki bu maaşına zam bekleyen emeklilerin ihtiyacını karşılar mı? Karşılamaz. Bugün Erdoğan gelsin 7 bin 500 TL aylık gelirle geçsin, geçinebilir mi. Onların bir günlük saraydaki masrafı bütün emeklilere yetecek kadar. Bugün emekliye layık gördükleri ise 7500 TL’dir. Bunun anlamı nedir? Siz tamam yaşlandınız, harcadığınız emekler de bitti, hadi emekli kenara, git evinde otur. Oysa emekliler bugüne kadar emek vererek, alın teri dökerek, bu toplumi bugüne kadar taşımış olan insanlar. Ve bizim emeklilere borcumuz var. Sevgili emekli kardeşlerimiz bizler HEDEP olarak haklarınızı sonuna kadar savunacağız. Hem parlamentoda hem de sokakta yürüttüğünüz eylem ve etkinliklerden sizlerin yanında olmaya devam edeceğiz.
 
DEPREMDEKİ YALANLARA İŞARET ETTİ
 
Deprem bizden çok şey götürdü. Depremin üzerinden 8 ay geçti. Geriye dönüp orada ki yaşama baktığımızda emin olan değişen hiç bir şey yok. Bakın depremin ilk anından itibaren bu iktidar ne yaptı. Ana akım medyanın büyük kameralarının olduğu yerde birkaç çadır kurdu ve bunları basına servis etti. Bütün dünya ya da bütün Türkiye zannetti ki gerçekten her yere böyle çadırlar kurulmuş ve insanların açlığı gideriliyor. Ama koca bir yalan. İnanın adresini bile biliyorum. Şimdi o çadırları kurup ve kameraların yerleştirildiği yerlerin hepsi yalan ve dolan. 15 milyonu etkileyen bu depremde bizler çok büyük acılar çektik ve çekmeye devam ediyoruz. Hala deprem bölgesinde insanların hijyen kitlerine, temizlik malzemelerine, temiz içme suyuna ihtiyaçları var. Bakın kış yaklaştı ki bazı bölgeler kışı daha da ağır yaşıyor. Yaklaşan bu kışta biliyorsunuz ki yağan yağmurlarda da seller o insanların çadırlarını götürdü. Toplumsal dayanışma ağlarının onlara verdiği battaniyeleri ve çarşafları sel alıp götürdü. Her gün konteynerlerde yangınlar çıkıyor.
 
BAŞKA YERE HARCADILAR
 
Çünkü hepsi sağlıksız ve korumasızdır. Birçok bölgede hala taş üstüne taş konmamış. Okul bile yapılmadı. Her okulun yerine bir prefabrik okul yapmak çok mu zordu? Bunu bile yapmadılar. Çocukları şu an servislere mahkum ederek bir saatlik yol almalarını istiyorlar. Depremzede bütün bu acılar içinde diyor ki bizleri unutmayın, bizleri unutturmayın. Acılarımıza merhem olun, biz gündemden düşersek bizim hayatlarımız daha da zora girer. Ve biz çok ifade ettik, bu parlamentoda ve parlamento dışında. Depremzedelere derhal konut inşa edilmelidir. Bu bütçe 2024 bütçesinin temel odaklanacağı noktalardan birisi depremzedelerin konutlarının maliyetlerinin karşılanması olmalıdır. Ama bu iktidar bunu yapmaz, önceki ara bütçe görüşmesinde de depreme ayırdıkları paraları bile başka yere harcadılar. Aynısını bir kez daha yapacaklar. Deprem vergileriyle yol ve havaalanı yaptılar. Bu muydu bizim ihtiyacımız. O para depremzedelere kalsaydı ve onların konutları yapılıp ücretsiz bir şekilde konut ve işyerleri verilseydi ne olurdu? Olması gereken bu değerli arkadaşlar. Bir sosyal devlet varsa o da yurttaşının en acil ihtiyaçlarını gidermek için olur.
 
SİNCAN’DA KOMŞU YAPMAYA ÇALIŞIYORLAR
 
Bu iktidar Kürt düşmanlığını diri tutmak için Kobanê kumpas davası gibi davayı kurguladı. Bu davanın senaryosunu, adeta sarayın hukukçuları ile yazdılar. Çünkü şu anda bağımsız bir süreçten bahsetmek mümkün değil ne yazık ki. Yargı hiç bir biçimde bağımsız değil ama hiç bir zaman da bu kadar bağımlı, bu kadar iktidarın koltuk değneği haline gelmemişti. Gerçek şu ki Türkiye halkları Kobanê’de Kürtlerin bölgedeki Araplar ile diğer halkların birlikte yürüttüğü mücadeleye hepimiz minnettarız. IŞİD’in bütün dünyaya yenilebileceğini Kobanê direnişi göstermişti. IŞİD’in sınırda komşu yapmaya çalışanlar, şimdi Sincan Adliyesinde komşu yapmaya çalışıyorlar.
 
KOBANÊ’DE KAYBETTİ, SİNCAN’DA DA EDECEK
 
Uzunca ifade ettiğimi Rojava sürecinde şunun altını çizmek isterim ki, bu bölgeye IŞİD’i, el Nusra’yı ve uzantısı çeteleri yerleştirerek aynı zamanda demografik yapı değişimi isteniyor. Oysa biz onları komşumuz değil. Biz orada bulunan halkların komşumuzu olmasını istiyoruz. Tarih şahit olsun ki bu zihniyet Kobanê’de kaybetti, Sincan’daki kumpas davasında da kaybedecek, halklar kazanacak, özgürlükler kazanacak, barış ve kardeşlik kazanacak.
 
KADINLAR OLARAK KARŞI DURMAK ZORUNDAYIZ
 
Türkiye’de Mayıs seçimlerinden sonra ne değişmeye başladı? Kadınlara müdahalede artış var. Bu, bizim dikkatimizi çekiyor mu? Gündelik hayatlarımızda sokağı çıktığımızda kamusal alanlarda kadınlar her yerde saldırılara uğruyor. AKP iktidarı geçmiş dönemde de söylediği gibi bizler kültürel ve ideolojik hegemonyamızı henüz kurmuş değiliz demişlerdi. Şimdi bu dönemde kültürel ve ideolojik hegemoyasını kurmak için kadın bedeni ve emeği üzerindeki saldırılarını yoğunlaştırmış. Kadınların giyim kuşamından, yaşam tarzına kadar her şeye müdahale eden bir anlayışı toplumda hakim kılmak istiyor. Ama toplum bunlara evet demedi, demeyecek. Sadece bu mu? Hayır! Sanatçılara müdahale var, konserlere, festivallere müdahale var. Peki bu toplum neyden ve nasıl beslenecek? Tiyatrolara müdahale var. Hatırlayalım; 1980 askeri cunta darbesi gerçekleştikten sonra aradan 4 yıl geçiyor ve doğrudan Kenan Evren’i eleştiren kabareler İstanbul’da sahneleniyordu. Bizi askeri cunta döneminin de gerisine götüren bu baskıcı rejime karşı en fazla biz kadınlar ama elbette toplum olarak karşı durmak zorundayız.
 
ASLA BOYUN EĞMEYECEĞİZ
 
Bu iktidar döneminde İstanbul Sözleşmesi ortadan kaldırıldı. Şimdi Meclis’te torba yasada kadınların aldığı nafaka hakkı tartışma konusu olmuş durumda. 6284 sayılı kanun yine gündemde ve tartışılıyor. Bunu da yasadan çıkarmak istiyorlar. Sürekli makbul kadın tarifi yapıyorlar. Evet sevgili kız kardeşlerim, sevgili kadınlar bizler bedenimize Biz kadınlar; bedenimize, emeğimize ve kimliğimize yönelik sistematik bu saldırılara karşı sessiz kalmadık, kalmayacağız. Bu erkek egemen zihniyetine karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Bizlere yaşamlarımızı dar etmeye çalışan bizi dört duvar arasına hapsetmeye çalışan bugüne kadar yürüttüğümüz mücadelelerle çok sayıdaki kazanımlarımıza el koymaya çalışan bu iktidara sözümüz; asla boyun eğmeyeceğiz. Dün nasıl boyun eğmediysek nasıl kadınlar tarih boyunca mücadele ede ede bugüne geldiyse bundan sonra da bizler mücadele tarihimizi daha ileriye taşımak için örgütlü bir biçimde mücadele etmeye devam edeceğiz.
 
KADIN İTTİFAKI
 
Bütün dünyaya örnek olan ve Türkiye’de herkese önerdiğimiz ve esasen aslında bütün dünyaya önerdiğimiz eşbaşkanlık ve eşit temsiliyet sistemimizi hedef alan politikalar, atanan kayyımlar, kapattıkları kadın kurumlarına karşı bizler bunları yeniden açmak üzere mücadelemizi sürdüreceğiz. Kadın cinayetlerine tacize ve tecavüze her türlü erkek egemenliğine erkek devlet şiddetine anlayışına karşı nefret cinayetlerine karşı bizler mücadelemizi sürdüreceğiz. Bunu kadın ittifakı ve dayanışması ile örgütleyeceğiz. ‘Kadın yaşam özgürlük, mara heya hurriya , jin jiyan azadî’ şiarı yolumuzu aydınlatmaya devam edecek.  
 
KURTULUŞ ÜÇÜNCÜ YOL
 
Toplumun kurtuluşu üçüncü yol siyasetindedir, bizler bütün tarihsel birikimlerimizi değerlerimizi bu yolu daha fazla açmaya daha fazla büyütmeye ve bu yolda daha başarılı ilerlemek için hep birlikte bu yolda ilerlemeye devam edeceğiz. Bu topraklar üzerinde özgürlükten, barıştan ve demokrasiden yana yükselen bütün seslerin taşıyıcısı olacağız. Cumhuriyetin ikinci yüzyılına girerken bu seslerin iradesiyle demokratik cumhuriyeti hep birlikte inşa edeceğiz. Bu iradeyi bu ülkenin yönetimine de hep birlikte taşıma iddiamızı daha da güçlendireceğiz. Toplumun tıkanan nefes borularını tek tek açacağız. Türkiye halklarının eşit yurttaşlık temelinde bir arada yaşama hayallerini gerçekleştireceğiz. Emekçilerin ezilenlerin yoksulların, ekmek ve özgürlük mücadelesinin sonuç verdiği günleri hep birlikte göreceğiz. Gündüzlerinde sömürülmeyen gecelerinde aç yatılmayan bir dünya hayalimiz var ve dimdik ayakta. Bu umut ve direnç ve kurucu irademizle hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum, yolumuz açık olsun, yeni partimiz bütün Türkiye halklarına kutlu olsun hepimize hayırlı uğurlu olsun."
 

Diğer başlıklar

26/10/2023
18:32 Aydın'da yürüyüş yapmak isteyen öğrencilere polis saldırısı
18:20 Bakûr davası ertelendi
17:57 Emekli astsubay evli olduğu kadını katletti
17:49 Sınır dışı gerekçesi yapılan soruşturmaya takipsizlik
17:47 Dokuz Eylül Üniversitesi'nde yemek zammı protestosu
17:44 HEDEP, Türkiye-İsrail arasında yapılan askeri antlaşmaların araştırılmasını istedi
17:27 Lokumcu davası: Polislerin hiçbiri olay tutanağını hatırlamadı
17:25 Bilim insanları Rojava eğitim sistemini tartıştı
17:06 Özsavunma kullanan Zozan Türk’e ceza talebi
16:39 Kaçırılan Êzidî çocuk davasında müdahillik talepleri reddedildi
16:25 Asansörde yaşamını yitiren Ertaş'ın babası: Devlet kızıma 25 gün bakamadı
16:20 Ağır hasta tutuklu Cemal Tanhan felç geçirdi
16:09 Gazeteci Ahmet Tulgar mezarı başında anıldı
16:00 Bütçe görüşmeleri: Sarayın penceresinden halk görünmez
15:38 Üniversiteliler eylemde: Öğrenciler 2 hafta önce de asansörde kalmış
15:12 Marmaris'teki otel ve devremülk projesiyle ilgili bilirkişi raporuna itiraz
14:42 HRW: Türkiye’nin saldırılarında 4,3 milyon insan etkilendi
14:27 Merkez Bankası faiz arttırdı
14:25 Bütçe görüşmelerinde ‘Kürt düşmanlığı’ tartışması
14:21 HEDEP İstanbul’da kongreye hazırlanıyor
14:19 Dünya Gençlik Konferansı 3-5 Kasım tarihinde gerçekleştirilecek
14:17 Sağlık çalışanları Şehir Hastanesi'ne gönderilince diğer hastaneler boş kaldı
14:08 Tüm Bel-Sen emekçilerinden TİS eylemi
13:53 Kobanê Davası: 21 yıl önceki dava dosyam önüme getirildi
13:38 Buca Cezaevi arazisindeki rant planı iptal edildi
12:58 HDP binasına saldırı davasında hakim değişikliği
12:51 İbrahim Cebeci sistematik şiddet uyguladığı eşini katletti
12:25 Ayhan Bora Kaplan ile bağlantılı 3 polis müdürü açığa alındı
12:11 Gazeteciler davasında dinlenen tanık: Görmediğim beyanları imzaladım
12:06 Duruşmaya gecikince hakkında 'zorla getirme' kararı verildi
11:42 Türkiye ile Hamas ilişkisinden rahatsız olan ABD Kongresi'nden Blinken’e mektup
11:32 Avukatlardan yeni bir İmralı başvurusu
11:23 Asansörün düştüğü yurtta müdür açığa alındı
10:48 ABD’de silahlı saldırı: En az 22 ölü
10:26 Kayseri'de iş cinayeti
10:10 10 tutukluya ‘kapıya vurdun’ cezası
09:51 Biradost'ta bir araca hava saldırısı
09:47 Bakanlık, Êzidî çocuğu onu kaçıran DAİŞ’li aileye teslim etmiş
09:44 Kalbindeki pil ve yüzde 91 engelli raporuna rağmen tutuklandı
09:15 Öğrenci yurdunda asansör düştü: 1 ölü
09:14 Amed Tarım Konseyi tarımda çözüme odaklanacak
09:13 Kayıp mültecinin ailesine telefon: İstihbaratın elinde, para verirseniz dönebilir
09:12 Türkiye saldırısında yaralanan Mexmûrlular: Dünya burayı da görmeli
09:11 Başalan: Kadın bedeni savaş meydanı değildir
09:10 Zorê Çayı için uyardı: HES doğa katliamına yol açar
09:09 ÇEDES ile çocukların güvenliği tartışmalı hale geldi
09:08 DBP, Amed'te büyük konferansa hazırlanıyor
09:07 Erdexan ve Qersli esnaflar hemfikir: Demokrasi olmadan kriz çözülmez
09:06 Örgütlenerek yaralarını sardılar
09:00 26 EKİM 2023 GÜNDEMİ
25/10/2023
23:51 Meryem Sevim’i katleden fail avukatlara saldırdı
22:32 Mereş’te bir depremzede akıma kapılarak hayatını kaybetti
20:50 Kadınlar tacizci Prof. Dr. Şengör’ü protesto etti
20:05 KHK eylemi 265'inci haftasında
20:02 Erdoğan’a İsrail’den yanıt: İlişkilerimizi gözden geçirme zamanı geldi
19:51 Koçyiğit: 10 yılda bin 964 siyasi cinayet yaşandı
19:45 'Kimlerin Kobanê olaylarında rol aldığını iyi biliyoruz'
19:15 Kastamonu'daki yangında 43 ev kül oldu
19:06 İzmir’de 'barış için sorumluluk alın' çağrısı
18:44 Depremde kaybolan cenazelerin bulunmasına dair önerge reddedildi
18:43 Êzidî kız çocuğunu kaçıran DAİŞ’liler hakkında 'insan ticareti' suçundan dava
17:54 Türkiye’nin saldırısında bir yurttaş yaralandı
17:40 DSÖ: Filistin’deki sağlık hizmetlerine 171 saldırı yapıldı
17:28 79 yaşındaki raporlu yurttaşın tutuklanmasına tepki: Yazıklar olsun!
17:21 Almanya'da zorla sınır dışı etmeyi hızlandıran yasa tasarısı Bakanlar Kurulu’ndan geçti
17:21 DBP ve HDP'li 4 kişi tutuklandı
17:09 Meclis’te ‘Can Atalay’ı tahliye edin’ çağrısı
16:47 TİP’in yürüyüşüne destek: AYM kararı uygulansın, Atalay serbest bırakılsın
16:39 MFRR Raporu: Gazetecilere yönelik uydurma suçlamalar sıklıkla kullanıldı
16:03 ‘Uzun tutukluluk süresi dolan Gültan Kışanak neden tahliye edilmiyor?’
15:53 5 Nolu Cezaevi'nin tanığı İsa Kızıl hayatını kaybetti
15:52 İHD’den ihlal raporu: 3 ayda 9 tutuklu yaşamını yitirdi
15:38 Ekoloji örgütleri: Ekokırım suçu yasalaşsın
15:28 Marmara cezaevleri raporu: 2 bin 491 ihlal
15:26 İtalya Başbakan Yardımcısı Salvini: Erdoğan'ın Hamas hakkındaki sözleri mide bulandırıcı
15:22 Koma Ma Colemêrg’te konser düzenliyor
15:21 TJA'dan uyuşturucu kullanımı ve fuhuşa karşı açıklama
15:04 Erdoğan Hamas'a arka çıktı
14:21 Licê’de operasyon 'özel birlikler' ile sürüyor
13:55 Milletvekili Kaya’nın yargılamasının durdurulması talebi için mütalaa istendi
13:53 Kadını yaralayan erkeğe 6 yıl ceza
13:46 Karabük T Tipi'nde 11 tutuklunun tahliyesine engel
13:43 Amed’de 4 yıl aradan sonra kitap fuarı: Çok dilli olacak
13:37 Kobanê Davası: Mahkeme taraflar olmadan gizli tanıkları dinledi
12:55 Gar Katliamı'nda ihmalle suçlanan kamu görevlileri hakkındaki takipsizlik AYM'ye taşındı
12:55 Kadınlar tecridi tartıştı
12:41 Kadına yönelik şiddetle mücadelede Amed’teki örgütlerin rolü
12:20 AKP’li belediyenin arazi satışına köylülerden itiraz
11:56 Amed Tarım Konseyi kuruldu
11:45 AYM, Can Atalay için ihlal kararı verdi
11:34 ABD üssüne bir saldırı daha
11:07 Gazeteci Canözer'e ceza talebi
10:37 İsrail'den Suriye üslerine saldırı
09:31 Türkiye suç örgütlerinin merkez üssüne dönüştü!
09:17 Yüzde 68 engelli tutuklu tedavi edilmiyor
09:16 Katı atık toplayıcıları neler yaşıyor?
09:15 Barış Anneleri’nden tecride karşı mücadele çağrısı
09:14 Wan kayyımları hem satıyor hem borçlandırıyor
09:13 Tahliyesi engellenen Yıldız'ın ağabeyi: Kürtlere farklı bir adalet sistemi uygulanıyor
09:12 Celalettin Can: Burada kanun yok, yaşam tehdit altında
09:11 Ortadoğu'daki durum: Tünelin sonunda yok olmak da var, özgür olmak da
09:09 Şengal'den 'Abdullah Öcalan'a özgürlük' kampanyasına destek
09:08 Şirnex’te vali AKP gezilerinde
09:08 'Abdullah Öcalan’a özgürlük’ sesi 100'den fazla ülkede yankılandı
09:02 ‘Devletine bağlı’ failin davasında karara doğru
09:01 Depremzedeler kışa evsiz girecek
09:00 25 EKİM 2023 GÜNDEMİ
07:37 HEDEP’te tüm komisyonların eş sözcüleri belirlendi
24/10/2023
21:59 Kaya’nın cenazesi 2 yıl sonra ailesine verildi
20:41 Filistin Sağlık Bakanlığı: Bir günde 3 bin 150 salgın vakası görüldü
20:30 HEDEP'ten bakanlığın E-Reçete yanıtına tepki: Sizin Kürtçeyle derdiniz ne?
19:54 Akbelen Ormanı için İstinaf başvurusu yapıldı
18:58 Otoyol ve köprü ücretlerine zam
18:51 HEDEP’in ‘Kalkınma Planı’na dair talepleri reddedildi
18:32 HEDEP Gençlik Meclisi uyuşturucuya karşı nöbet eylemi başlatacak
17:36 Meclis İnsan Hakları Komisyonu Gazze’ye gidiyor
17:25 Hasta tutuklu Cemal Tanhan yoğun bakıma alındı
17:14 Kobanê Davası: Google sorgusu ile sanık yaratıldı
16:58 Aydın ve yazarlar: Kürtlerin her ulus gibi kendi kaderini tayin etme hakkı vardır
16:37 Oluç: Türkiye’nin demokrasi açığı demokratik anayasa ile kapatılabilir
16:12 Motokuryeler eylemde: Kuryeler saldırılara karşı korunmalı
15:36 Pirsûs Belediyesi’ndeki yolsuzlukların araştırılması için önerge
15:34 Gazeteci Selahattin Kaygusuz tutuklandı
15:12 Taciz faili müftünün ÇEDES kapsamında görevlendirildiği ortaya çıktı
15:01 Hevsel'de savaşlara karşı 'barış' ağaçları dikildi
14:44 HEDEP'den seçim usulsüzlüklerine karşı Araştırma Komisyonu önerisi
14:13 Bahçeli Gazze'ye gitme şartlarını açıkladı
14:00 Dilek Bitgin’i katletmeye çalışan failin duruşması ertelendi
13:42 HDP İl Eşbaşkanı serbest bırakıldı
13:37 Kobanê Davası: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü istemek suç değil
13:29 'GGM’ye gönderildi' denilen mülteciden haber alınamıyor
13:08 Özerk Yönetim Türkiye’nin saldırılarını dosya ile BM'ye sundu
12:47 Hatimoğulları’ndan AKP’ye: Silahlı unsurlarınızı Kuzey ve Doğu Suriye’den çekin
12:39 Gazeteci Nafiye Bal serbest bırakıldı
12:34 Kuzey Denizi'nde iki gemi çarpıştı
12:13 HDP binasına yapılan polis baskınına tepki: Geri adım atmayacağız
11:49 Mahkeme KCK davasındaki talebi 12 yıl sonra karara bağladı
11:47 Licê kırsalında silah sesleri yükseldi
11:46 15 yıl hapsi isteniyordu: Beraat etti
11:22 Asrın Hukuk Bürosu’ndan görüşme başvurusu
10:52 MKG: Gazeteci Bal’ı serbest bırakın
10:47 Uzman çavuş eşi ile çocuğunu katletti
10:27 HEDEP’in MYK üyeleri belli oldu
10:17 Gözaltı görüntülerini eleştiren gazeteciye soruşturma
10:16 ‘KDP, MİT’le Mexmûr’u kontrol altına almak istiyor’
10:00 Yazdığı kitabı 'sakıncalı' gerekçesiyle kendisine verilmiyor
09:21 TJA’lılar: Ahlaki politik toplumla özel savaşa cevap olabiliriz
09:19 Akkuyu’da yaşamını yitiren Bul’un annesi: Ambulans 40 dakika geç geldi
09:17 30 yıl sonra tahliye oldu: Bu halk özgürlüğü hak ediyor
09:17 AKP'den seçim hazırlığı: 'Misafirhane'ye 600 asker-polis kaydedildi