İSTANBUL - Kürt halkının dostlarının başlattığı "Abdullah Öcalan'a özgürlük, Kürt sorununa çözüm" hamlesini değerlendiren KNK yöneticisi Adem Uzun, hamlenin seminer, konferans, konser, ziyaret ve miting gibi etkinliklerle genişletileceğini aktardı.
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde mutlak tecrit altında tutulan ve 31 aydır kendisinden haber alınamayan PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğü ve Kürt sorununun çözümü için uluslararası çapta yeni bir hamlenin startı verildi. Kürt halkının dostları,10 Ekim'de "Abdullah Öcalan'a özgürlük, Kürt sorununa çözüm" şiarıyla Avrupa Konseyi, İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) bulunduğu Fransa’nın Strasbourg kenti başta olmak üzere dünyada 74 merkezde hamleye dair eş zamanlı açıklama yaptı. Abdullah Öcalan’ın yaşını sembolize eden 74 merkezde yapılan açıklamalara, uluslararası sendikalar, siyasi partiler, parlamenterler, aktivistler, kadınlar, gençler, sivil toplum örgütleri, çevreci gruplar, Nobel barış ödülü sahipleri, filozoflar ve yazarlar da destek verdi.
Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) Yürütme Konseyi (YK) üyesi Adem Uzun, söz konusu hamleye dair değerlendirmelerde bulundu.
Adem Uzun
HAMLE SÜRECİ
2016 yılında kurulan “Birleşik Krallık Sendikalar Birliği Öcalan'a Özgürlük Kampanyası Komitesi"nin çağrısıyla böylesi bir hamlenin startının verildiğini aktaran Uzun, "Komite, 26 Temmuz’da Brüksel’de yaptığı bir toplantının ardından şuana kadar yaptıkları çalışmaların daha büyük bir ivme kazanması, evrenselleşmesi ve her tarafa yayılması gerektiği kararını aldı. Strasbourg'da AK’de bir basın toplantısı yapılmasına ilişkin bir çağrı yaptı. Bu çağrıyla beraber Avrupa Konseyi üyelerinden tutalım sivil toplum örgütleri, kadın aktivistleri ve herkesi hamleye katılmaya çağırdılar” dedi.
Komitenin çağrısının ardından Kürt halkının dostları tarafından "Abdullah Öcalan’a Özgürlük Kürt Sorununa Çözüm Platformu" kurulduğunu söyleyen Uzun, 74 merkezli hamlede beklentinin üzerinde bir sahiplenmenin ortaya çıktığını ifade etti. Uzun, "Sayın Öcalan’ın 74 yaşında olması itibariyle sembolik bir rakam seçildi. Ama Asya’dan Latin Amerika’ya, Afrika’dan ve Avrupa’nın birçok farklı yerinde de bu kapsamda eylemler oldu. Herkes bu toplantılara katılmak istedi ve sayı 100’ü buldu. Onun için başarılı bir eylem oldu” diye belirtti.
TEMEL TALEP: FİZİKİ ÖZGÜRLÜK
Kampanya içerisinde yer alan tüm kesimlerin temel talebinin Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ve fiziki özgürlüğünün sağlanması olduğunu belirten Uzun, "Hepsi de Sayın Öcalan’ın Ortadoğu’da Kürt sorununun çözülmesi ve evrensel sorunlara çözüm perspektifi sunan paradigmasından dolayı özgür olması gerektiğini söylüyorlar. Bu nedenle onlarca yerde yüzlerce insanın katılımıyla basın açıklamaları yaptılar. Basın toplantılarında öne çıkan en önemli şeylerden birisi de Avrupalı katılımcıların, kendi vergileri ile besledikleri Avrupa kurumlarının görev ve sorumluluklarını yerine getirmediklerini, Türkiye’ye müsahama gösterip eleştirmediklerini belirtmeleri oldu. Bunu kabul etmediklerini belirtip, Avrupa kurumlarını görevlerini yapmaya çağırdılar. Özellikle AK Bakanlar Komitesi'ni, AB’yi, Birleşmiş Milletleri, parlamentoları ve insan hakları örgütlerini göreve çağırdılar" şeklinde konuştu.
‘KAMPANYA SADECE BAŞLANGIÇ'
Başlatılan hamlenin sadece bir "başlangıç" olduğunu söyleyen Uzun, birçok eylem ve etkinliklerle hamlenin süreceğine işaret etti. Uzun, şunları söyledi: "Bu hamle kuşkusuz başlangıçtır. Bundan sonra parlamenterler, gazeteciler, sivil toplum örgütleri ve ilgili kurumlara mektuplar yazacak, görüşmeler gerçekleştirecekler. Buna paralel seminerler, konferanslar, konserler yapacaklar. Heyetler oluşturulup, ilgili kurumlara ziyaretler gerçekleştirecekler. Devamında oturma eylemleri ve mitingler örgütleyecekler. Bu hamle kapsamında bir merkezi eylem de düşünüyorlar. Bunun nasıl olacağı şuanda tartışılıyor. Bu hamleye şöyle bir hedefte koymuşlar; bu hedef kapsamında, ‘Öncelikle tecridi kırmamız gerekiyor. Tecridin kırılması ile birlikte Öcalan’ın özgürlüğü ve Kürt sorununun çözümünü sağlamamız gerekiyor' diyorlar."
MA / İbrahim Irmak