RIHA – Urfa’daki Geri Gönderme Merkezi’nde tutulan Kuzey ve Doğu Suriyeli 36 sığınmacı, tümünde aynı imza bulunan gönüllü sınır dışı edilmeyi kabul ettiklerine dair usulsüz dilekçelerle ÖSO'ya teslim edildi. Aileleri, haber alamadıkları yakınlarının can güvenliğinden endişeli.
Emniyet Genel Müdürlüğü’ne yönelik 1 Ekim günü gerçekleşen eylemin ardından Urfa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma kapsamında 3 Ekim'de 17 kentte yapılan operasyonlarda gözaltına alınan Kuzey ve Doğu Suriyeli 55 sığınmacıdan 18'i "örgüt üyeliği" iddiası ile tutuklanırken, 37'sinin serbest bırakılmasına karar verildi. Fakat sığınmacılardan 36’ı, Türkiye vatandaşlıkları bulunmaması nedeniyle Urfa İl Göç İdaresi’ne bağlı Geri Gönderme Merkezi’ne (GGM) götürülmelerinin ardından hukuka aykırı ve usulsüz biçimde sınır dışı edildi.
Sığınmacıların GGM’ye götürülmelerini ardından oraya giden avukatlarına, müvekkillerinin gönüllü sınır dışı edilmeyi kabul ettikleri söylendi. Ancak sözkonusu dilekçelerin tümünün altında aynı imza yer aldığı ortaya çıktı.
Sınır dışı edilen sığınmacılardan A.S.’nin avukatı Mustafa Vefa, başlatılan soruşturmanın ayrıntılarını paylaşıp, müvekkilinin de aralarında olduğu sığınmacıların kanunlarla bağdaşmayacak şekildi sınır dışı edildiklerini anlattı.
OPERASYON ÖZEL BİR POLİTİKA
Gözaltına alınanların rastgele seçildiğini ve üzerlerinde herhangi bir suç atfı olmadığını dile getiren Vefa, “Avukatlar olarak müvekkillerimizi görmek için Urfa Emniyeti’ne gittiğimizde bize yapılan operasyonların ‘Rojava istihbaratı’ ile ilgili olduğunu söylediler. Bu bilgi dışında herhangi bir bilgi alamadık. İfade işlemelerinde herkese şu soru soruldu; ‘YPG ile bir bağınız var mı?’ Sorularda müvekkilin gözaltına alma nedenine dair bir bilgi verilmedi. Benim müvekkilim A.S., Mersin’de ikamet ediyor, 6 çocuğu var ve bir narenciye işçisiydi. Dosya kapsamında Rojavalı Kürtlerin seçildiğini görüyoruz. Bu operasyonun özel bir politika olduğunu bize gösteriyor” dedi.
HUKUKSUZ SINIR DIŞI KARARI
Gözaltı işlemi ardından müvekkiliyle birlikte 30’a yakın sığınmacı yurttaşın savcılık ifadelerinin 6 Ekim Cuma gününe kadar süreceği bilgisini aldıklarını belirten Vefa, “Cuma günü dosya savcısı ile görüştüğümüzde, savcının henüz dosyaya bakmadığını öğrendik. O gün adliyeye çıkarılmasını beklediğimiz müvekkillerimiz sabah saatlerinden akşama kadar Urfa Adliyesi önünde otobüslerin içerisinde bekletildi ve adliyeye çıkarılmadılar. Bilgi aldığımız savcılık, hepsinin ifadelerinin alınmadan serbest bırakılacağını söyledi. Bu, tüm müvekkillerin adli kontrole tabi tutulmadan sınır dışı edilmeleri anlamına geliyor. Çünkü dosya kapsamında Türkiye vatandaşlığı olan insanlara adli kontrol şartı verildi. Ancak sığınmacılar için adli kontrol şartı verildiği takdirde sınır dışı edilemiyorlar. Bunun bilinciyle serbest bıraktılar. Tüm bu işlemlerin Cuma gününe sarkıtılması da yapılanların planlı olduğunu gösteriyor. Çünkü Cuma gününden sonra müvekkillerimiz akşam saatlerinde GGM’ye gönderildi ve araya hafta sonu girdiği için mesai saatleri dışında biz müvekkillerimizle görüşemedik” diye kaydetti.
Avukat Vefa, mesai saatlerinin başlaması ile Pazartesi 11.00’da geldikleri GGM’de dosya kapsamında gözaltına alınan 36 sığınmacının sınır dışı edildiğini öğrendiklerini ifade etti.
HEPSİNİN ALTINDA AYNI İMZA!
Diğer avukatlarla birlikte müvekkillerinin gönderilme gerekçelerini ve nereye gönderildiklerini öğrenmeye çalıştıklarını anlatan Vefa, şunları söyledi: “GGM yönetiminden müvekkillerimizin nereye götürüldüğünü ve verilen kararın yazılı örneğini ısrarla istedik. GGM, sınır dışı kararını dosya içerisinde avukatlara göstermek zorunda. Ancak biz saatlerce bu sorularımıza cevap alamadık. Saat 13.30’a kadar bizleri bekleten GGM, bize sınır dışı edilenler hakkında herhangi bir dosya tutulmadığını söyledi. Biz ısrarımızı sürdürünce saat 14.45’te bize bazı evraklar getirdiler. Bunlar haklarından feragat ettikleri ve gönüllü sınır dışı edilmeyi kabul ettiklerine dair dilekçelerdi. Ancak getirilen dilekçelerde imzalar aynıydı. Belli ki bunlar müvekkil tarafından imzalanmamış. Örneğin benim müvekkilim A. S.’nin ne Arapça ne de Türkçe okuma yazması yok. Emniyet ifadesinde parmak iziyle imza attı. Fakat GGM’nin bana verdiği dilekçede sanki müvekkilim kendi sınır dışı edilmeyi gönüllü olarak kabul edip de imzalamış gibi bir tablo çizilmişti. İmzaların atıldığı tarih 9 Ekim 2023, 14.00. Ancak biz sabah 11.00’de oraya ilk gittiğimizde GGM hepsinin sınır dışı edildiğini söylemişti.”
‘YAŞAYIP YAŞAMADIKLARINI DAHİ BİLMİYORUZ’
Yapılan usulsüzlükle müvekkillerinin herhangi bir idari karar olmadan sınır dışı edildiğini söyleyen Vefa, “Müvekkillerimizin hangi kapıdan sınır dışı edildiğini bilmiyoruz. Hepsi ‘PKK üyeliği’ ile suçlanıyorken, ÖSO’nun kontrol bölgelerinde olan kapılardan giriş yapmaları durumunda can güvenlikleri risk altında. Biz de şuan nereye götürüldüklerini, hatta yaşayıp yaşamadıklarını dahi bilmiyoruz” dedi.
GGM önünde bekledikleri süreç zarfında bazı müvekkillerin aileleriyle konuştuklarını dile getiren Vefa, müvekkillerinden bazılarının aileleriyle yaptıkları telefon görüşlerinde GGM içerisinde işkenceye uğradıklarını, dilekçeleri imzalamaya zorlanarak tehdit edildiklerini söylediklerini aktardı. Vefa, dilekçeler ve yapılan hukuksuzluk hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını belirtti.
EZAZ’E GÖNDERİLDİLER
Sınır dışı edilen sığınmacılardan biri 25 yaşındaki B.İ. Savaştan kaçarak 10 yıl önce geldikleri Türkiye’de 8 ay önce evlendikleri eşi ile bir çocuk bekliyorlardı.
Eşinin Konya’da gözaltına alınıp getirildiğini anlatan A.İ. (24), “Getirene kadar onu darp etmişler. GGM’de de gönüllü gönderilme kâğıdını imzalasın diye yine onları yine dövmüşler. Dört gün boyunca onları bıraksınlar diye GGM önünde bekledik. Ancak onları sınır dışı ederek Ezaz’e göndermişler. Canlarının tehlikede olduğunu biliyoruz. Birkaç kez telefonla görüştük ama korkudan konuşamıyorlardı” dedi.
‘İMZALASANIZ DA İMZALAMASANIZ DA SİZİ GÖNDERECEĞİZ’
Aynı dosya kapsamında eşi M.İ.’nin (22) gözaltına alındığını anlatan B.İ. (21) de evlerine yapılan baskında eşinin darp edilerek gözaltına alındığını anlattı. Evlerinin arama sırasında alt üst edildiğini dile getiren B.İ., “Bize sürekli bu nerede, bu nerede gibi bilmediğimiz şeyler soruldu. Günlerce GGM önünde bekledik. Tek bir tane bilgi verilmedi. Her ikimizin de eşi okuma yazma bilmiyor. Ancak dilekçe imzalatmaya çalışmışlar. Pazartesi sabah 3’te orada bulunan herkesi kaldırıp götürmüşler. Onları döverek, ‘İmzalasanız da imzalamasanız da sizi göndereceğiz’ demişler. Şimdi ne durumdalar hiçbir bilgimiz yok” diye belirtti.
Hukuksuz ve usulsüz şekilde sınır dışı edilen sığınmacıların gönderildikleri belirtilen Ezaz, Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) denetiminde. Aileler ÖSO'ya teslim edildikleri ortaya çıkan yakınlarına dair günlerdir endişe içerisinde.
MA / Ceylan Şahinli