RIHA - Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük alt yapıyı hedef alan hava saldırıları ile özerk yönetimi yıkmak istediğini belirten PYD Eşbaşkanı Salih Müslim, “Saldırılara karşı sonuna kadar direneceğiz” dedi.
Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye halklarının yaşam alanlarına dönük 5 Ekim’de Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) ve savaş uçakları ile başlattığı saldırılar, 5’inci gününde devam ediyor. Yaklaşık 200 saldırıda onlarca petrol, elektrik ve su tesisinin yanı sıra okul, hastane kamu hizmet alanları da hedef alındı, onlarca sivil ve güvenlik gücü yaşamını yitirdi.
Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eşbaşkanı Salih Müslim, saldırıların amacı, zamanlaması, DAİŞ’e Karşı Uluslararası Koalisyon ve Rusya’nın tutumuna dair Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirmelerde bulundu.
AMAÇ: ÖZERK YÖNETİMİ YIKMAK
Saldırıların perde arkasında Türkiye’nin Kürtlere dönük izlediği yüz yıllık inkar politikası olduğunu belirten Müslim, saldırıların amacına dair şunları söyledi: “Rojava bugün yüzyılın projesi. Bu projede Kürtlerin de yeri var. 8 yıldan bu yana Türkiye’nin, Kürtler üzerinde saldırıları hiç durdurmadı. Saldırı hedeflerinden biri de Rojava. Rojava’ya dönük komplolar durdurulmadı. Birçok farklı yöntem ile saldırılar yapıldı. Yakın zamanda Dêrezor’da aşiret adı altında girişimlerde bulundular ama başarıya ulaşmadılar. Bütün komplo girişimleri sonuç vermeyince yeni bir plan çizdiler. Bu çerçevede savaş suçu sayılan sivil hizmet alanlarını hedef aldılar. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, bu suçu basın aracılığı ile deklere etti. 5 gündür bu saldırılar devam ediyor, içinde sivillerin de olduğu onlarca şehidimiz var. Saldırılar savaş uçakları ile sürdürülüyor. Amaç ise Özerk Yönetimi yıkmaktır. Kürtlerin kazanımlarına karşı bir düşmanlık hep var. Sadece Rojava’da değil 4 parça Kurdistan’da saldırılar gerçekleştiriliyor. Rojava’da bugün yaşananlar geniş bir planın bir parçası.”
ZAMANLAMA MANİDAR
Saldırıların zamanlamasının manidar olduğuna dikkati çeken Müslim, “Ankara eylemi bahane edilerek saldırılar başlatıldı. Ancak ne yakında ne de uzaktan Rojava’nın saldırı ile bir alakası yok. Ancak Türkiye geçmişten beri saldırırken kendisine gerekçeler yaratıyor. Eylemi gerçekleştiren çıkıp ‘ben yaptım’ dedi. Saldırıların Ekim ayında yapılması manidar. 9 Ekim Şengal Antlaşmasının yıl dönümü, DAİŞ Ekim ayında Kobanê’ye saldırdı. Serêkaniyê ve Girê Spî işgallerinin yıl dönümü. Uluslararası komplo 9 Ekim’de devreye konuldu. Verilmek istenen mesaj; biz komployu sürdürüyoruz. Türkiye geçmişten beri saldırıların tarihini, tarihsel geçmiş ile bağlantısını kurak gerçekleştiriyor” diye konuştu.
ULUSLARARASI KOALİSYON VE RUSYA’NIN KONUMU
DAİŞ’e Karşı Uluslararası Koalisyon ve Rusya’nın saldırılara dair tavrını değerlendiren Müslim, “Onlar hiçbir tarafta değil, izleyen konumdalar. Kürtçe bir söz var; xeyiye gurê dev bi xwînê (Ağzı kanlı kurdun sahibi). Türkiye her zaman gerek ABD gerek Rusya olsun şantaj uygulayarak bir şeyler yapma arayışında. ‘Sen böyle yaparsan ben de böyle yaparım’ diyerek işlerini yürütüyor. Şimdi de bu şantajlara karşı izleyen konumdalar. Kaç tane Kürt ölmüş umurlarında değil. Ölenler bizim çocuklarımız. Şantajlara karşı kulaklarını tıkıyorlar. ‘Kınıyoruz, üzgünüz’ tarzı açıklamalar yapılıyor ama yeterli değil, siviller ölmeye devam ediyor” ifadelerini kullandı.
‘TAHAMMÜL ETMEMİZ BEKLENEMEZ’
“Bir kediyi köşeye sıkıştırır ve üstüne giderseniz sizi tırmalar. Kimse bizden saldırılara karşı sonuna kadar tahammül etmemizi bekleyemez” diyen Müslim, şöyle konuştu: “Direnmekten başka seçeneğimiz yok. Biz her şeyin daha kötü olmaması için çaba sarf ediyoruz. Biz savaşın devam etmesini, ölümlerin yaşanmasını istemiyoruz. Uluslararası güçler ile görüşüyoruz. Türkiye iç ve dış siyasette sıkıştığı için saldırıyor. Türkiye meselesi sonuna yaklaşıyor, bir yerde patlak verecek. Biz de onu bekliyoruz. 9 Ekim komplosu amacına ulaşmadığı için devam ediyor. Bugün gerçekleşen saldırılar da bununla bağlantılı. Onun için Kürtler ve dostları her alanda hem komploya karşı hem de saldırılara tepkilerini dile getirmeliler. Kuzey ve Doğu Suriye’de halklar bütün saldırılara karşı direniyor, bu direnişe sahiplenmek önemlidir. Saldırılara karşı sonuna kadar direneceğiz.”
MA / Emrullah Acar